PDF

Pierre Mannoni – Korku PDF Oku indir

Pierre Mannoni – Korku PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Pierre Mannoni – Korku kitabını araştırdık. Ayrıca Pierre Mannoni tarafından kaleme alınan Pierre Mannoni – Korku kitap özetinin yanı sıra, Pierre Mannoni – Korku pdf oku, Pierre Mannoni – Korku yandex, Pierre Mannoni – Korku e-kitap pdf, Pierre Mannoni – Korku PDF Drive, Pierre Mannoni – Korku Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Pierre Mannoni – Korku PDF indir Oku

Bir Fransız soylusu olan Bayard senyörü Pierre du Terrail, korkuyu tanımayan adam olarak ün yapmıştır. Böyle birkaç kişi daha mevcuttur. Lakin XII. Louis’nin ve 1. François’nın tebasından olan bu kıymetli birinin yahut ona andıranlerin modeline uygun olarak yaratılmamış olanlar için korku, ortak bir duygudur. Bunun yanı sıra; Tite-Live’e göre, Yunanlılar gibi Romalılar da iki tanrı için tapınaklar yapmışlar: Pallor ve Pavor.1 Askeri başarısızlıkların sorumluluğunu onlara yüklüyorlardı (haksız değillerdi). Gerçekten ordulardaki bozgun, bir kötü ruhlar sürüsünün savaş alanına girdiği ve afallamış insanları önüne katıp kovaladığı izlenimini verir. Dolayısıyla eskiler onları, her savaştan önce dostlukları kazanılması gereken etkili müttefikler yahut korkunç düşmanlar olarak düşünürlerdi. Lakin, orada gelişmesine çok uygun bir alan bulsa da korkuyu savaş alanıyla sınırlamak yanlış olacaktır. Bu .noktada, yeni korku antolojisinde korkunun her yerde olduğuna dair bir bölüm yazan J. Delumeau’yu tatminiyetle destekleyeceğiz.2 Korku kendi lehine olan durumlarda görülmektedir yahut kendini hissettirir. Yakındaki tarafından olduğu kadar uzaktaki tarafından da, eski kadar yeni tarafından da çağrıştırılarak, dalgaların arasına ve bulutların içine yerleşir, ormanlara musallat olur, karanlıkları mesken tutar ve gündüzün ışığından bile çekinmez.

İster belli belirsiz olsun, ister ısrarlı olsun, onun bulunmadığı hiçbir dönem ve hiçbir yer yoktur. Lakin bu genel yayılmanın ötesinde korku gerçek mekanını bireylerin yüreğinde, daha doğrusu zihninde bulur: sa5 hip olduğu güçlerin tam değerini burada gösterir. Kuşkusuz hayvanlar da onu tanıyorlar, fakat onların hissettikleri, insanın korku olarak tanıdığı şeyin berisinde kalır: sonuçta, sahip olduğu tasarım ve imgelem kabiliyetleri insanı ürkülerin ( effroi) temel yaratıcısı ve bunun yanı sıra diğerlerinin ürkülerinin propagandacısı yapar. Korku tecrübesi evrensel olm.akla kalmaz, bunun yanı sıra çok erken yaşta başlar. Genç birey, psikanalistlerin, ufak çocukluk aşamasının özelliği olarak tanımladıkları sonsuz-erk yanılsamasını terkettiğinde, arzularına ulaşmaktaki yinelenen başarısızlık içinde kendi zayıflığını ve dayanıksızlığını keşfeder: bu sınamanın tekrarlanmasıyla, korku onu bir daha terketmemecesine içine işler. Korkunun öğrenilmesi böyle başlar. Ardından tüm bireysel varoluş boyunca, içerik ve derece değişiklikları gösterir, fakat bir daha asla yokolmaz. Olsa olsa; normal bireyde, i~i belirme içinde az yahut çok uzun süreli dinlenme dönemleri görülür. Ve her yaşın kendi özgül heyecanları yahut özel kabusları varsa da, yaşamın hiçbir aşaması korkudan bağışık değildir. Bunun yanı sıra, bireysel, özel bir olay olmanın dışında ve içe işleyen yapısını serbest bırakarak korku arada bir bulaşıcı bir hal alır ve olabilecek olan en geniş ölçüde yayılır: bu durumda, bütün olarak toplumsal bünyenin içine girer ve grubu yahut tüm halkı şaşkına çevirir. Bütün mekanlar, bütün zamanlar, bütün insanlar onun ilgi alanına girerler: korku imparatorluğu hiçbir boşluk tanımaz. Onu varoluşun temel yapı taşlarından biri haline getiren şey bu gibi görünmekte. Böyle bir özellik, çok enteresan olmasa da yine de yeniden güncelleştirilmesi gereken bir korku sorgulamasının yenilenmesini haklı kılar: sonuçta, yukarıda dile getirdiğimiz gibi, korkunun bürünebileceği bir çok görüntünün, özellikle “bir dönemin müthiş yaratığı” olarak ad.: landırılabilecek şeye bağlı olarak ele alınması gerekir.

Kuralın dışına çıkmayan bizim dönemimiz, konu üze6 rinde daha ziyade bir artırıma gitme eğilimindedir. Tek yahut çok sayıda, yüzsenelerdır süren fakat her zaman ilerlemenin aşırı ucunda yeralan korku silahlarını ·sürekli olarak olarak yeniden keşfeder. Burada onları değerlendirmeye çalışırken, onları azaltacağımızı ileri sürmüyoruz, bu tamamen aldatıcı olacaktır. Onları tamamen önlemenin de olanaklı olduğuna inanmıyoruz: bu belki istenir bir şey de değildir, çünkü korku patoloji eşiğini aşmadığı ve doruk noktasından uzak durduğu sürece, bir büyücü gibi, hatta ilham perisi gibi de çalışabilir. Sonuçta burada, bu bildik ve yine de korkunç tanrıya ılımlı bir biçimde yaklaşmaya çalışacağız. Bu ufak kitabın çerçevesini çizmeye çalışacağı konulardan bazıları şunlardan oluşmaktadır. B~rinci kısım, normal duruma sık rastlanan, ortak korkuların incelenmesine ayrılacaktır: bunun için psikofizyolojinin, klinik psikolojinin ve etolojinin metotlarıne başvuracağız. Kitabın ikinci kısmı, bireysel düzlemde olduğu kadar kollektif düzlemde de korkunun psikopatolojisini ele alacak. Sonuç bölümünde, bireylerin korkunun etkilerini olabilecek olduğunca sınırlamak için geliştirdikleri çeşitli yöntemlere değinilecek. Kuşkusuz konu kadar, konuya ulaşmak için izlenen yol da risklerden bağışık değil. Dolayısıyla gözüpeklikten kaçınmaya çalışacağız. Korkunun yollarında aşırı kendinden emin bir biçimde yürümek küstahlık olacaktır: bu, bizi her hususta ihtiyatlı olmaya iterek, korkunun bize verdiği dersi unutmak olacaktır.

Pierre Mannoni – Korku PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu