PDF

Erol Çelik – Satranç ve Şövalye PDF Oku indir

Erol Çelik – Satranç ve Şövalye PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Erol Çelik – Satranç ve Şövalye kitabını araştırdık. Ayrıca Erol Çelik tarafından kaleme alınan Erol Çelik – Satranç ve Şövalye kitap özetinin yanı sıra, Erol Çelik – Satranç ve Şövalye pdf oku, Erol Çelik – Satranç ve Şövalye yandex, Erol Çelik – Satranç ve Şövalye e-kitap pdf, Erol Çelik – Satranç ve Şövalye PDF Drive, Erol Çelik – Satranç ve Şövalye Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Erol Çelik – Satranç ve Şövalye PDF indir Oku

Bilinci yavaşça yerine geliyordu, bunu kulağına gelen bebek ağlamasının içine doğurduğu huzurdan dolayı anladı. Bebek, çaresiz ama o kadar tatlı ağlıyordu ki, bir an önce uyanıp, onu bağrına basmak istedi. Kalbini saran bu sızı belli ki, ilk anaç duygusuydu. Gözleri hafifçe aralanmaya başladığında, ilk önce duvardaki sıvaların yer yer dökük olduğunu görmeye başladı. Hiçbir anlam ifade etmiyordu ama bilincinin daha uyanmadığı bölümlerinde, bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordu. Gariplikler bu kadarla kalmıyordu. Bir hemşire ona bakıp gülüyor, bakışlarındaki müjde vermeye hazır ifade, dudaklarında yerini hain bir sırra bırakıyordu. Hemşirenin topuz saçlarının üzerindeki kepi, üçgendi. Üniforması ve kepinin hangi yüzyıla ait olduğunu kestiremiyordu fakat kadınsı hainlik, gizlenemez bir mimik olarak hemşirenin dudaklarındaydı. Bu gülümseme tüm zamanların bilindik gülümsemesiydi. “Ikın, ıkın hadi. Çok sorunsuz bir doğum oluyor.” Hemşire, bilinci yerine gelen kadının bacaklarının arasına eğiliyor, eski üniformasıyla, bebeğin omuzlarından ve kafasından tutmuş, çekiyordu. “Maşallah, çok sağlıklı bir bebeğe benziyor. Hadi ıkınmaya devam et.

Az kaldı.” Hemşire içinden dua okumaya başlamıştı. Ne dile getirdiği duyulmuyordu, yalnızca dudaklarındaki ritmik hareketlerden bu anlaşılıyordu. Doğumhanedeki her şey eskiydi. Şu an doğum yaptığı masanın da, tıpkı hemşirenin üniforması gibi eski olduğunu, bacaklarının asılı olduğu direklerin paslanmış olduğunu, üzerine serdikleri beyaz örtünün kirli ve yıpranmış olduğunu görüyordu. Lakin garipsemiyordu. Tuhaflığın farkındaydı ama bebeğin tatlı feryatları, bu düşünceleri bir şekle sokmasına izin vermiyordu. Odada yalnız olmadıklarını fark edince, bir kez daha enteresanlık duygusunun esiri oldu. Hemşirenin hemen ardında, alacakaranlık sayılabilecek bir gölgede duran doktorun, hiç bir şeye karışmaması, üzerindeki beyaz önlüğün içinde, yalnızca onları izlemesi de şaşırtmıyordu onu. Adam kollarını bağdaş kurmuş, kulaklarının üzerinde kırlaşmış saçlarıyla babasını andırıyordu. Yoksa yüzündeki hüzün neden bu kadar tanıdık gelsin ki? Babasını andırdığı için midir bilinmez, adamın odada olmasından dolayı, kendini güvende hissediyordu. Bebeğin ağlaması, hemşirenin işinin ehli hareketleri, doğumun bitirmesine birkaç dakika kaldığını gösteriyordu. “Maşallah nur topu gibi bir oğlun oldu. Maşallah.” Hemşire iri gözlerle beklediği müjdeyi, masada yatan kadına verdi.

Doktora bakan kadın, onun sevindiğini gördü ama doktor bunu gizlemek için, bağdaş kurduğu ellerinden biriyle ağzını kapattı. Doğum olağanüstü rahat geçmiş, hemşire bebeği eski metal bir kovanın içinde yıkamaya başlamıştı. Yumuşak hareketleri, şefkatli dokunuşu bebeğin ağlamasını durdurmuyordu ama annesinin içine su serpiyordu. Bebek yıkandıktan sonra hemşire onu annesine verdi. Anne, bebeği kucağında kavrayıp koklamaya başladığında, üniformalı kadın bebeği tekrar aldı. Bu hareket karşısında anne sinirlendi ama yalnızca seyretmekle yetindi. Anne kalkıyordu, çok sorunsuz bir doğum olduğu için, hiçbir ağrı hissetmeden doğruldu. Bunun yanı sıra hemşire, bebeği doğum masasının hemen yanında yere yatırdı. Beton zemine sırt üstü koyduğu bebeğe, mavi bir tulum giydirdiğinde, annesi odadaki tek renkli şeyin o mavi tulum olduğunu fark etti. Her şey renksiz ve eskiydi. Doktorun olduğu köşenin hemen karşısında, spor salonlarındaki sıralı dolaplardan olduğunu gördü. Kalın ağaçlardan yapılma eski rafların üzerinde ameliyat malzemeleri vardı ve onlarda eski ve paslı görünüyordu.

Erol Çelik – Satranç ve Şövalye PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu