Nihat Erim – 12 Mart Anıları PDF Oku indir
Nihat Erim – 12 Mart Anıları PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Nihat Erim – 12 Mart Anıları kitabını araştırdık. Ayrıca Nihat Erim tarafından kaleme alınan Nihat Erim – 12 Mart Anıları kitap özetinin yanı sıra, Nihat Erim – 12 Mart Anıları pdf oku, Nihat Erim – 12 Mart Anıları yandex, Nihat Erim – 12 Mart Anıları e-kitap pdf, Nihat Erim – 12 Mart Anıları PDF Drive, Nihat Erim – 12 Mart Anıları Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Nihat Erim – 12 Mart Anıları PDF indir Oku
Nihat Erim’in 12 Mart Anıları, kendisinin kasete okuduğu ve ardından kasetlerden çözülerek sağlığında daktilo edilmiş metinlere hiç dokunmadan aynen yayımlanmaktadır. Metinler farklı zamanlarda Günlükler’le de karşı karşıya geldirılmış ve gerekli yerlere dipnotlar konmuştur. Köşeli parantezler içindeki sözcükler de yayına hazırlayan tarafından eklenmiştir. Tarih yazımı hadiselerin hissi yorumlarından arındırılmasından sonra yapılan bir çalışmadır. Bu zamanda bireyler belgeleri kendi görüşleri ışığında kamuoyuna sunarlar. Bilgiler zaman içinde süzgeçten geçerek kristallenir. Bunun yanı sıra belki resmi tarihler bile gerçeğe yönelir. 12 Mart müdahalesi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kısa, fakat çok tartışılmış olaylardan biridir. Kimileri bu müdahaleyi 1968 hadiseleri ışığında “karşı devrim” olarak dahi nitelendirebilmektedir. Ortanın solunda bir akademisyen, insan hakları savunucusu ve olası T.C. cumhurbaşkanı adayı olan bir kişi birçoğunun anti demokratik olarak nitelendirdiği bir askeri müdahale sırasında başbakanlık gibi mühim bir görevi kabul etmiştir? Bu kitap hadiseleri Nihat Erim’in kişisel savunması olarak anlatmakta, ileride yazılacak tarih bilgisine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Nihat Erim 1941’de Ankara Üniversitesine öğretim üyesi olarak atanmasını izleyerek görüşleri ile başta devrin cumhurbaşkanı olmak üzere bir çok politikacı ve yazarın dikkatini çekmiştir. Aynı ilginin A.B.
D. yönetimleri tarafından da duyulduğu Günlükler kitabında anlatılanlardan görülmektedir. 1968 hadiseleri ile başlayarak Türk siyasi yaşamı siyasilerin çekişmeleri ve Sovyetler Birliğinin Türkiye’deki etkinliklerinin artması ile bir kriz dönemine girmiştir. Soğuk harbin bu en yoğun senelerında ülke çıkmaza yöneldiğinde bir çok kişi ve kuruluşlar için Nihat Erim adı başbakanlık için vazgeçilmez bir isim olarak belirmişti. Ailesinde asker dahi bulunmayan ve tamamen sivil kökenli olan bir kişi nasıl olmuş da silahlı kuvvetlerin ‘adamı’ oluvermiştir? Bunu anlamak için Türkiye Cumhuriyeti’nin yapısını hatırlamak gerekir Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Paşa ve dostlarınca, yani Türk askerince kurulmuştur. Bu olay çağdaş hiçbir devletin geçmişinde eşi olmayan bir başarıdır. Bu kadro, Cumhuriyeti yalnızca itilaf devletlerine karşı verilen savaşımla değil, yurt içinde çıkan yaygın isyanları da bastırarak oluşturmuştur. Bu zamanda en “vatansever” Trabzon’da dahi Ankara hükümetine tavır alan “iskele hükümeti” kurulmuştur. Daha basit bir deyişle, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin cumhuriyeti koruma ve kollama görevi bu devletin mayasını oluşturmaktadır. Anti demokratik olsa da, bazı çevrelerce cunta olarak nitelendirilse de, Türk ordusu demokrasiye inancını her üç müdahaleden sonra yönetimden hızla çekilerek göstermiştir. Nihat Erim’in, T.C.’nin bir yılmaz bekçisi olarak gerekli reformların meclislerin 1945-1970 yapıları ile yeterince gerçekleşemeyeceğini, yolsuzlukların önlenemeyeceğini gördüğünde 12 Martta kendisine sunulan fırsatı değerlendirerek muasır medeniyetler yolunda daha hızla ilerleme fırsatını yakalayabileceğini düşündüğü anlaşılıyor. Bu kararın getirdiği sonuçlar ortadadır. Gerisini tarihçiler değerlendirecek.
