Daniel Goleman – Duygusal Zeka PDF Oku indir
Daniel Goleman – Duygusal Zeka PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Daniel Goleman – Duygusal Zeka kitabını araştırdık. Ayrıca Daniel Goleman tarafından kaleme alınan Daniel Goleman – Duygusal Zeka kitap özetinin yanı sıra, Daniel Goleman – Duygusal Zeka pdf oku, Daniel Goleman – Duygusal Zeka yandex, Daniel Goleman – Duygusal Zeka e-kitap pdf, Daniel Goleman – Duygusal Zeka PDF Drive, Daniel Goleman – Duygusal Zeka Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Daniel Goleman – Duygusal Zeka PDF indir Oku
1990’da, New York Times’da bilim muhabirliği yaparken, ufak bir akademik dergide bir makale çarptı gözüme. Biri şu anda New Hampshire Üniversitesi’nde, diğeri de Yale’de bulunan John Mayer ve Peter Salovey adlı iki psikolog, bu makalede “duygusal zekâ” diye adlandırdıkları bir kavramı ilk kez dile getiriyorlardı. O zamanda, hayatta müthişlik standardı olarak IQ’nun üstünlüğü sorgulanamazdı; bu zekânın genlerimize mi işlendiği, yoksa deneyime mi bağlı olduğu hususunda bir tartışma almış başını gidiyordu. Ama işte, birdenbire, hayattaki başarının unsurları ile ilgili yeni bir düşünme şekli belirmişti. Beni meraklandıran o kavramı, 1995’te bu kitaba başlık yaptım. Mayer ve Salovey gibi, ben de bu deyimi çok çeşitli bilimsel bulgulardan bir sentez üretmek, eskiden ayrı araştırma dalları olan şeyleri bir araya getirmek –yalnızca onların kuramını değil, daha birden fazla heyecan verici bilimsel gelişmeyi de, sözgelimi duyguların beyinde nasıl düzene sokulduğunu inceleyen yeni bir alanın, etkileyici sinirbilimin ilk meyvelerini gözden geçirmek– maksadıyla kullandım. On yıl önce bu kitap yayımlanmak üzereyken, günün birinde iki yabancının duygusal zekâ deyimini kullandıkları ve ne anlama geldiğini her ikisinin de anladığı bir konuşmaya kulak verecek olursam, bu kavramı kültüre daha yaygın bir biçimde yerleştirmekte başarıya ulaşmış sayılırım, diye düşündüğümü anımsıyorum. Pek az şey biliyormuşum. Duygusal zekâ deyimi, veya onun kısaltması olan EQ her yere yayılarak, hiç beklenmedik biçimde Dilbert ve the Pinhead Zippy gibi çizgi bantlarda ve Roz Chast’in New Yorker’daki çizim dizisinde bile yaşandı. Çocukların EQ’sunu güçlendirme iddiasını taşıyan oyuncak kutuları gördüm; sevgilisi tarafından terk edilmişlerin kişisel ilanları, arada bir eş bulmayı umanların gözüne sokuyor bu kavramı. Bir keresinde otel odamdaki şampuan şişesinin üzerine basılmış, EQ ile ilgili bir şakayle bile karşı karşıya geldim. Bu kavram gezegenimizin uzak köşelerine kadar yayıldı. EQ’nun Almanca, Portekizce, Çince, Korece ve Malezce gibi farklı dillerde bilinen bir sözcük olduğunu dile getiriyorlardı bana. (Yine de ben, emotional intelligence’ın İngilizce kısaltması olan EI’yi tercih ediyorum.) Elektronik posta kutumda çoğu zaman, örneğin Bulgaristan’daki bir doktora öğrencisinden, Polonya’daki bir öğretmenden, Endonezya’daki bir üniversite öğrencisinden, Güney Afrika’daki bir iş danışmanından, Umman’daki bir yönetim uzmanından, Şangay’daki bir üst düzey yöneticiden gelen sorular yer alıyor.
Hindistan’daki işletme öğrencileri Duygusal Zekâ’yı ve önderliği okuyorlar; Arjantin’deki bir CEO, o hususta sonradan yazmış olduğum kitabı öneriyor. Ayrıca Hıristiyan, Yahudi, Müslüman, Hindu ve Budist din bilginlerinden, duygusal zekâ kavramının kendi inançlarındaki görüşlere uyduğunu duydum. Beni en fazla tatmin eden şey de, bu kavramın eğitimciler tarafından “sosyal ve duygusal öğrenim” (SEL/social and emotional learning) programlarına dahil edilerek benimsenmesi oldu. 1995 senesinde, duygusal zekâ becerilerini çocuklara öğreten bu tür programlardan fakat bir avuç kadar bulabilmiştim. On yıl ardından bugün, dünyanın dört bir yanındaki on binlerce okul, çocuklara sosyal ve duygusal öğrenim sunuyor. ABD’de birden fazla bölge, hatta eycihazların tamamı, SEL’i şimdilerde müfredatın bir parçası haline getiriyor ve öğrencilerin matematik ve dilde belirli bir yeterlik düzeyine erişmeleri gerektiği gibi, bu mühim yaşam becerilerinde de ustalaşmalarını zorunlu kılıyor.