Bernard Lewis – İslamın Krizi PDF Oku indir
Bernard Lewis – İslamın Krizi PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Bernard Lewis – İslamın Krizi kitabını araştırdık. Ayrıca Bernard Lewis tarafından kaleme alınan Bernard Lewis – İslamın Krizi kitap özetinin yanı sıra, Bernard Lewis – İslamın Krizi pdf oku, Bernard Lewis – İslamın Krizi yandex, Bernard Lewis – İslamın Krizi e-kitap pdf, Bernard Lewis – İslamın Krizi PDF Drive, Bernard Lewis – İslamın Krizi Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Bernard Lewis – İslamın Krizi PDF indir Oku
Başkan Bush ve Batılı politikacılar yürütmekte olduğumuz savaşın terörizme karşı bir savaş olduğunu, Arapları veya genelde, ortak düşmanımıza karşı verilen bu karşılaşmada bize katılmak için duraksamayan Müslümanları hedef almadığını anlatmak için büyük çaba harcıyor. Usame bin Ladin’in mesajı ise tam tersi. Bin Ladin ve yandaşları için, bu bir din savaşı, İslam’ın kafirlere karşı bir savaşıdır ve bu yüzden, kaçınılmaz olarak, kafirler dünyasının en büyük gücü olan ABD’ye karşı bir savaştır. Bin Ladin açıklamalarında tarihe sürekli olarak göndermeler yapıyor. Bunun en çarpıcı emsallarinden birisi olan 7 Ekim 2001 tarihli video kasedinde bin Ladin İslam’ın “seksen yılı aşkın bir süre önce” içine düştüğü “aşağılanma ve utanç”tan söz etmektedir. Ortadoğu’da olup bitenleri izleyen çoğu Amerikalı -ve hiç şüphesiz AvrupalI da- vakit geçirmeden “seksen yılı aşkın bir süre önce” ne olduğunu araştırmaya girişmiş ve çeşitli yanıtlar bulmuştur. Şundan emin olabiliriz ki, bin Ladin’in Müslüman dinleyicileri -hitap ettiği insanlar-kastedilen şeyi hemen anlamış ve önemini kavramıştır. 1918’de, büyük Müslüman imparatorlukların sonuncusu Osmanlı saltanatı yenilgiye uğradı, başkenti İstanbul işgal edildi, hükümdar esir alındı ve topraklarının büyük bölümü savaşın galipleri İngiliz ve Fransız imparatorlukları içinde paylaşıldı. Osmanlı toprakları içindeki Arapça konuşan bölgeleri yeni sınırlar ve isimlerle üç yeni birim halinde bölündü. Bunlardan ikisi, Irak ve Filistin Britanya himayesine, üçüncüsü de Suriye adıyla Fransız himayesine verildi. Daha sonra Fransızlar kendi himayeleri altındaki toprakları ikiye bölerek birine Lübnan adını verdi, kalan parça ise Suriye olarak eski adıyla kaldı. Britanyalılar da Ürdün’ün iki yakası içinde bir bölge yaratarak, Filistin’de hemen hemen aynısını yaptılar. Doğudaki parçaya Trans-Ürdün, ardından yalnızca Ürdün adı verildi; Filistin adı korundu ve batıdaki parçaya, başka bir deyişle ülkenin Cis-Ürdün parçasına eklendi. Genelde çorak topraklardan ve geçit vermez çöl ve dağlardan bir araya gelen Arabistan yarımadası o tarihte alınmaya bile değer görülmedi ve yöneticilerinin geçici ve sınırlı bağımsızlıkları korundu. Bir süre sonra Türkler anavatanları Anadolu’yu kurtarmayı başardılar ama bunu İslam adına değil, Mustafa Kemal adlı bir Osmanlı generalinin, daha çok bilinen adıyla Kemal Atatürk’ün öncülüğünde laik bir ulusal hareket aracılığıyla yaptılar.
Mustafa Kemal Türkiye’yi Batılı tahakkümden kurtarmak için başarıyla savaşmış olsa da, Batılı, veya kendisinin tercih ettiği deyimle, modern tarzları benimseme yolunda ilk adımları attı. Yaptığı ilk işlerden biri, Kasım 1922’de, saltanatın kaldırılmasıydı.