Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi PDF indir
Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi PDF indir, e-kitap sitemizde Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Mahmut Sevindi tarafından kaleme alınan Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi kitabı 304 sayfadan oluşup, Ciltsiz kapak olarak yayınlanmıştır. Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi kitabını 9786257088848 numarası ile kontrolünü yapabilirsiniz. Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi kitap özeti, Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi pdf oku, Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi yandex, Mahmut Sevindi e-kitap pdf, Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi PDF Drive, Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.
Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi PDF Oku
Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi Kısa Özet
Suçla mücadele daha güvenli ve huzurlu bir toplum düzeni için her zaman elzem olduğundan, bu yönüyle suçla mücadelenin tarihi insanlık tarihiyle başlamaktadır. Henüz devlet sistemleri kurulmadan önce kabile, oba, aşiret vb. topluluk halinde yaşayan insanlar zamanında de, bu topluluğun güven ve huzuru için bir takım yasakların konulduğu, bir takım hareketlerin hoş görülmediği, bu yasaklara uymayan bireylerin kınandığı ve cezalandırıldığı bir gerçektir.
Devlet ve toplum yaşamının gelişmesi ile birlikte suçla mücadele ve bu bağlamda bireylerin uyacakları kaidelerin sistemleştirildiği, yazılı hale getirildiği, bu kurallara uymayanlara karşı alınacak önlemlerin de sistemleştirilerek yazılı hale getirildiği görülmektedir. Konulan yasaklara uymayan bireyleri tespit ve ihlal edilen kuralın belirlenmesi için delillere ihtiyaç duyulmuştur. Bilim ve teknolojinin gelişmesi, toplumsal yaşamın gelişip çeşitlenmesi, yeni iş alanlarının oluşması ile birlikte işlenen suçlarda artış ve suçların çeşitlendiği görülmüştür. Sivil toplum, siyaset, ekonomi ve tarım gibi toplumsal yaşamın bir çok alanında görülen birliktelik ve iş birliği, suç dünyasında da kendisini göstermiş, bu biçimde organize suç örgütleri ortaya çıkmıştır. Gelişen ve çeşitlenen suç dünyasıyla, özellikle organize suç dünyasıyla mücadele etme artık klasik önlemlerle olabilecek olmamaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte suç dünyasının teknolojinin imkânlarından kendi amaçları için faydalandıkları ve bu teknolojiyi kullandıkları görülmektedir.
İşte bu gelişme ile birlikte suçla ve özellikle organize suç örgütleri ile karşılaşmada klasik önlemleri aşan bir takım modern, gelişmiş metotların benimsendiğini görmekteyiz. Bu modern önlemlerden bir tanesi iletişimin denetlenmesi tedbiridir.
İletişim teknolojisinin gelişmesi ve telsiz, telgraf, telefon gibi araçların haberleşme için kullanılmasıyla birlikte, devletlerin suçu önlemek ve görülmektedirmak için bu araçlar yoluyla gerçekleştirilen iletişime müdahale ettiği görülmektedir. Batı ülkelerinde 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyılın başlarında, ülkemizde ise 20. yüzyılın ikinci yarısından bu yana iletişime fiili olarak müdahalelerin olduğu, yasal düzenlemelerin ise bu fiili müdahalelerden sonra oluşturulduğu görülmüştür. Ülkemizde fiilen 1950’li senelerdan sonra iletişime müdahale edilmesine rağmen bu husustaki ilk açık yasal düzenleme 1999 tarihli Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’dur. Gerçi bu açık yasal düzenlemeden önce de suçun işlenmesini önlemekle görevli önleyici kolluk birimleri (Jandarma, Emniyet ve Mit) kendi kuruluş kanunlarındaki bir takım hükümlere dayanarak iletişime müdahalede bulunmaktaydılar. Yine adli amaçlı iletişimin denetlenmesi de CMUK’un 91 ve 92. maddelerdeki hükümlerin kıyasen yorumlanmasına istinaden yapılmaktaydı. Lakin bu müdahaleler, açık yasal bir dayanağı olmadığından doktrinde eleştiri konusu olmaktaydı. Böylelikle yapılan denetleme işlemleri başta Anayasamızın 13, 20 ve 22. maddeleri olmak üzere AİHS’nin 8. maddesine de aykırıydı. Nitekim AİHM, Ağaoğlu ve Satık kararlarında başvurucu telefonlarının denetlenmesine imkân tanıyan açık, ayrıntılı bir yasal düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle Türkiye’yi mahkûm etmiştir.
Türk hukukunda iletişimin denetlenmesi ilk kez açıkça 30.07.1999 tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nda düzenlenmişti. Bu kanun yalnızca adli amaçlı iletişimin denetlenmesini düzenlemekte olup, her ne kadar bu yasaveyayanılarak önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbiri için başvurulmuş ise de bu tedbir kararlarının hukuka aykırı olduğunu söylemek olabilecekdür. 4422 Sayılı Kanunun da ihtiyaçlara yanıt vermediği, bir takım güvenceleri sağlamaktan uzak olduğu, görülerek, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı CMK’da iletişimin denetlenmesi tedbiri ayrıntılı düzenlenmiştir.
Bu çalışmada *Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi* iki ana bölüm şeklinde incelenmiştir. Mukayeseli hukukta ve Türk hukukunda iletişimin denetlenmesi başlığını taşıyan birinci bölümde; iletişimin denetlenmesi tedbirinin temel haklardan olan haberleşme hürriyeti ve gizliliği ile özel hayat ve aile yaşamının gizliliğiyle olan ilişkisi, iletişimin denetlenmesi tedbirinin gerekliliği ve sakındığı, mukayeseli hukukta iletimin denetlenmesi, Türk hukukunda iletişimin denetlenmesinin tarihsel süreci, iletişimin denetlenmesi önlemlerinin türleri ve bu önlemlerin düzenlendiği kanunlara yer verilmiştir.
İkinci bölüm ise Türk hukukunda adli amaçlı iletişimin denetlenmesi başlığını taşımakta olup, bu bölümde iletişimin denetlenmesi önlemlerinin hangileri oldukları ayrı başlıklar halinde incelenmiş, iletişimin denetlenebilmesi için gerekli koşullar, tedbire karar veren makamlar, tedbir süreleri, tedbir kararının kimlere yönelik bulunacağı, iletişimi denetlenemeyecek bireyler, denetleme kararının içeriği, kararın ne biçimde ve kimler tarafından yerine getirileceği, tedbir kararına karşı kanun yolu ve tedbir kararının bittirilmesi ile bittirilme sonrası elde edilen kayıtların ne biçimde kullanılacağı ve imha edileceği açıklanmıştır.
Yine ikinci bölümde tedbir sonucu elde edilen kayıtların delil değeri, hangi tür delil oldukları, tek başına hükme esas alınıp alınamayacakları, rastlantı sonucu elde edilen deliller ve bu delillerin kullanımı, denetleme sonucu elde edilen kayıtların diğer hukuk dallarında kullanımı, hukuka aykırı denetleme sonucu elde edilen delillerin durumu, hukuka aykırı denetleme durumunda öngörülen yaptırımlar incelenmiştir. Her iki bölümde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi kararlarına yeteri kadar yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise tespit ve önerilerimiz bulunmaktadır.
Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi PdF indirmek için Tıklayın