Araştırma Kitapları

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey PDF indir

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey PDF indir, e-kitap sitemizde Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Matthew Frederick tarafından kaleme alınan Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey kitabı 208 sayfadan oluşup, Ciltsiz kapak olarak yayınlanmıştır. Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey kitabını 9786058119130 numarası ile kontrolünü yapabilirsiniz. Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey kitap özeti, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey pdf oku, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey yandex, Matthew Frederick e-kitap pdf, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey PDF Drive, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey PDF Oku

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey Kısa Özet

Mimarlık, iç mimarlık, tasarım, mühendislik, şehircilik, kentleşme, endüstri ürünleri tasarımı, peyzaj tasarımı, arkeoloji, kültür, sanat vb. konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın, Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey adlı kitabının yeni baskısı çıktı.
“Az çoktur.” Mies`in bu ünlü sözü, tasarımda aynı anda her şeyin çözülemeyeceği manasına gelmektedir. Bütünlüklü bir anlatım için seçici davranmayı, gerçeği bir yönüyle ama tastamam kavramayı önerir. Basitlik en gözde erdemdir. Venturi ise azla yetinemeyeceğimizi anımsatır: “Az sıkıcıdır.” Bütünlük uğruna yaşamda ve mimarlıktaki çeşitliliğe yüz çevirmememizi salık verir. Tasarıma zenginlik katan çelişkiler ve karmaşıklıklardır. Yakın geçmişte birbirine zıt düsturlar olarak tavizsizce savunulan bu iki öneri, her yaratıcı etkinlik gibi tasarım ve mimarlığın da özünde yatan, belirsizlik/çokluk ve açıklık/birlik içindeki gerilime tasvir eder. Bu gerilimi bertaraf etmeye yönelik her girişim aşırılığa kaçmaya, tasarımın yaratıcı nüvesinden uzaklaşmaya yazgılıdır.

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey, tasarım ve mimarlık öğrenimine yeni başlayanlar için yazıldı. İçinde tasarım, çizim, sunum teknikleri, yaratıcı süreç gibi konularda tam 101 ders var. Bu derslerde öğrencilere tasarımın nasıl yapılacağı söylenmiyor. Soyut ilkeler ve hazır çözümler yerine, öğrencilerin bir tasarım problemi karşısında yaşadıkları poblemleri serinkanlılıkla göğüslemelerine yol gösterecek, deneyimle yoğrulmuş basit, pratik öneriler getiriliyor. Her birinde, tasarımın bilgi ve öğrenmeye indirgenemeyecek kadar çok boyutlu bir insani deneyim olduğunu anımsatan; poblemlerin kaynağını öğrencinin eksikliğinden fazla tasarımın evrensel niteliklerine dayandırmayı yeğleyen “dostane” bir yaklaşım hâkim. Kitap yalın anlatımı ve diliyle, öğrencileri mimarlığın hiç de sağlam olmayan, kaygan zemini üzerinde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Mezun olup yaşama atıldıktan sonra, telafisi olabilecek olmayan bir “noksanlık” duygusuyla yüzleşmiş nice mimarın yüzü suyu hürmetine…

*Mimarlık öğrencileri yönünden kesinlik taşıyan pek az şey mevcuttur. Mimarlık okullarındaki ders programları; uzun saatler, bilinmesi güç metinler ve çoğu zaman katı bir eğitim anlayışıyla, kafaları allak bullak eden, baş edilmesi güç birer ucubedir. Mimarlık dersleri, ne kadar sürükleyici olurlarsa olsunlar (ki öyledirler), o kadar çok istisna ve ikazyla doludurlar ki, öğrenciler mimarlık ile ilgili öğrenilecek somut herhangi bir şey var mı diye kendilerine sormadan edemezler.

Belirsizlik mimarlık eğitiminde çoğu zaman gereklidir. Mimarlık her şeyden önce yaratıcı bir alandır ve tasarım hocalarının, yaratıcı sürece gereksiz sınırlamalar getirme korkusundan, derslerin içeriğini somutlaştırmakta zorlanması anlaşılabilir bir durumdur. Bunun getirdiği açık uçluluk, öğrencilere yeni mecralara doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkma fırsatı verir; bununla birlikte, çoğu zaman onlarda, mimarlığın hiç de sağlam olmayan, kaygan bir zemin üzerine inşa edildiği duygusunu uyandırır.

Bu kitap, tasarım sürecinin üzerinde serpilip gelişebileceği noktaların seferber edilmesini sağlayarak, mimarlık okullarındaki stüdyo dersleri için sağlam bir temel oluşturmayı amaçlıyor. Kitaptaki tasarım, çizim, yaratıcı süreç ve sunum teknikleri konulu dersler, ilk kez öğrencilik senelerımda, bir sis bulutu içinde belli belirsiz göze çarpan parıltılar olarak zihnimde canlandı. Lakin, uygulamacı ve eğitmen olduktan sonra geçen seneler içinde, bu parıltılar alabildiğine berrak ve açık duruma geldiler. Buna karşılık, ele aldıkları sorular mimarlık eğitiminin temel soruları olmayı sürdürdü: Öğrencilerim, mimarlık okullarında karşılaşılan sorular ve kafa karışıklıklarının hemen hemen evrensel bir nitelik taşıdığını, her derse girdiğimde bana bir kez daha gösteriyorlar.

Bu kitabı stüdyoda çalışırken masanızın üzerinde açık bırakmanızı, toplu taşıma araçlarında giderken okumak için ceketinizin cebine koymanızı ve bir mimari tasarım sorununi çözerken kafanızı toparlama ihtiyacı duyduğunuzda sayfalarına şöyle bir göz atmanızı öneririm. Kitaptaki derslerden ne biçimde yararlanırsanız yararlanın, her birinde sayısız istisna ve ikazya işaret etmeye yanaşmadığım için bana teşekkür edeceksiniz.*

– Matthew Frederick

Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 Şey PdF indirmek için Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu