PDF

Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun PDF Oku indir

Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun kitabını araştırdık. Ayrıca Luigi Pirandello tarafından kaleme alınan Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun kitap özetinin yanı sıra, Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun pdf oku, Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun yandex, Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun e-kitap pdf, Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun PDF Drive, Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun PDF indir Oku

1867’de Agrigento’da dünyaya geldi, 1936’da Roma’da öldü; büyük bir sanatçı, iyi ve onurlu bir adam ünü bıraktı arkasında. Ölümünden iki yıl önce Nobel Yazın Ödülü’nü almıştı. Bütün dünya çapında başarı ve ün elde etmişti ama, bi hayli geç ve sıkıntılarla dolu güç bir yaşamdan sonra. Babası varlıklıydı. Palermo’da okuduktan sonra Bonn Üniversitesi’ni de bitirip Roma’ya yerleşmişti. Yazınla uğraşıyordu yalnızca. Ama babasının işinin bozulması üzerine öğretmenlik yapmaya başladı. Evlenmişti de, iyi bir koca, iyi bir baba olmuştu. Avrupa ve Amerika’nın bütün tiyatrolarının ona kapılarını açtığı son senelerındaysa gezdi. Son gününe kadar çalıştı. “Yaşam denen hastalığın en iyi ilacı”ydı onun için çalışmak. Verimli bir yazardı. Sanata şiirle girdikten sonra kısa öyküye geçmiş, yaratıcı gücünü göstererek gerek İtalyan, gerekse dünya yazınındaki ilk yerini, çiçeği burnunda bir teknik ve öz getiren öyküleriyle almıştı. Yüzlerce öyküsünün yanı sıra, anlatı bölgesindeki yerini sağlamlaştıran romanlarını da unutmamak gerekir. Pirandello’nun yapıtının en mühim bölümündeyse oyunları yer alır.

Oyunları bütün dünya sahnelerinde oynanmış, ün kazanmış ve dünya tiyatrosu üzerinde yadsınamaz bir etki yapmıştır. Bu etkinin en mühim nedeni geleneksel tiyatro kaidelerinı temelinden yıkması, biçimde yaptığı köklü yeniliğin yanı sıra değişik bir özgünlüğü olan, sağlam bir öz getirmesidir. Oyunlarının her biri sanatçının ruhunu ve aklını kurcalayan sorunlardan birini alıp eksiksiz bir sahne düzeniyle örülmüş, işlenmiş olarak gün ışığına çıkarır. En mühim özelliklerinden biri buysa; ikincisi de insancıllığı, insana yönelmişliğidir. Hemen tüm dünya dillerine çevrilen yapıtlarından; öykülerini kendisinin “Novelle Per Un Anno” (Bir Yıl İçin Öyküler) adı altında 15 kitapta (her kitapta 24 öykü) topladığını dile getirdikten sonra; roman ve oyunlarının yalnızca en mühimlerini saymakla yetinelim. Romanları: “Il fu Mattia Pascal” (Gölge Adam), “I vecchi e I giovani” (Yaşlılar ve Gençler), “Uno, nessuno e centomila” (Bir, Hiçkimse ve Yüz Bin). Oyunları: “Enrico IV” (IV. Henri), “Sei personaggi in cerca d’autore” (Altı Kişi Yazarını Arıyor), “La vita che ti diedi” (Sana Verdiğim Yaşam), “Pensaci, Giacomino!” (İyi Düşün Giacomino), “Vestire gli ignudi” (Çıplakları Giydirmek), “Non si sa come” (Nasıl Bilinmez), “La signora Morli, una e due” (Bayan Morli, Bir ve İki), “Così è (se vi pare)” (Size Öyle Geliyorsa Öyledir), vb… Bu kitapta, yirminci yüzyıl tiyatrosunda ufuk açmış birkaç yazar içinde sayılan Pirandello’nun üç tek perdelik oyununu bir araya getirdik. Yazarın tiyatro bölgesindeki ustalığını ve insancıl yanını bu kısa oyunlarda, büyük oyunlarında olduğu kadar, belki de daha açık bir biçimde göreceksiniz. Dipte bir caddenin ağaçları görünür, yaprakların içinden elektrik lambalarının ışıkları sızmaktadır. İki yanda, caddeyle birleşen bir sokağın son evleri. Soldaki evlerin altında yoksul bir sabahçı kahvesi; kahvenin önünde kaldırım üstüne atılmış iskemle ve masalar mevcuttur. Sağdaki evlerin önünde yanan bir lamba. Geniş yolla köşe yapan soldaki son evin önünde de, yine yanan bir fener. Gece yarısını biraz geçmiş.

Uzaktan, ara sıra, bir mandolinin titreyen sesi duyulur. Perde açıldığında, Ağzı Çiçekli Adam masalardan birine oturmuş, yan masada bir kamışla nane şurubunu yudumlayan Sessiz Müşteri’yi uzun uzun, usulca inceler. AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM : A, şunu demek istiyordum. Demek, sessiz bir adamsınız siz… Treni mi kaçırdınız? SESSİZ MÜŞTERİ : Bir dakika yüzünden, biliyor musunuz! İstasyona giriyorum ve trenin kalktığını görüyorum. AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM : Arkasından koşabilirdiniz! SESSİZ MÜŞTERİ : Doğru! Gülünecek bir şey biliyorum. Elim o paketlerle, paketçiklerle dolu olmasaydı, Tanrım, yeterdi! Bir eşeğinkinden fazlatu yüküm! Ama kadınlar – sipariş… sipariş… – bitmek tükenmek bilmez. Tam üç dakika uğraştım, inanın, arabadan indikten sonra, bütün o paketlerin ilmeklerini parmaklarıma geçirebilmek için; parmak başına iki paket. AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM : Aman ne hoş! Ben olsaydım ne yapardım, biliyor musunuz? Arabada bırakırdım onları. SESSİZ MÜŞTERİ : Ya karım? Ya kızlarım? Ya bütün o dostları, ahbapları? AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM : Bas bas bağırırlardı! Çok eğlenirdim doğrusu! SESSİZ MÜŞTERİ : Tabii siz kadınların yazlıkta ne şekil şeyler olduklarını bilmiyorsunuz. AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM : Nasıl bilmem! Hem de çok iyi bilirim, onun için… (Sessizlik.) Hiçbir şeye gereksinmeleri olmayacağını söyler hepsi. SESSİZ MÜŞTERİ : Hepsi bu mu? Hatta para biriktirmek için gittiklerini bile ileri sürebilirler. Sonra, bu yakınlarda bir köye varır varmaz, bu berbat, yoksul, pis köyde en göze batıcı biçimde süslenme enteresanlığına kapılırlar! E, kadınlar, sevgili bayım! Ama zaten onların işi de bu… – “Kente kadar bir uzanabilseydin, sevgilim! Şuna çok gereksinmem vardı… şuna da… ve bir de sana sıkıntı olmazsa… Şu “sıkıntı olmazsa” sevgili bayım… Sonra, orada olduğuna göre, yolunun da üzerinde…” – Lakin üç saatte bu kadar işi yapmamı nasıl istersin, sevgilim! ” Öff… Neler diyorsun yine! Bir arabaya bindin mi…” İşin kötüsü, yalnızca üç saat kalacağımdan evin anahtarlarını da almamıştım. AĞZI ÇİÇEKLİ ADAM : Ooo, bu güzel işte! Ya sonra? SESSİZ MÜŞTERİ : O bir yığın paketi istasyonda, emanete bıraktım ve gidip bir lokantada akşam yemeği yedim; sonra da can sıkıntısından tiyatroya gittim. Sıcaktan bayılacaktım.

Çıkışta, ne yapayım diye düşündüm. Saat on iki olmuş bile, ilk trense saat dörtte. Üç saatlik uyku için para vermeye değmez dedim ve buraya geldim. Bu kahve sabaha kadar kapanmıyor, değil mi?

Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu