PDF

Hakan Özerol – Piyasaları Okumak PDF Oku indir

Hakan Özerol – Piyasaları Okumak PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Hakan Özerol – Piyasaları Okumak kitabını araştırdık. Ayrıca Hakan Özerol tarafından kaleme alınan Hakan Özerol – Piyasaları Okumak kitap özetinin yanı sıra, Hakan Özerol – Piyasaları Okumak pdf oku, Hakan Özerol – Piyasaları Okumak yandex, Hakan Özerol – Piyasaları Okumak e-kitap pdf, Hakan Özerol – Piyasaları Okumak PDF Drive, Hakan Özerol – Piyasaları Okumak Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Hakan Özerol – Piyasaları Okumak PDF indir Oku

İnsan yaşamı bi hayli kısa. Birkaç bin yıllık “modern” insanlık tarihinde sizin hemen hemen altmış yıllık ömrünüz çok kısa. Gerçi bunu fark etmeniz için o kısa yaşamınızın da ikinci yarısına geçmeniz gerekiyor. Ben fark edeli çok oldu… İlköğrenim çağınızda bitmez yaz tatilleri vardı. Okullar kapanınca sabahları geç kalkardınız; mahallede top oynardınız; öğlen uyuklar, akşam yine oynardınız. Akrabaların yanına, başka şehirlere giderdiniz. Geri gelirdiniz. Eğer şanslıysanız (ben değildim) yazlığınız vardı ve oraya giderdiniz. Olmadı, bir pansiyona, motele, bir dinlenme kampına gidilirdi ailecek (O vakitler, “her şey dâhil tatil köyü” diye bir şey yoktu Allahtan). Bir grup arkadaşınız da orada olurdu; tatil, deniz, yine oyun… Hatta okulu bile özlerdiniz. Tatil ne kadar uzundu; bir üst sınıfa geçmek ne kadar uzak. Tek derdiniz dersleriniz, alamadığınız bisiklet ve tanışamadığınız o güzel kızdı. Ne güzeldi. Zaman yavaş geçerdi. Ne güzeldi.

Sonra zaman hızlanmaya, hafta sonları göz açıp kapayıncaya kadar geçmeye başladı. Yeni bir yıla girdikten “çok kısa bir süre sonra” yılı hemen hemenya başladınız. “Geçenlerde” diye anlatmaya başladığınız bir olayın geçen sene gerçekleşmiş olduğunu fark etmeye başladınız. Heyecanla dostlarınıza anlatmaya başladığınız o güzel, unutulmaz anıların hep otuz yaşınıza kadarki zamanda yaşanmış olduğunu hissettiniz. Sağlık ve aile poblemleri ardı arkasına gelmeye başladı. Her şey çok bi hayli hızlı olmaya, kitaplarda okuduğunuz ve “kurgusal” olarak algıladığınız, yalan, ihanet, acı, hastalık ve sefaleti yakınınızda bulmaya başladınız. 40 senedir, mutluluğa, aşka, sevgiye ulaşamadığınızı fark ettiniz belki de. Ve bir şeyi daha fark ettiniz: Zaman ne kadar bi hayli hızlı akıp gidiyordu. Finale doğru… Uzun mesafe koşucuları, başta dengeli ve birlikte koşarlar, makul bir tempo aşılmamalıdır. Sonuçta yol uzundur ve enerjiyi dengeli kullanmak gerekir. Ama sonlara yaklaştıkça (ki son mutlu sondur aslında) zaferi elde etmek, ipi göğüslemek için hızlanmaya başlarlar; güçlerinin kaldığı ölçüde depar atarlar ve ip göğüslenir. Bizimki de bu hesap belki de; başlarda zaman çok, hedef yok, ip çok uzakta, sakin sakin gidiyoruz. Zaman hiç bitmeyecek gibi. Yarışın yarısı tamamlandıktan sonra ise, artık hızlanmak lazım. Zaman daralıyor, kaslarda yorgunluk veren asitler birikiyor, “dağılmadan” bitirmek lazım yarışı; koş, koş… Yaşamlarının son baharındaki ünlü zenginlere röportajlarında sorulan ve belli bir yanıt beklenen bir soru mevcuttur: “40 yaş daha genç olmak için şu anda sahip olduğunuz servetinizin bir bölümünden vazgeçer miydiniz?”.

Yanıt klasiktir: “Evet, daha genç olmak için her şeyimi verirdim”. Bu kavram binlerce yılın efsanesi gençlik iksiri alegorisi ile örtüşür. Kozmetik de, saç ektirme de, botoks da budur. Peki ya, yukarıdaki soruya şu cevabı verebilen var mı aramızda: “Yeniden fazla genç olmak mı? Asla! Siz maraton yarışını başarı ve şerefle bitirmek üzere olan profesyonel bir yarışçıya başa dönmeyi mi teklif ediyorsunuz? Çok saçma!”. Eğer bu cevabı verebiliyorsanız, zaten benim kitabımı okumaya zaman ayırmayınız. Tam tersine, size yüz sürmem için lütfen bana zaman ayırın. Gelelim sadede… Madem zaman kısa, onu iyi değerlendirmek lazım. Kitap seçiminde de durum böyle. Çok iyi bir kitap okuyucusuysanız bile, yaşamınız boyunca en fazla 2.000 kitap okuyabilirsiniz. O hâlde, benim için en kötü armağan “kitap”tır. Bu anlamda, çok kıymetli zamanımı, yalnızca 2.000 kitap kapasiteli ömrümü, bir başkasının benim için “uygun olduğunu düşündüğü” bir kitaba ayırmamalıyım. Yani “nezaket” neticesinde kıymetli kapasiteyi 1.999’a indirmemeliyim.

Hatta bir kitabı beğenmediysem, ceza niyetine, “zorlayarak” okumayı sürdürmemeliyim. Bu tespit, elinizdeki bu kitap için de geçerlidir.

Hakan Özerol – Piyasaları Okumak PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu