Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm PDF Oku indir
Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm kitabını araştırdık. Ayrıca Caner Taslaman tarafından kaleme alınan Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm kitap özetinin yanı sıra, Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm pdf oku, Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm yandex, Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm e-kitap pdf, Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm PDF Drive, Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm PDF indir Oku
Bu kitabın bölüm başlıklarında kullanılan “modernleşme” kavramına ve isminde kullanılan “küreselleşme” kavramına farklı anlamlar yüklenmiş ve bu kavramların anlamının ne olduğu üzerine bir çok tartışma yapılmıştır. Bundan dolayı, ilk kez, birbirleriyle ilişkili olan bu iki kavramın hangi anlamlarda kullanıldığının açıklığa kavuşturulması faydalı olacaktır. Bu çalışmada, “modernleşme” kavramının nasıl bilinmesi gerektiğiyle alakalı bir tartışmaya girilmeden; bu kavram, Türk modernleşmesini gerçekleştiren yönetici elitin algıladığı ve bu algının eylemlerini yönlendirdiği anlamda kullanılmıştır. Batı Avrupa’nın, Prusya’nın, Japonya’nın içinde bulundukları toplumsal koşullarda ve modernleşme modellerinde değişikliklar olduğu gibi, Osmanlı-Türk modernleşmesinin de kendisine mahsus koşulları ve değişiklikları olmuştur. Türk modernleşmesi -genelde- Batı modernleşmesinden değişik bir tarzda, toplumun enerjikleriyle değerlerinden bağımsız bir biçimde [1] “yukarıdan-aşağı” (siyasetten topluma) gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Modernizm teorisyenlerinin bir kısmı, modernizmin Batılılaşmayla özdeşleştirilmesine karşı çıksalar da [2] sözü edilen yönetici elit için modernleşme; Batı’nın kültürel bir çok unsurunu almaya önem atfeden, Batılılaşma ile özdeş olduğu söylenebilecek bir zamanti. Alain Touraine’in dikkat çektiği gibi Batı’daki en kuvvetli modernlik yaklaşımı; “akılcılaşma”ya süreci belirleyici bir önem atfederek, “akılcılığın” geleneksel toplumsal bağları, duyguları ve inançları yıkması gerektiğini vurgulamıştır. [3] Cumhuriyet Türkiyesi’nin yönetici elitinin modernlik yaklaşımında da geleneksel olanın yıkılmasıyla alakalı bu yaklaşım -geleneksel olanla sentez arayışının olduğu örnekler de olmasına rağmen- ön plana çıkmıştır. Modernleşmeyle alakalı olguların mühim bir bölümü, Ferdinand Tönnies’in “gemeinschaft’tan gesellschaft”a (cemaatten topluma) geçiş olarak açıkladıği, tarıma dayalı geleneksel yapıdan şehre dayalı modern hayata geçilme süreçleriyle ilişkilidir. [4] Lakin 1950’lere kadar Türkiye’de, şehirleşmedeki artış yok denecek kadar azdı. Batı modernleşmesinin mühim bir unsuru olan bireycilik de -ilerleyen sayfalarda görüleceği gibi- devlet merkezinin yukarıdan-aşağı modernleştirici gücüne – paradoksal bir biçimde- tehdit olarak görüldüğü için feda edildi. Ayrıca modernleşme projesinin siyasal yapı alanında da rol modeli Batı olmasına rağmen, 1950’den önce Batılı anlamda çok partili demokrasiye geçilmedi. Bahsettiğim yönetici elit, modernleşme sürecini, toplumu harekete geçirerek gerçekleştirmekten fazla, yasalar oluşturarak, ideoloji aşılayarak ve ideoloji aşılayacak kurumları kurarak gerçekleştirmeye ağırlık verdi. [5] Misal verilecek olursa laiklik ve kadın hakları gibi konularda Cumhuriyet başlangıcında büyük bir hızla yasalar çıkarılmış ve düzenlemeler yapılmış olmakla birlikte; şehirleşme, teknoloji ithalatı yahut sivil toplumun güçlendirilmesi gibi toplumu mobilize edecek hususlarda ciddi atılımlar yapılamamıştır. Sonuçta Osmanlı’da, ideolojisi -merkezin çoğuncabenimsenmeden temelleri atılan modernleşme süreci, Cumhuriyet döneminin başlangıcında – merkezce- ideolojisi benimsenerek, buna uygun olduğu düşünülen yasal ve kültürel değişiklikler yapılarak sürdü.
Modernleşmenin ideolojisini benimseyen erken dönem Cumhuriyet kadroları, Batılı anlamda bir modernleşme gerçekleştirme hususunda bir çok alanda başarılı olamasalar da modernleşmeyi; şehirleşme, sanayileşme, yeni teknolojinin elde edilmesi, her düzeyde eğitimin artması, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması olarak gören genel tanımla ve daha tartışmalı olan modernleşmeyi siyasal gelişmeyle özdeşleştiren yaklaşımla mutabık oldukları söylenebilir. [6] Modernleşmeyi, Batılaşmayla özdeşleştiren yaklaşımları, Batı dünyasının içinden geçtiği şehirleşme ile bireyselleşme gibi süreçleri yaşamayı ve Batı’daki gibi demokratik kurumlara sahip olmayı; bunlar hususunda, yasa çıkarma sürecinde olunduğu kadar başarılı ve istekli olun(a)masa da modernleşmenin işaret ettiği hedefler içinde tutmuştur.
Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm PDF indir Tıklayın