Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik PDF Oku indir
Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik kitabını araştırdık. Ayrıca Ahmet Davutoğu tarafından kaleme alınan Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik kitap özetinin yanı sıra, Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik pdf oku, Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik yandex, Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik e-kitap pdf, Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik PDF Drive, Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Ahmet Davutoğu – Stratejik Derinlik PDF indir Oku
ÖNSÖZ, Türkiye’nin Soğuk Savaş ardındanki stratejik konumunu belirlemeye ve yeniden değerlendirmeye çalışmanın en zor yanı, kendisi de son derece enerjik olan bir yapının yine son derece enerjik bir çevrenin içindeki konumunu anlama çabası olmasıdır. Tarihinin belki de en mühim dönüşümlerini yaşayan Türkiye, yine tarihin belki de en yoğun değişimine sahne olan bir ülkeler arası çevre içinde yeniden şekillenmektedir. Bunun ortaya koyduğı enerjik süreç, kitabımızın giriş bölümünde tanımladığımız tasvir, açıklama, anlama, anlamlandırma ve yönlendirme safhala rının her birini sıra sıra ve hepsini bir bütün halinde son derece yoğun bir zihnî faaliyetin parçası kılmaktadır. Bütün bu çetin metodolojik zorluklara rağmen mantıkî açıdan tutarlı, zaman-mekan idraki içinde manalı ve konjonktüre! açıdan geçerli bir stratejik analizi diğerlerinden farklı kılacak olan özellikler de bu zorlukların kendi iç bünyesinde yatmaktadır. İstikrarlı bir yapının statik bîr çevre içindeki konumunu tanımlamak yüzeysel bir zihnî faaliyet ile de gerçekleştirilebilir. Böylesi analizler daha çok konjonktürel istikrarın sürdüği dönemlerle sınırlı geçerlilik alanı oluştururlar. Tarihî etki yönünden katicı olacak olan stratejik anlamlandırmalar ise enerjik dönüşümlerin meydana geldiği bunalımlı geçiş dönemlerinde önem kazanırlar. Bugün her-şeyden daha çok, ülkenin geleceğine farklı bakış açıları getirecek stratejik analiz çerçevelerine ihtiyaç mevcuttur. Elinizdeki eser de temelde bu doğrultuda kibar bir katkı olma iddiası taşımaktadır. Toplumların yoğun dönüşüm geçirdikleri zamanlarda bu metodolojik zorlukları oldukça önemli uğraş vererek aşmaya çalışan stratejik yaklaşımlar, analizler ve teoriler toplumların tarih sahnesine çıkışlarını da, tarih sahnesindeki mevcudiyetlerini koruyuşlarını da, bu mevcudiyetleri bir atılım gücüne dönüştürebilme kabiliyetlerini de bir çarpan etkisiyle hızlandırabilirler. Modern Alman gücünü görülmektediran Alman stratejik yönetişinin esaslarının Alman birliğinin sancılı oluşum zamanında belirginleşmesi; kararlı ve tutarlı İngiliz stratejik zihniyetinin tohumlarının İngiliz iç Savaşı ardından atılması ve bu zihniyetin yükselişini emperyal yayılma zamanında yaşaması; Rus stratejik zihniyetinin bütün parametreleri ile 19. yüzyılın enerjik güç dengeleri içinde şekillenmesi; Amerikan yüzyılını görülmektediracak stratejik birikimin !. ve II. Dünya Savaşları ardındanki belirsizlik dönemlerinde temerküz etmesi kesinlikle bir tesadüf değildir. Dinamik bir zamandan geçen bir toplumun bireyi olarak o toplumla alakalı stratejik analizler yapmak, hızla akan ve debisi yüksek bir nehrin içinde seyrederken o nehrin yatağı, akış hızı, akış istikameti ve başka nehirlerle olan ilişkisi hususunda fikir yürütmeye benzer.
Hem incelediğiniz nehrin içinde siz de akmaktasınızdır; hem de bu akışın ayrıntı kısmını anlamak ve bu özelliklere göre nehrin bütünü ile ilgili bir tasvir, açıklama, anlamlandırma ve yönlendirme çerçevesi oluşturma sorumluluğu taşımaktasmızdır. Nehrin dışına çıkarak baktığınızda sizinle birlikte akan zerreciklerin ruhuna ve kaderine yabancılaşarak ahlakî kayıtsızlık içindeki sıradan bir gözlemci durumuna düşersiniz; nehrin akıntısına kendinizi bırakarak sürüklendiğinizde de hem varolan gerçekliği hakkıyla anlayamaz hem de bu gerçeklikle alakalı kendi iradenizi oluşturarak tarihe ağırlık koyamazsınız. Sosyal bilim metodolojisinde bu ikilem bir araştırmacının “kendi test tüpü içinde yaşaması” şeklinde tasvir edilir. Bu ikilem içinde nehrin ruhuna ve kaderine yabancılaşmak ahlakî sorumluluk; nehrin akıntısına kapılmak bilimsel sorumluluk alanını daraltır. Ahlakî sorumluluk ile bilimsel sorumluluk alanı içinde manalı bir bütünlük kuramayan bir araştırmacının, düşünürün veya akademisyenin kendi içinde kişisel tutarlılık sağlayabilmesi de, sosyal ve kültürel bir aidiyet alanı oluşturabilmesi de, evrensel gerçeklik alanına nüfuz edebilmesi de çok güçtür. Bir düşünür ve bîlim adamı da bir zamana ve mekana, yani bir tarihî ve coğrafî manalılık dünyasına herkes gibi ve hatta herkesten fazla aidiyet hisseder ve o aidiyet ile içinde akageldiği nehrin ve diğer nehirlerin akışına yaklaşır. Bir insan olarak evrensel olana hissedilen aidiyet, bir varoluş bilincini ve derinliğini; bir medeniyet öznesi olarak belli bir zaman akışına hissedilen aidiyet, tarih bilincini ve derinliğini; bu bilinçlerin yansıdığı düşünülen bir mekana hissedilen aidiyet de bir strateji bilincini ve derinliğini gerektirir, Kişisel düzeydeki mikro bilinçten, toplumlar, medeniyetler ve tarih düzeyindeki makro bilince yükseliş ve nüfuz, bir kemal arayışıdır ve her kültür havzası bu arayışı kendi gerçeklik tanımlamaları ile ortaya koyar. Elinizdeki eser bu bilinç düzlemlerinin en görüneni olan stratejik derinliği ahlakî ve bilimsel sorumluluk dengesi içinde incelemeye çalışmaktadır. Bir sert olarak düşündüğümüz bu kemal macerasınin tarih derinliği ve varoluş bilinci ile alakalı olan cüzlerini onümüzdeki zamanda aynı nehirde aktığımızı düşündüğümüz okuyucularımıza sunmayı planlıyoruz. Bu eser olabilecek zaaflarının sorumluluğu yönünden bir şahsa ait olmakla birlikte, taşıdığı iddia ve eğer varsa sahip olduğu değer yönünden aynı nehirde akan bir neslin macerasıni görülmektediran anonim bir kültür atmosferinin ürünüdür. Bu nedenledir ki bu eserin yazarı her şeyden önce bu kültür atmosferinin tarihî sürekli olarakliğini sağlayan hocalarına, ailesine ve bu kültür atmosferinin her yönünü paylaşagel-diği dostlarına teşekkür ve vefa borçludur. Bu eserin zaman idraki.yönünden tarihten geleceğe, mekan idraki yönünden da merkezden çevreye stratejik bir köprü oluşturması dileğiyle.