H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi PDF Oku indir
H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi PDF Oku indir, e-kitap sitemizde H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi kitabını araştırdık. Ayrıca H. J. Störig tarafından kaleme alınan H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi kitap özetinin yanı sıra, H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi pdf oku, H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi yandex, H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi e-kitap pdf, H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi PDF Drive, H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
H. J. Störig – İlkçağ Felsefesi PDF indir Oku
Batı’da yazılmış olan çoğu felsefe tarihinin dar sınırları bu kitapta aşılmış ve gerçeği akıl yoluyla arama macerasınin anlatılmasına Eski Yunan felsefesinden değil, ondan hiç de aşağı kalmayan, Eski Hint ve Çin ‘de gelişmiş olan düşüncelerle başlanmıştır. Eski Hint ve Çin düşüncesinin felsefe tarihi çerçevesi içine alınması birden fazla konuya yeni ve geniş bir bakış açısı getiriyor. Bu kitapta, en derin felsefi düşünceler bile, yalnız felsefecilerin anlayabileceği ağır bir felsefe diliyle değil, rahat ve sürükleyici bir konuşma diliyle anlatılmaya çalışılıyor. Pek çok kez basılmış, gözden geçirilmiş olan bu çalışma, geniş bir okuyucu kitlesinin ilgisini çekmiş ve kalıcı bir başarıya ulaşmıştır. Almanya’da öğrencilere yardımcı ders kitabı olarak önerilmiştir. Burada İlkçağ felsefesiyle alakalı bölümünün çevirisini bulacağınız “Kleine Weltgeschichte der Philosophie” (Küçük Dünya Felsefe Tarihi) adlı kitabın yazarı Dr. phil., Dr. jur. Hans Joachim Störig 1915 senesinde doğmuştur. Yazarın bunun yanı sıra “Abenteuer Sprache” (Dil Serüveni), “Knaurs Moderne Astronomie”, “Kleine Weltgeschichte der Wissenschaften” (Bilimlerin Kısa Dünya Tarihi) adlı kitapları mevcuttur ve birden fazla sözlük, ansiklopedi ve atlas’ta da imzası bulunmaktadır. Münih Üniversitesinde öğretim görevlisiydi. Günümüzde, felsefi düşünceler çoğunluğa, daha doğrusu çoğunluğu oluşturanların her birine ayrı ayrı ulaştırılabilirse etkili olabilir. Çünkü, şimdilerde durum şu: Halk okuyabiliyor ve yazabiliyor ama, Batı kültürünü iyice özümsemiş değil. Bilgiler, düşünceler, yapıtlar hep onun ilgisini bekliyor.
O ise fakat, ince ve keskin düşüncelere daha çok açıldıkça, kendisine sunulan yeni boyutları değerlendirebilecektir. Bu bakımdan herkesin derin düşünmeye hazır olduğu zamanlarda felsefi düşüncelerin özünün derinliklerinden ödün verilmeksizin olabildiğince açık ve yalın bir biçimde anlatılması gerekmektedir.