Osho – Sırlar Kitabı – 1 PDF Oku indir
Osho – Sırlar Kitabı – 1 PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Osho – Sırlar Kitabı – 1 kitabını araştırdık. Ayrıca KolektifOsho tarafından kaleme alınan Osho – Sırlar Kitabı – 1 kitap özetinin yanı sıra, Osho – Sırlar Kitabı – 1 pdf oku, Osho – Sırlar Kitabı – 1 yandex, Osho – Sırlar Kitabı – 1 e-kitap pdf, Osho – Sırlar Kitabı – 1 PDF Drive, Osho – Sırlar Kitabı – 1 Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Osho – Sırlar Kitabı – 1 PDF indir Oku
Aşkı bilmek için aşık olunmalıdır. Bu tehlikelidir, çünkü aynı kalmayacaksındır. Deneyim seni değiştirecektir. Yeniden doğum adı verilen şey budur: iki kere doğmak. Tantra, felsefi olmayandır, o varoluşsaldır. Bundan dolayı ilk etapta anlamak daha iyidir. Tantra için yapmak bilmektir. Ve başka tür bir biliş yoktur. Bir soru sorarsın, felsefe sana bir yanıt verir. Seni tatmin eder yahut etmez. Seni tatmin ederse felsefeye inanmaya başarsın ama aynı kalırsın. Tatmin etmezse inanacak başka bir felsefe aramaya başlarsın ama aynı kalırsın. Hindu, Müslüman veya Hristiyan maskesinin arkasındaki “gerçek insan” aynıdır. Sadece sözler veya giysiler değişir. Tantra senin giysinlerinle ilgilenmez, Tantra seninle ilgilenir.
İki kişi içinde öğretmen ile müridi içinde aşk olmadığı sürece derin öğretiler paylaşılamaz. Mürid ile öğretmen aşkı derinliğine yaşayan bireyler olmalıdırlar. Yani bu bir aşk dilidir; mürid bir aşk hali içinde olmalıdır. Bir müridin dişi psikolojisine ihtiyacı mevcuttur. Dişi alıcılık, içsel derinlik olarak rahim benzeri bir alıcılıktır. Bir mürid mürşidinin diğer yarısı haline gelmediği sürece kendisine yüksek öğretileri, ezoterik metotları aktarmak imkansızdır. Mantık dili saldırgan, tartışmacı ve şiddet doludur. Mantık dili ben merkezcidir. Bu dilde ben seninle değil kendi egomla ilgileniyorum yalnızca. Aşk dili tamamen farklıdır, kendi egomla ilgilenmem, seninle ilgilenirim. Bir şeyi ispatlamakla, egomu güçlendirmekle ilgilenmem. Sana yardım etmekle ilgilenirim, büyümene yardım etmek, dönüşmene yardım etmek… Yeniden doğmana yardım etmek bir sevecenliktir. Aşk dilinde söylenenlerse o kadar mühim değildir. Daha çok söylenmeyen mühimdir. Taşıyıcı, sözcük mühim değildir.
İçerik, mesaj mühimdir. Bu bir yüreğin diğer bir yürekle sohbetidir. Zihinle zihnin tartışması değil. Bu bir münazara değildir, bu bir paylaşımdır. Ustana aşıksan, Gestalt değişir. Farklı olur. O zaman ustanın sözcükleri yalnızca, işitmemekte bunun yanı sıra ustayı içmektesindir. O zaman sözcükler anlamsızlaşır. Gerçekten de, sözcüklerin içindeki sessizlik daha manalı da olur. Ama gözleri, jestleri, sevecenliği, aşkıdır manalı olan. Aşkın derinliklerindeyken zihnin varolmayı bırakır, geçmiş yoktur. Herşey şimdiki ana dönüşür. Aşıksan, varolan tek zaman şimdiki süredir. Şimdi herşeydir. Geçmiş yoktur, gelecek yoktur.
Vigyan Bhairav Tantra sözcükleri bilincin ötesine gitme tekniği manasına gelmektedir. Vigyan bilinç demektir, Bhairav bilincin ötesindeki durum demektir. Ve Tantra yöntem demektir Bilincin ötesine gitme yöntemi. En üstün öğreti budur… İşte bu yüzden, cinsellik bu kadar çok özlenir. Asıl özlenen birliktir, ama o birlik cinsel birlik değildir. Cinsellikte iki beden yalnızca aldatıcı birlik hissi duyar ama bir değildirler, yalnızca birleşmişlerdir. Ama tek bir an için iki beden birbirinde kendilerini unuturlar. Ve belirli bir fiziksel birlik hissedilir. Bu hasret kötü değildir, ama bunda durmak tehlikelidir. Bu hasret birlik hissetmek için daha derin bir arzuyu gösterir. Şiva aşkın farkında değildir. Şiva aşkın ta kendisidir. Bhairav hali, insanın aşk olduğu manasına gelmektedir, aşık değil. İnsan, aşk halini aldığinde zirvede yaşar. Zirve onun ikametgâhı olmuştur artık.
Bu sorular dünyaya geldiğu zaman, içinde soruldukları zihin durumuna göre farklılaşabilirler. Kendini doğrudan değil, başkalarının gözlerinden tanıyorsun. Ayna aracılığıyla tanıyorsun. Kendimizi yalnızca başkaları aracılığıyla tanıyoruz. Halbuki başkaları fakat dışsal şekili bilebilir. İşte bu yüzden onunla bir tutuluruz. Çocuklar bilir, aşıklar bilir, arada bir şairler ve deliler bilir. Bizler dünyayı harikalarla dolu olarak bilmeyiz. Herşey tekrarlardan ibarettir… Harikalar yoktur, şiir yoktur, yalnızca dünya mevcuttur. İçinde bir şarkı yaratmaz, içinde bir dans yaratmaz, içinde bir şiiri doğurmaz. Tüm evren mekanik görünür. Çocuklar ona şaşkınlık dolu gözlerle bakar oysa. Gözler şaşkınlık doluyken evren de harikalarla doludur. Aşık olduğunda, bir kez daha çocuk gibi olursun. İsa der ki, “Lakin çocuk gibi olanlar Tanrı’nın krallığına girecektir.
“Neden? Çünkü, evren harika değilse sen de dindar değilsin de ondan . Aşka daldığın zaman aşkın derin, içten dünyasına daldığın zaman, birey yok olur, şekil yok olur ve aşık yalnızca evrene açılan bir kapı olur. Merakın bilimsel bir merak olabilir, o zaman ona mantıkla yaklaşmak gerekir. O zaman şekilsizliği düşünmemelisin. O zaman şekilsizliğe karşı dikkatli ol. Aşktaysa şekil varsa anlam yoktur. Biçimi çöz! Herşey şekilsiz olduğunda, sınırsız olduğunda, herşey birbirine girdiğinde, tüm evren bir olduğunda, fakat o zaman harikalarla dolu bir evrendir bu. Ön koşullar koymaya başlarsam, bu benim sahte bir tekniğim olduğunu gösterir. İçeriği değiştir, dışarısı da değişecektir. Senin suçluluk duygun, en yüksek kiliselerin temelidir. Sen ne kadar suçluıysan kiliseler de o kadar çok olacaktır. Sen, ne kadar günahkarsan camilerin minareleri de o kadar yüksek olacaktır. Tantra sana zihnini değiştirmen için bilimsel teknikler önerir. Zihin bir kez değişince kişiliğin de değişir. Zihin incelikli maddeden başka bir şey değildir.
Bir kez değişik bir zihne sahip olunca, değişik bir dünyaveya sahip olursun. Çünkü zihin aracılığıyla bakarsın. Gördüğün dünyayı belirli bir zihin aracılığıyla görürsün. Zihnini değiştir, o vakit değişik bir dünya göreceksin. Peki ya zihin yoksa? Tantra için nihai olan budur; Zihnin olmayan bir durum yaratmak. Dünyaya bir aracı olmadan bak. Oynarken zihninin tüm kapıları aralanır. Ciddi olduğunda zihninin kapıları sımsıkı kapalıdır. 2. BÖLÜM: YOGA YOLU İLE TANTRA YOLU Yoga süreci bunun yanı sıra metadolojidir. Yoga bunun yanı sıra tekniktir. Yoga eyleme, yönteme, tekniğe dayalıdır. Yoga’da insanın savaşması gerekir. Yoga, savaşçının yoludur. Tantra yolunda ise insanın savaşması gerekmez, daha çok tam tersine, insanın teslim olması gerekir, ama farkındalık ile… Yoga farkındalık ile baskılamadır.
Tantra farkındalık ile teslim olmadır. Yogada öteye geçmek için kendinle savaşmak zorundasın. Yogada dünya ve mokşa, özgürleşme (olduğun halinle sen ve olabildiğin halinle sen) iki zıt şeydir. Şu halini baskıla, onunla savaş, onu çöz ki olabileceğine ulaşabilesin. Yogada öteye geçmek bir ölümdür. Gerçek benliğinin doğması için ölmelisin. Tantra “kendini olduğun gibi kabullen” der. Bu derin bir kabulleniş, kendinle gerçek, dünya ile nirvana içinde bir boşluk yaratma. Tantra için boşluk yoktur. Hiçbir ölüme ihtiyaç yoktur. Bu daha çok bir alışkanlıktır. Bu alışkanlık için kendini kullanmalısın. Benliğinin, bedeninin, temel hücreleri cinseldir. Bundan dolayı insan zihni cinsellik etrafında döner. Yoga için bu enerjiyle mücadele etmek zorundasındır.
Savaşarak içinde değişik bir merkez yaratırsın. Ne kadar çok savaşırsan farklı merkezle o kadar bütünleşirsin. O zaman cinsellik merkezin olmaz. O zaman cinsellik senin enerjin olmaz. Farklı bir enerji ve değişik bir varoluş merkezi meydana gelir. Tantra için cinselliğin enerjisini kullanman gerekir. Onunla savaşma. Onu dönüştür. Onunla dost ol, bu senin enerjin. O kötücül değil, kötü değil, her enerji yalnızca doğaldır. Doğru kullanıldığı zaman dost olur, yanlış kullanılırsa düşman olur. Sıradan bir insan cinselliği kullanırken cinsellik onun düşmanı olur, onu yok eder. İnsan cinselliğin içine dağılır. Tantra “arzunun farkında ol” der. Savaş çıkarma.
Tam bilinçsizlik ile arzunun içinde hareket et. Tam bilinçsizlikle arzunun içinde hareket ettiğin zaman onu aşarsın. Onun içindesindir ve yine de içinde değilsindir. Onun içinden geçersin ama bir dışarlıklı olarak kalırsın. Biz normal ve doğal değiliz. Biz kesinlikle anormaliz, sağlıksızız, gerçekten deliyiz. Ama herkes bizim gibi olduğu için onu hissetmeyiz. Buda anormaldir, İsa anormaldir. Onlar bizden değildirler. Normallik bir hastalıktır. Yoganın çekiciliğini bu “normal” zihin yaratmıştır. Batı psikolojisi temel insan hastalığının cinsellik etrafında bir yerde, insanın temel deliliğinin cinsellik yönelimleri olduğu sonucuna varmıştır. Bundan dolayı cinsellik yönelimi çözülmediği sürece insan, doğal olamaz, normal olamaz. Tanta der ki: “kendini olduğun gibi kabul et”, işin esası budur. Lakin eksiksiz kabullenme aracılığı ile büyüyebilirsin.
Cinsel eylem bir aşk eylemi değildir, onun içinde değilsindir ama onu terk edemezsin de. Herhangi bir şeyi fakat derin hassaslık içinde anlayabilirsin. Herhangi bir şeyi fakat derin bir duygu içinde hareket ettiğinde anlayabilirsin. Derin hassaslık ile farkındalık ile, aşk ile, anlayış ile, her türlü enerji ile hareket et. O zaman her arzu onun ötesine geçmek için bir araç olur. Beden bir tapınaktır. Kutsal bir tapınak, kutsal bir makan. Yoga yadsımaktır. Tantra doğrulamaktır. Yoga, ikilik terimleriyle düşünür, yoga iki şeyi bir araya koymak demektir. İki şeyi birbirine bağlamak. Ama iki şey de oradadır. İkilik oradadır. Tantra ikilik yoktur der. İkilik varsa onları bir araya getiremezsin.
Nasıl denersen dene. İki tane kalacaklardır. Dünya ve ilahi olan iki taneyse, o zaman bir araya getiremezsin. Aslını söylemek gerekirse iki tane değilseler, yalnızca iki taneymiş gibi görünmektelarsa fakat o zaman bir olabilirler. Egosit olmayan bir yogi bulmak güçtür. Ve yogiler egosuzluk ile ilgili konuşup durabilirler. Ama kendileri egosuz olamazlar. Yaşadıkları sürecin kendisi egoyu yaratır. Süreç savaştır. Savaşırsan, bir ego yaratmaya mahkumsun. Ve ne kadar çok savaşırsan egon o kadar güçlenir. Ve savaşını kazanırsan o zaman en üstün egoyu yaratmayı başarırsın. Sen öfkelisin. Tantra öfkelenme demez. Tantra tüm yüreğinle öfkelen ama farkında ol der.
Tantra öfkeye karşı değildir. Tantra yalnızca tinsel uyku haline, tinsel bilinçsizliğe karşıdır. Farkında ol ve öfkelen. Yöntemin sırrı budur. Farkındaysan öfke dönüşür, sevecenlik olur. Ölmüş cinsellikle büyüyüp aşka dönüşecek enerji de olmaz. Bundan dolayı cinsellikten yoksun kalırsın, ama bunun yanı sıra aşktan da yoksun kalırsın. Ve o zaman herşeyden yoksun kalırsın, çünkü aşk olmadan ilahilik de olmaz. Aşk olmadan özgürleşme de olmaz ve aşk olmadan özgürlük de olmaz. Dünyaya karşıysan o zaman nirvana yoktur, çünkü bu dünyanın kendisi nirvanaya dönüştürülmelidir.
Osho – Sırlar Kitabı – 1 PDF indir Tıklayın