Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 PDF Oku indir
Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 kitabını araştırdık. Ayrıca Pertev Naili Boratav tarafından kaleme alınan Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 kitap özetinin yanı sıra, Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 pdf oku, Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 yandex, Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 e-kitap pdf, Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 PDF Drive, Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 PDF indir Oku
Cemiyet ilimlerinin araştırma alanına giren konular ile ilgili çok defa yanlış hükümler verildiği, en basit ilim görüş ve düşünüşüne aykırı meraklara saplanıp kalındığı görülür. Fizik, kozmografya, botanik… konuları üzerinde konuşurken, konuların yahut bunları araştırma metotlarının millî yahut «gayri millî» olup olmadığını düşünmek kimsenin aklından geçmediği halde, felsefe, sosyoloji, edebiyat konuları üzerinde konuşan ve yazanlar sürekli olarak bu terimleri dillerine dolarlar; çok defa mânası iyi anlaşılmayan bu «milli» kelimesi üzerine uzun uzun dil ve kalem savaşları alıp yürür. «Milli» kelimesinin, millet isminden Arapça kaideye göre yapılmış ve milletle alakalı şeyler ile ilgili bir sıfat olarak kullanılması pek tabiidir; fakat çokluk, ondaki bu elle tutulur anlamın yerini, pek kaypak, sınırları belirsiz bir anlam alıyor. Edebiyat eserlerini yalnızca, böyle asıl anlamını kaybetmiş, yahut bunu bulamamış bir < millî» vasıfla kıymetlendirmek, herhangi bir güzel sanat kolunda bu türlü milliliği, değer kazandırıcı ve yaşatıcı vasıflardan ayrı, onlarla kayanaşamayan bir vasıf gibi görmek, bir eserin değersizliğine hükmetmek istenildi mi onda bu millîlik vasfının bulunmadığını söylemekle işi kestirip atmak… gibi yanlış ilim ve tenkit sonuçlarına götüren anlayışın sakat ve çarpık taraflarını görmemiz, gerçek ilim ve tenkidin faydalarına inanıyorsak, sözcükleri ve terimleri, onların doğru anlamlarını bilerek kullanmamız gerektir. Ben burada düşünüşlerimi ortaya koymak ve münakaşa etmek için, cemiyet üzerinde araştırmalar yapan bir bilgi şubesinin, memleketimizde son senelerda bir moda olan folklorun bazı meselelerinden hareket edeceğim; ardından da bunlarla alakalı edebiyat ve sanat sorularına dokunacağım. Her milletin folkloru da, tıpkı edebiyatı ve daha kapsamlı mânada sanatı gibi, fakat bütün insanlık için müşterek unsurlarıyla milletlerarası bir ilmin mevzuudur. Folkloru yalnızca mahallî hususiyet17 FOLKLOR VE EDEBİYAT 1982 lerin tasviri yapan bir bilgi diye anlamak yanlış olur. Bu mânada kaldıkça onu hattâ, cemiyet ilimleri için bilgi hazırlayan bir bilgi kolu diye de alamayız; çünkü bir Fransız yahut Hint sosyolojisi yoktur; bu ilim için dünyanın her yerinde bir tek konu mevcuttur: İnsan cemiyeti… Folklor için de böyle… O yalnız bir tek cemiyetin hususiyetlerini öğrenmekle kaldığı takdirde gerçek anlamıyla sosyoloji incelemelerina temel olacak malzemeyi veremeyecektir. Mahallî hususiyetler, belki, içine insanlığın müşterek malı olan birtakım ana unsurların döküldüğü kalıplardır. Meselâ dünya sanatlarının iptidaî şekillerini veren halk edebiyatı çeşitleri için hal böyledir; üslûp, yer ve şahıs isimleri… bütün bunlar halk sanat eserlerinin kalıplarıdır; bunlar millî, hattâ daha dar anlamıyla mahallîdir; fakat bu kalıplara dökülen asıl ana fikirler: insanlığın ezelî meseleleri, ana duygular, dünyanın hangi tarafına gitseniz aynı kalır. Bir Fransız masalını Hint masalına, bir Anadolu türküsünü Rhein boyu halk şarkılarından birine benzeten temalar bunlardır; folklor bilginleri bunların hangi milletten hangisine geçtiğini uzun uzun araştırırlar; dünyanın bin bir köşesinde, peynir ekmek yer gibi, özeninin farkına varmadan anaların çocuklara anlattıkları ufacık bir masal için cilt cilt kitaplar yazarlar; bazı da, seneler süren çalışmalardan sonra bir ufacık masalın ilk dünyaya geldiğu yer keşfedilir gibi olur. Hattâ böyle keşiflerden, bazı gayretli bilginler, kendi milletlerinin eskiliğine, asilliğine, medeniyette bütün diğer milletlerden ileri olduğuna dair hükümler de çıkarırlar. Lakin bu hükümler çok defa ikinci bir keşifle sarsılıp yıkılıverir; çünkü aynı masala daha eski bir vatan bulunmuştur. İlmin bu konularda bu yolda bocalamaları sürüp gidecektir. Asıl dâva, bu işlerle uğraşan ve hakikati görecek kadar gözleri açık olan gerçekten bilginlerin sürekli olarak tekrarladıkları gibi, herhangi bir kültür mahsulüne ilk ve en eski vatanı bulmak değil, bütün insanlık için müşterek olan değerleri belirtmek, bunların yayılışını, milletten millete, memleketten memlekete geçişini incelerken insan düşünüş ve duyuşunun gelişmesini görüp anlamaktır.
Pertev Naili Boratav – Folklor ve Edebiyat Cilt 1 PDF indir Tıklayın