Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine PDF Oku indir
Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine kitabını araştırdık. Ayrıca Vladimir İlyiç Lenin tarafından kaleme alınan Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine kitap özetinin yanı sıra, Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine pdf oku, Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine yandex, Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine e-kitap pdf, Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine PDF Drive, Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Vladimir İlyiç Lenin – Din Üzerine PDF indir Oku
Bugünkü toplum, tamamen geniş emekçi kitlelerin nüfusunun ufak bir azınlığı; yani toprak sahipleri ve kapitalistler sınıfı tarafından sömürülmesi esası üzerine kurulmuştur. Bütün yaşamları boyunca kapitalistler hesabına çalışan “özgür” işçilere yalnızca kazanç sağlayan kölelerin yaşamını sürdürmeye, kapitalist köleliğin güvenini ve sürekli olarakliğini sağlamaya yetecek miktarda geçim olanağı “tanındığından”, bu toplum bir köle toplumudur. İşçilerin ekonomik baskı altında olmaları, kaçınılmaz biçimde her türlü siyasal baskıya, toplumsal aşağılanmaya, kitlelerin ruhsal ve moral çöküntüsünün artmasına yol açar. İşçiler ekonomik kurtuluşları adına az veya çok ölçüde siyasal özgürlük elde etmek için savaşabilirler. Ne var ki, kapital gücü yönetimden yok edilmedikçe ne miktarda olursa olsun elde edilecek siyasal özgürlük, işçileri yoksulluktan, işsizlikten ve baskıdan kurtaramayacaktır. Başkaları hesabına çalışmaktan, yerine getirilmeyen isteklerden ve yalnız bırakılmışlıktan yılmış halk kitleleri üzerine her yerde büyük ağırlıkla yüklenen ruhsal baskı şekillerinden biri dindir. Doğaya yenik düşen ilk bireylerin tanrılara, şeytanlara, mucizelere ve benzeri şeylere inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların sömürenlere karşı karşılaşmadaki yetersizliği de kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir yaşamın varlığına inanmalarına yol açar. Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, bu dünya çapında azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünya çapında bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir. Oysa yine din, başkalarının emeğinin sırtından geçinenlere bu dünya çapında hayırseverlik yapmayı öğreterek, sömürücü varlıklarının ceremesini pek ucuza ödemek kolaylığını gösterir ve cenette de rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet satmaya bakar. Böylelikle din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir. Din, sermaye kölelerinin insancıl düşlerini, insana daha yaraşan bir yaşam isteklerini içinde boğdukları bir çeşit ruhsal içkidir. Ne var ki, köleliğinin bilincine varmış ve kurtuluşu için mücadeleye başlamış köle, kölelikten yarı yarıya çıkmış demektir. Fabrika endüstrisinin yetiştirdiği ve kent yaşamının aydınlattığı modern, sınıf bilinçli işçi, dinsel önyargıları bir yana atar, cenneti papazlara ve burjuva bağnazlarına bırakır ve bu dünya çapında kendisi için daha iyi bir yaşam elde etmeye çalışır. Bugünün proletaryası, din bulutuna karşı savaşta bilimden yararlanan ve işçileri bu dünya çapında daha iyi bir yaşam adına kavga vermek için birleştirerek öteki dünya inancından kurtaran sosyalizmin yanında yer alır. Din, birinin özel sorunu olarak kabul edilmelidir.
Sosyalistler, din hususundaki tavırlarını genelde bu sözlerle belirtirler. Oysa herhangi bir yanlış anlamaya yol açmamak için bu kelimelerin anlamı kesinlikle açıklanmalıdır. Devlet yönünden ele alındığı sürece, dinin kişisel bir sorun olarak kalmasını istedik. Lakin, Partimiz yönünden dini kişisel bir sorun olarak göremeyiz. Dinin devletle ilişkisi olmaması, dinsel kurumların hükümete değin yetkileri bulunmaması gerekir. Herkes istediği dini izlemek veya dinsiz, yani kural olarak bütün sosyalistler gibi ateist olmakta tamamen özgür olmalıdır. Vatandaşlar içinde dinsel inançları sebebiyle ayrım yapılmasına kesinlikle göz yumulamaz. Resmi belgelerde bir vatandaşın dininden söz edilmesine de son verilmelidir. Kiliseye ve dinsel kurumlara hiçbir devlet yardımı yapılmamalı, hiçbir ödenek verilmemelidir. Bunlar, devletten tamamen bağımsız, aynı düşüncedeki bireylerin oluşturduğu kurumlar niteliğinde olmalıdır. Lakin bu isteklerin kesinlikle yerine gelmesi halinde, kilisenin devlete Rus vatandaşların ise kiliseye feodal bağımlılıklarının sürdüği, (bügüne kadar ceza yasalarımızda ve hukuk kitaplarımızda bulunan) engizisyon yasalarının var olduğu ve uygulandığı, insanları inançları veya inançsızlıkları sebebiyle cezalandırdığı, bireylerin vicdan özgürlüğünü baltaladığı ve kilisenin şu veya bu afyonlamasıyla hükümetten gelir veya mevki sağladığı utanç verici geçmişe son verilebilir. Sosyalist proletaryanın modern devlet ve modern kiliseden istediği, kilise ile devletin birbirlerinden kesinlikle ayrılmasıdır. Rus devrimi, bu isteği siyasal özgürlüğün bir gereği olarak gerçekleştirmelidir. Polis yönetimli feodal otokrasiye bağlı memurların başkaldırısı, kilise evresinde bile huzursuzluk, tedirginlik ve öfke yarrattığı için din ve devleti ayırma isteğini gerçekleştirmek hususunda Rus devrimi özellikle uygun bir ortamdadır. Rus ortodoks din adamları her ne kadar cahilseler de, onlar bile Rusya’daki eski, ortaçağa uygun düzenin yıkılmasıyla patlayan gümbürtüden uyandılar.
Onlar bile özgürlük isteğinde birleşiyor, onlar bile bürokratik uygulamalara ve memur zihniyetine, “Tanrının hizmetkârları”nı zorla polise casusluk ettirmek isteyenlere karşı çıkıyorlar. Biz sosyalistler, bu hareketi desteklemeli, kilisenin dürüst ve içten üyelerine doğru sonuca ulaşmaları hususunda yardımcı olmalı, onların özgürlük isteklerini sürdürmelerini sağlamalı ve kilise ile polis içindeki ilişkiyi koparmalarını onlardan istemeliyiz. Ya içtenlikli ve dürüstsünüzdür, ki o zaman kilise ile devletin ve kilise ile okulun kesinlikle birbirlerinden ayrılmasından, dinin tamamen kişisel bir sorun olarak kabul edilmesinden yana olursunuz. Ya da özgürlük hususunda bu tutarlı istekleri benimsemezsiniz, ki o zaman da engizisyon geleneklerinin hâlâ tutsağı demeksinizdir; rahat memuriyetlerinize ve hükümet kaynaklı gelirlerinize bağlısınız demektir; silahınızın ruhsal gücüne inanmıyorsunuz ve devletten rüşvet almayı sürdürüyorsunuz demektir. O takdirde de bütün Rusya’daki sınıf bilinçli işçiler size amansız bir savaş açacaklardır. Sosyalist proletaryanın partisi yönünden, din kişisel bir konu değildir. Partimiz, işçi sınıfının kurtuluşu adına bir araya gelmiş sınıf bilinçli, ileri savaşçıların toplandıkları bir yerdir. Böylesi bir birlik dinsel inanç şekilinde ortaya sürülen sınıf bilinci yoksunluğuna, bilgisizliğe ve geri kafalılığa kayıtsız kalamaz ve kalmamalıdır. Din diye tanımlanan ve halkın üzerine indirilen koyu sisle, kelimelerimizi ve yazılarımızı tercih ederek tamamen ideolojik silahlarla savaşabilmek için kilisenin kaldırılmasını istiyoruz. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisini, işçilerin her türlü dinsel uyutmacadan kurtulması adına mücadele etmek için kurduk. Bizim için ideolojik mücadele kişisel bir sorun değil, bütün Partinin, bütün proletaryanın sorunudur.