Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir PDF Oku indir
Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir kitabını araştırdık. Ayrıca Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından kaleme alınan Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir kitap özetinin yanı sıra, Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir pdf oku, Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir yandex, Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir e-kitap pdf, Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir PDF Drive, Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Ahmet Hamdi Tanpınar – Beş Şehir PDF indir Oku
Beş Şehirdin asıl konusu yaşamımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz. Bu sevginin kendisine çerçeve olarak seçtiği şehirler, benim yaşamımın tesadüfleridir. Bu itibarla, onların arkasında kendi insanımızı ve yaşamımızı, vatanın manevî çehresi olan kültürümüzü görmek daha doğru olur. Bizden evvelki nesiller gibi bizim neslimiz de, bu değerlere şimdi medeniyet değişmesi dediğimiz, bütün yaşama ümitlerimizin bağlı olduğu uzun ve sarsıcı tecrübenin bizi getirdiği sert dönemeçlerden baktı. Yüz elli senedir hep onun uçurumlarına sarktık. Onun dirseklerinden arkada bıraktığımız yolu ve uzakta zahmetimize gülen vaitli manzarayı seyrettik. Tenkidin, bir yığın inkârın, tekrar kabul ve reddin,ümit ve hülyanın ve farklı zamanlarda da gerçek hesabın ikliminde yaşadığımız bu macera, daha uzun zaman, yani her mânasında verimli bir çalışmanın yaşamımızı yeniden şekillendireceği güne kadar Türk cemiyetinin hakikî dramı olacaktır. Gideceğimiz yolu hepimiz bilinmekte. Lakin yol uzadıkça ayrıldığımız âlem, bizi her günden biraz daha meşgul ediyor. Şimdi onu, hüviyetimizde git gide büyüyen bir boşluk gibi duyuyoruz, biraz sonra, bir köşede bırakıvermek için sabırsızlandığımız ağır bir yük oluyor. İrademizin en sağlam olduğu anlarda bile, içimizde hiç olmazsa bir sızı ve arada bir de, bir vicdan azabı gibi konuşuyor. Sade millet ve cemiyetlerin değil, şahsiyetlerin de asıl mâna ve hüviyetini, çekirdeğini tarihîlik denen şeyin yaptığı düşünülürse, bu iç didişme hiç de yadırganmaz. Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz.
Beş Şehir işte bu hesaplaşma gereksiniminin doğurduğu bir konuşmadır. Bu çetin konuşmayı, aslı olan meselelere, daha açık söylemek gerekirse, biz neydik, neyiz ve nereye gidiyoruz? suallerine indirmek ve öyle yanıtlandırmak, belki daha vuzuhlu, hattâ daha çok faydalı olurdu. Lakin ben bu meselelere yaşamımın içinde rastladım. Onlar bana Anadolu’yu dolduran Selçuk eserlerini dolaşırken, Süleymani-ye’nin kubbesi altında küçüldüğümü hissederken, Bursa manzaralarında yalnızlığımı avuturken, divanlarımızı dolduran kervan seslerine karışmış su seslerinin gurbetini, Itrî’nin, Dede Efendinin musikisini dinlerken geldiler.