PDF

Kierkegaard – Korku ve Titreme PDF Oku indir

Kierkegaard – Korku ve Titreme PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Kierkegaard – Korku ve Titreme kitabını araştırdık. Ayrıca Kierkegaard tarafından kaleme alınan Kierkegaard – Korku ve Titreme kitap özetinin yanı sıra, Kierkegaard – Korku ve Titreme pdf oku, Kierkegaard – Korku ve Titreme yandex, Kierkegaard – Korku ve Titreme e-kitap pdf, Kierkegaard – Korku ve Titreme PDF Drive, Kierkegaard – Korku ve Titreme Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Kierkegaard – Korku ve Titreme PDF indir Oku

İbrahim’in oğlu İshak’ı kurban etmek için dağa yolculuğuna ilişkin Tevrat’taki öykü çok değişik şekillerde yorumlandı. Erken dönem Hristiyan Kilisesi tarafından iman ve itaatin kutsanması maksadıyla kullanıldı. O zaman İbrahim ve onun Tanrı’nın isteğine tereddütsüz itaatine odaklanılıyordu. Musevî kültüründe ardındanları bu öykü Tanrı’nın merhametini istemek için kullanıldı: Melek; “elini çocuğun üzerinden çek, senden ona hiç bir şey yoktur”* dediğinde, kurban etmek için kalkan el yerine, yerde kalan el önem kazandı. İman, itaat ve merhamet sosyal erdemlerdir. Modern bilinç yönünden bu öykü, bir yok etme ve ham gücün anti- sosyal kıssası olarak görülmesi olasıdır. Bob Dylan’ın şarkısının açılış cümlesi “Tanrı dedi ki, ne istersen yapabilirsin İbrahim, fakat gelecek sefer beni görmeye geldiğinde koşmalısın, İbrahim dedi ki, onu nerede kurban etmemi istiyorsun? Tanrı dedi ki, 61. anayolda”. Burada iman, itaat ve merhametin yerini inkar, keyfîlik ve gözdağı verme almıştır. İbrahim’in seyahati Kierkegaard’ın Korku ve Titreme’sinin merkezî temasıdır. Lakin orijinalinde olduğu gibi Kierkega- * Genesis (Incil’in ilk bölümü) 22.12 ard İbrahim’in üzerinde durmaktadır; İshak, İbrahim’in ‘yüceliği’nin üzerinde bir örtüden başka bir şey değildir. Lakin bu yücelik geleneksel yorumdan farklı olarak, İbrahim’in Tanrı’nın kudretinin bir aracı olma arzusudur. Kierkegaard’ın İbrahim’i, iman sınavında çektiklerinden dolayı yücedir. Ve İbrahim’in bu ıstırabı çekişi ve yüceliği, sosyal değerlerin tipik örneği olmasının aksine, onu kendi toplumundan ve sosyal usullerinden fazla radikal bir biçimde koparmaktadır.

Kierkegaard’ın bizi İbrahim’in yüceliği ile etkilemesinin çok özel bir amacı mevcuttur. Aslını söylemek gerekirse Korku ve Titreme’ nin İbrahim ve İbrahim’in öyküsü ile alakalı olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Söz konusu öykü okuyucunun dikkatini bazı çok temel sorulara çekmek için kullanılmaktadır. Eser tartışma amaçlıdır ve bunu gerçekleştirmek için Kierkegaard bizim öyküde anlatılan ıstırabın doğasına odaklanmamızı istemektedir. Bu takdimde bu özellikleri daha ayrıntılı olarak açıklayacak ve bu amaçla Kierkegaard’ın yazımlarının arka planının bazı ayrıntı kısmını sergileyeceğim. Korku ve Titreme, Kopenhag kitapçılarında ilk kez 16 Eylül 1843 tarihinde, ona eşlik eden bir çalışma olan Tekrarlar ve Terbiye Edici Söylemler ile birlikte görüldü. İlk iki eser ‘Johannes de silentio’ ve ‘Constantin Constantius’ müstear isimleriyle yayınlandı. Bu uygulama ardındanları kendisinin ‘estetik ürünler’ olarak adlandırdığı Either/Or (Ya/Ya da) (1843)’ten Practice in Christianity (Hristiyanlıkta İbadet) (1850)’ye kadar bütün çalışmalarında sürdü. Alt başlığına göre, Korku ve Titreme bir ‘diyalektik lirik’tir. Bu Korku ve Titreme’nin temelde stil ve sunum standartlarına göre değerlendirilecek bir edebî eser olduğu veya konusunun büyük miktarda edebî kabiliyetin sanatsal gelişimine aracılık ettiği manasına gelmemektedir. Lakin eser bir lirik olarak adlandırıldığı için, yazarın kendi sanatının en azından kısmen bu standartlara göre değerlendirilmesini istediğini aktarabiliriz. Aslını söylemek gerekirse Kierkegaard’ın bütün ‘estetik’ çalışmaları, kendi edebî kabiliyetiyle açıkça öğünen birisinin ürünleridir. Lakin onları tamamen edebî çalışmalar olarak okumak hem doğru olmayan bir bilgilama, hem de hayal kırıklığına neden olacaktır. Yanlış algılama olacaktır, zira eserlerin temaları edebî ifadenin aracı olmaktan çok, yazarın temel endişelarını yansıtmaktadır. Sadece tarzı edebî kabul edilebilir ve yazar söz konusu temaları gün ışığına çıkarmak için bu yolu seçmiştir.

Hayal kırıklığına neden olacaktır, zira okur temayı iyice anlamadıkça, – ki tema anlatımlardan açıkça çıkarılamamaktadır- eserin büyük bir kısmının edebî sunumun dayandığı ve hemen anlaşılabilen anlama ters düştüğünü görecektir. Kierkegaard’ın ‘estetikle kastettiği; güzelliğin takdiri düşüncesinden tamamen uzak bir şey değildir. Onun yaşam tarzı nitelendirmesinde; hiçbir şeyin – yalnızca ‘sanat’, ‘güzellik’ ve ‘iyi zevk’ gibi etiketler için saklı tuttuklarımız değil- estetik olarak ele alınmadığı söylenebilir. Bir şeyi estetik olarak değerlendirmek onu oluşturduğu ilk etki bağlamında, burada ve şimdi sizi nasıl etkilediğine göre veya sizi çekme veya itme eğilimine göre kavramaktır. Daha genel bir deyişle, Kierkegaard’ın ifadesiyle estetik değerlendirme; yaşamın kendisini şiddetle arzu edilen veya nefret edilen nesnelerin ve bunun yanı sıra bu ikisi içinde daha düşük derecelerde güce sahip nesnelerin bir deposu, kısacası muhafaza edilmesi ve yokluklarından kaçınılması gereken (hangi tür olurlarsa olsunlar) malların havuzu olarak ele almaktır. Estetik yaşam; Kierkegaard’ın ifadesiyle ‘şimdi’ye (immediacy) adanmış bir yaşamdır. Sözcük Hegel’den alınmıştır. Hegel bu sözcüğü, içine imanı da -ki bu takip eden şey için hayati önem taşımaktadır- dahil ettiği, yansımasız bilgi anlamında kullanmaktaydı. Ana ‘diyalektik’ eseri olan Concluding Unscientific Postscript (Bilimsel Olmayan Dipnotun Çözümü)’nde Kierkegaard yaşamını şimdiye adayan kişiyi ‘tamamen göreceli amaçlara bağlı’* olarak tanımlamaktadır. Göreceli bir şeye mutlak bağlılık düşüncesi çelişkileri yıkmayı, -ki kesinlikle sağlar- ve buradaki çatışma için uygun bazı ifadeler bulmayı amaç.

Kierkegaard – Korku ve Titreme PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu