Ray Bradbury – Ertelenen Aşk PDF Oku indir
Ray Bradbury – Ertelenen Aşk PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Ray Bradbury – Ertelenen Aşk kitabını araştırdık. Ayrıca Ray Bradbury tarafından kaleme alınan Ray Bradbury – Ertelenen Aşk kitap özetinin yanı sıra, Ray Bradbury – Ertelenen Aşk pdf oku, Ray Bradbury – Ertelenen Aşk yandex, Ray Bradbury – Ertelenen Aşk e-kitap pdf, Ray Bradbury – Ertelenen Aşk PDF Drive, Ray Bradbury – Ertelenen Aşk Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Ray Bradbury – Ertelenen Aşk PDF indir Oku
Yeşilşehirdeki yaz okuluna Ann Taylorın öğretmen olarak atandığı haftaydı. Genç kadın yirmi dördünden halen gün almıştı o yaz… Bob Spauldingsse bıyıkları bile terlememiş on dörtlük bir delikanlıydı. Aradan bunca yıl geçtikten sonra bile herkes hatırlıyor, Ann Tayloru. Öğrencilerin sabah gelirken ona vermek için kır çiçekleri topladıkları, elmalar, portakallar getirdikleri, karatahtayı pırıl pırıl etmek için yarıştıkları, coğrafya dersinin haritalarını asabilmek için saç başa sille tokat dövüştükleri bir kadındı. Batmak için onun eve dönmesini beklerdi güneş… Son gölge oyunlarını onun yüzünde oynardı. Temmuz sıcağına yürek ferahlatan bir serinlik, kış soğuna insanın iliklerini ısıtan bir sıcaklık verirdi adeta… İnsanlar ne zaman bir değişiklik isteseler, Ann Tayloru karşılarında bulurlardı. Gittiği, duyduğu yerden öylesine farklılaşırdı ki, hemen göze batıverirdi . İsteseniz de kaçıramazdınız onu gözden… Bob Spauldingsse hazan yaprakları için Fareli Köyün Kavalcısıydı adeta. Yalnız olmak için yaratılmıştı. Ağaç tepelerinde uğuldayan rüzgarın içinden sesi gelir, bir kestane ağacının altında dünyayı yüreğinden dışlamış olarak saatlerce oturur, kitaplarının üzerinde cirit atan karıncalara aldırmadan kitabını okur, babaannesinin evinin terasında tek başına bir satranç tahtasıyla oyalandığı çok olurdu. Değil, yaşıtlarıyla, kimseyle birlikte göremezdiniz onu… Okul odasının kapısından adımını ilk attığı andan bu yana öğrenciler alakayla izlemişlerdi Ann Tayloru… Genç kadın karatahtaya ilerleyip adını yazdığında çıt çıkmamış kıl kıpırdatmamışlardı. Adım Ann Taylor demişti genç kadın, Yeni öğretmeninizim. Genç kadının cıvıl cıvıl hayat dolu sesi duyulduğunda, okulun çatısı uçmuş, pırıl pırıl yaz güneşi içeriyi doldurmuştu adeta… Ağaçlara tünemek, cıvıl cıvıl koro halinde ötüşmek için kuşlar adeta o anı seçmişlerdi… Bob Spaulding de kapı açılmadan önce hazırladığı balgamı ağzında tutmuş, gezindirmiş, Ann Taylor’u yarım saat dinledikten sonra ses çıkarmamaya özen göstererek sırsının altına bırakmıştı. Dersler bitip de bütün öteki öğrenciler gittikten sonra elinde bir kova ve bezle gelmiş, sırasının yanma çökmüş, kuru balgamı silmeye koyulmuştu. Kürsüde oturan Ann Taylor, biraz şaşkın, basını kaldırıp hayretle Bob’a bakmıştı.
“Ne oluyor?” diye sormuştu, öte yandan yoklama kağıtlarını toplarken… “Yer biraz kirli de onu temizliyorum” demişti Bob, işine ara vermeden… “Biliyorum” demişti Ann Taylor. “Ama, bu işi yapacak odacılar var. Yapmak istediğine emin misin?” Biraz tereddüt geçirmişti Bob, o zaman… Tedirgin bir ses tonuyla, “Herhalde sizden izin istemeliydim. Hata mı ettim yoksa?” diye mırıldanmıştı. “Haydi, bu seferlik izin vermiş olalım” demişti Ann Taylor, yürekleri ısıtan gülümsemesiyle… Ondan sonra Bob Spaulding ateş parçası gibiydi. Fırtına hızıyla yerleri bitirdikten sonra kara tahtaları tamamlamış, tebeşirleri özenle yerlerine yerleştirmiş, tozlu silecekleri de pencerenin önünde temizlemişti. İş bittikten sonra, “Senin adın Bob Spaulding değil mi ?” diye sormuştu Ann Taylor… “Evet”. “Yardımların için teşekkür ederim Bob”. “Her gün size yardım edebilir miyim ?” “Başkalarına da fırsat bıraksam daha iyi olmaz mı ?” “Başkaları mühim değil… Her gün bu işi ben yapmak isterim”. “Ehh öyleyse” demişti Ann Taylor, “Birkaç gün deneyelim seni… Bakalım becerebilecek misin”. Yine de gitmemişti Bob… Kapının yanında duraklamıştı. “Artık eve gitsen iyi olacak” demişti Ann Taylor… “İyi geceler” demişti Bob… Gölge gibi kapıdan süzülmüş, ağır ağır evinin yolunu tutmuştu. Ann Taylor’un yaz okuluna öğretmen olarak atandığı ilk günün ertesiydi. Genç kadın kaldığı pansiyondan çıkıp okula gitmeye hazırlanırken, kapıda Bob Spaulding’le karşılaşmıştı. “İşte, ben geldim demişti Bob… “Tahmin etmiştim demişti genç kadın…” Birlikte yürümeye başlamışlardı okula doğru… “Kitaplarınızı taşımamıza yardım edebilir miyim ?” diye sormuştu Bob… “Teşekkür ederim Bob” demişti kadın, kitaplarının bir bölümünü ona uzatırken… “Önemi yok” diye mırıldanmıştı delikanlı… Birkaç dakika tek söz bile söylemeden yan yana yürümüşlerdi.
Genç kadın bir süre sonra yan gözle süzmeye başlamıştı onu… Hareketlerinde çok rahattı delikanlı… Yüzünden derin bir mutluluk okunuyordu. Genç kadın söylenecek bir şey varsa, ilk sözü delikanlının etmesi için susmuştu. Ama, Bob çıt bile çıkarmamıştı. Okulun önüne geldiklerinde kitapları genç kadına uzatmış. “Sizi burada yalnız bıraksam iyi olur” demişti, “öteki öğrenciler yanlış anlayabilirler”. “Neredeyse ben bile yanlış anlayacağım” diye mırıldanmıştı Ann Taylor… “Ama, nasıl olur ?” demişti Bob, “Biz iyi birer arkadaşız. Hepsi o kadar…” Birden bir şeyler söylemek istemiş. hatta “Bob” diye söze bile başlamıştı genç kadın… Sonra da kelimelerini yanda kesmişti. “Evet efendim” demişti Bob…