Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü PDF Oku indir

Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü kitabını araştırdık. Ayrıca Vefa Zat tarafından kaleme alınan Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü kitap özetinin yanı sıra, Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü pdf oku, Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü yandex, Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü e-kitap pdf, Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü PDF Drive, Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü PDF indir Oku

Rakı Kültürümüze Açılan Kapı… Biz rakı içeriz, öteki bütün içkilere rağmen. Belki de hepsine inat, “asıl” içkimiz rakıdır. Ama rakının tadını çıkarmak kolay değil. Her şeyden önce sofrada “âdâbını” ister rakı. Mezesine, sohbetine, karafına, bardağına özen ister. Biri eksik olduğunda tadı kaçabilir, sofraya küsebilir. Bütün arzusu kendinden keyif alınmasıdır. Ondan keyif aldıkça buyurgan dünyasına daha çok girersiniz. Kimilerine göre tehlikeli, kimilerine göre vazgeçilmezdir bu dünya. Rakı, bu topraklarda yaşamış, yaşayan bir çok kültürün sentezi gibidir. Bütün bundan dolayırden dolayı zaman içinde İngiltere Kralı Edward’ın da vurgulamış olduğu gibi “itiyadımız” haline gelmiştir. Evet itiyadımız rakı. Diğer bütün içkilere rağmen favori içkimiz!. Rakı ile alakalı toplumsal davranışlarımız zaman içinde kültürümüzün mühim bir parçası olmuştur.

İçki içme terbiyesi, “âdâbı işret”e paralel olarak rakı (içme) âdâbı oluşmuş, içki içme terbiyesi rakıyı rakı yapan etkenlerin başını çekmiştir. Halen de çekiyor. Âdâbıyla içebilinmekte onu fakat! Özen istiyor rakı, sofrasıyla, sohbetiyle. Özen istiyor, mezesiyle, karafıyla, bardağıyla. Veveya özenli sofraların, sohbetlerin içkisi rakı. Ve, ülkemizde en fazla içilen içkilerin başında geliyor. Hem de açık ara… Görenekleri, gelenekleriyle bizim içkimiz! Rakı, “erişkin erkek içkisi” kabul ediliyordu yakın bir zamana kadar. En azından benim gençlik senelerıma kadar. Kadınların ve gençlerin rakı içmesi yadırganırdı. Meyhanelerde kadınlara, gençlere pek rastlanmazdı. Rastlandığı zaman da onlara pek iyi gözle bakılmazdı. Hele rakı sofrasında yalnız başına oturan, rakı yudumlayan bir kadına rastlamak imkansızdı. Dahası, rakı sofrasında kadının bulunması, o masanın muteber bir masa olarak kabul edilmemesine neden olmaktadırdu. Sofrada bulunan kadın, sofradakilerden birinin karısı olsa bile… Yetişkin oğlunun rakı sofrasına oturması, rakı yudumlaması kimi babanın “gurur” kaynağıydı. Oğlu adam olmuştu, çünkü rakı içiyordu, rakı içebiliyordu artık! Rüştünü ispat, adamlığa ilk adımlar, yudumcuklarla… Ama rakının âdâbı buydu. Kuralı vardı rakının, kaideleri vardı içmenin.

Sevgili Hocam Murat Belge, “Rakı kişilikli bir içkidir” diye başlık atmış rakı ile alakalı bir yazısına. Acaba bu kurallar, Murat Hocamın tabiriyle rakının kişilikli bir içki olmasından mı kaynaklanıyordu, yoksa erişkin erkek içkisi kabul edilmesinden mi? Yoksa da erişkin erkekler mi koymuştu bu kaideleri. Hiç sanmıyorum. Bize göre toplumsal bir yargının neticesinde oluşmuş bu kurallar. Görenekler gelenek haline gelmiş. Bu kurallar ışığında içilmiş rakı. Değişen ve gelişen içki kültürümüze rağmen, halen âdâbıyla içilebiliyor fakat. Meyhane gelenekleri korunamıyor belki, ama rakı âdâbı çağın gelişimine ayak uydurabiliyor. Evren değişiyor, yeniliyor kendini an be an, gün be gün. Yaşam ve koşulları da değişiyor. Tüm bu değişim ve gelişimlere rağmen, gelenek ve göreneklerimiz dünlerde kaldı diyebilir miyiz hiç? Pek tabii hayır, varlığımızı onlarla sürdürebiliriz fakat. … Gözlemlerimize göre biraz bohem, biraz salaştı geleneksel meyhanelerimiz. Hatta böyle meyhanelerin birinde, kısa bir süre olsa bile çalışma şansına sahip oldum. Samatya’da Bülent’in esnaf meyhanesinde, yıl 1953. Pek tabii ki yetişebildiğimiz, görebildiğimiz meyhaneleri Osmanlı zamanındaki meyhanelerle kıyaslamak pek doğru olmaz.

Lakin, o zamanlarda kaleme alınmış olan metinlerden benzerlikler olduğu anlaşılıyor. Aslını söylemek gerekirse, 20. yüzyılın başlarında, hatta Tanzimat Dönemi’yle birlikte modern içkili mekânlar geleneksel meyhanelerimizin yerlerini almaya başlamıştı ağır ağır. Bizim görebildiklerimiz ise, meyhanelerin ahir zamanında ayakta kalabilmiş olanlardı. Kısa olarak, geleneksel meyhanelerimiz biraz bohemdi, biraz salaştı ama güzeldi, hem de çok özeldi her yönleriyle. Günümüz modern içkili yerlerine baktığımız zaman, otantik meyhaneyi göremeyiz bu mûtena mekânlarda. Çoğu değişime ve gelişime ayak uydurmuş, belirli bir plan ve projeyle düzenlenmiştir. Günümüzün içkili mekânları bohem değildir, salaş değildir. Derme çatma değildir. Bu mekânlarda hazırlanan sofraların olmazsa olmazı da, acizâne tabirimle “Alameti farika”sı Yeni Rakı’dır. Rakınız kaymak, sofranız bereketli, sohbetiniz daim olsun.

Vefa Zat – Biz Rakı İçeriz – Rakının Geçmişi ve Bugünü PDF indir Tıklayın