Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi PDF Oku indir
Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi kitabını araştırdık. Ayrıca Nick Sandberg tarafından kaleme alınan Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi kitap özetinin yanı sıra, Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi pdf oku, Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi yandex, Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi e-kitap pdf, Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi PDF Drive, Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Nick Sandberg – Tam Kontrol Reçetesi PDF indir Oku
Bir ulusun parasını basmama ve kontrol etmeme izin verirseniz, yasaları kimin yazdığı umurumda olmaz’ – Amschel Rothschild ‘Elitler’in yakın tarihteki hikayesi, Orta Çağ Avrupa’sında modern bankacılık sisteminin ortaya çıkışıyla başlar. O vakitler, maddi servet genelde altın yahut gümüş sikkeler halindeydi ve güvenlik için, yerel kuyumcunun kasasında saklanıyorlardı zira kuyumcu, çoğunlukla köyde-kasabada güvenli bir kasası bulunan tek insandı. Kuyumcu, yatırılan miktar için bir ‘alındı fişi’ veriyordu ve para değiş tokuşu yapılacağı zaman alıcı, altınını kuyumcudan çekip satıcıya veriyordu, ki satıcı da genelde bu parayı yine aynı kuyumcuya geri yatırıyordu. Bu çok zaman kaybettirici bir zaman olduğundan, insanlar içinde gerçek altın-gümüş yerine kuyumcu fişlerinin değiş tokuşu alışverişler için genel yöntem halini aldı. Zaman geçtikçe kuyumcular çeşitli değerlerde altın için değişik fişler dağıtmaya ve alım-satımı daha da kolaylaştırmaya başladılar. Böylelikle kuyumcu fişleri ilk banknotlar oldu. Kuyumcular (artık taze bankacılar), herhangi bir zamanda kasalarındaki altının yalnızca ufak bir parçasının çekildiğini fark ettiler. Böylelikle kendi kendilerine daha fazla alındı fişi -gerçekten kasada bulunan bir maddi değerle ilişkisi olmayan bir banknot- basmaya karar verdiler. Bu fişleri kapital arayan insanlara kredi/borç adı altında vererek kuyumcular, başkaları tarafından kendilerine emanet edilen parayı, kendi adlarına para kazanmak için kullanabilir duruma geldiler. Kuyumcular anladılar ki, ellerindeki her birim altın için, tutarın on katı miktarda banknotu kimsenin ruhu duymadan basabiliyorlardı. Diyelim ki kuyumcunun kasasında başka insanlara ait 100 kilo altın var. Bu durumda kuyumcu 1000 kilo altının değeri kadar banknot basabiliyordu. Bu banknot sahiplerinin %10undan fazlası paralarını aynı anda çekmek istemediği sürece, kimse oyunun farkına varamazdı. ‘Kısmi Yedekli Bankacılık’ olarak anılan bu yöntem, şimdilerde hala sürdürmektedir ve aslen modern bankacılık endüstrisinin belkemiğini oluşturur. Bankalar hemen hemen her zaman için ellerinin altında bulunan maddi varlıkların on katı kredi verirler.
Bu da aslında borç verdikleri paranın %90’ının hiç bir zaman var olmadığını ve olmayacağını ortaya koyar. Kuyumcular tarafından verilen krediler, faiziyle geri ödeniyordu. Bu da yaşamayan paranın ağır ağır mal ve emek şeklinde elle tutulur değerlere dönüşmesi manasına geliyordu. Kredi borcu bir biçimde ödenemezse, bankacının borçlunun mallarına el koyma hakkı vardı. Böylelikle, süreç içinde, kuyumcular giderek daha varlıklı duruma geldiler. Havadan para yaratmanın ve bu parayı gerçek mallara, emeğe yahut gayrimenkule dönüştürmenin bir yöntemini bulmuşlardı. Böylelikle müşterinin yatırdığı 10TL, 100TLlik bir kredi yaratmakta; bu kredi de diyelim ki %15 faiz oranıyla bankacıya kayda değer bir kar getirmekteydi. Bu yöntem şimdilerde hala bankacılık standardı olarak sürdürmektedir. Sanayi çağı başlayınca, bu düzeni ilerletme potansiyeli katlanarak arttı. Kuyumcular artık oturaklı bankerlere dönüşmüşlerdi ve havadan para yaratıp bunu elle tutulur değerlere dönüştürme kabiliyetleri aracılığıyla sanayileri tamamen kontrol etmeye başladılar. Bunun yanı sıra, bir noktada, neresinden bakılırsa bakılsın bankacılık ve sanayi birbirinden ayrılmaz kavramlar halini aldıler. Rotschildlar gibi Geniş bankacılık aileleri bu yöntemle o kadar çok güç elde ettiler ki, çeşitli monarşiler ve zamanın taze hükümetleri çok kısa bir sürede nazaran hayli güçsüz görünmeye başladılar. Güçlerini ve etkilerini daha da yükseltmek için, bu elit bankacılık aileleri hissettirmeden hükümetler yahut monarşiler içinde etki satın almaya ve bu etkiyi uluslar içinde stratejik huzursuzluklar çıkartmak için kullanmaya başladılar. Kaçınılmaz sürtüşmeler meydana geldiğinda ise, korkunç miktarlarda parayı, çoğunlukla iki tarafa da borç vererek savaş yapılabilmesini sağladılar. Satın alınan tüm silahlar banka-sanayi kartelinin sanayi kanadı tarafından üretildiği ve verilen borçlar ile silahların teslimat tarihleri kontrol edilebildiği için, herhangi bir çatışmanın sonucu etkin olarak kontrol edilebiliyordu.