Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli PDF Oku indir
Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli kitabını araştırdık. Ayrıca Kevser Yeşiltaş tarafından kaleme alınan Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli kitap özetinin yanı sıra, Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli pdf oku, Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli yandex, Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli e-kitap pdf, Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli PDF Drive, Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli PDF indir Oku
Bu kitap, çok açık bir anlatım ile, Hacı Bektaş Veli eseri olan Makalat kitabının batıni yorumu ile alakalıdir. Kaynak hususunda bana sonsuzca yardım eden Sayın Cemal Yeşiltaş ve Sayın Selahattin Yeşiltaş’a şükranlarımı bildiriyorum. Bu kitapta, KA’yıb adı altında olan tüm esinlenmeler naçizane kendime aittir. Prof. Dr. M. Fuat Köprülü, Doç. Abdülbaki Gölpınarlı ve Sefer Aytekin (Tercüme edilirken Molla Saadeddetin tercümesi esas tutulmuştur) Makalat kitabı çevirisinden yararlandım. 96 sayfalık bu 15/11/1954 basım tarihli Hacı Bektaş Veli Makalat kitabı, orta büyüklükte, yıpranmış ve eşsiz bir eserdi. Hacı Bektaş Alevisi olan dedem Salih Yeşiltaş 1961 senelerında, amcam Cemal Yeşiltaş’a armağan etmiş Makalat- Hacı Bektaş Veli kitabını. Tam yarım asır sonra benim elime geçtiğinde tarif edilemez duygular hissettim. İlk sayfayı açtığımda kendi eliyle karaladığı Arapça ve altında Türkçe bir yazı yer alıyordu. Bir de aynı yazı son sayfada yine Türkçe ve kendi el yazısı ile yazıyordu. “Bu kıymetli eserleri anlamalı ve bilhassa bilgiler edinmeye çalışmalıyız. Yoksa bu mühim bilgileri çözmeye bizim fani bilgilerimiz kafi gelmez.
” (10.02.1961 Salih Yeşiltaş) Eski ve bi hayli yıpranmış sayfaları içinde gezinirken, ne kadar kıymetli bir eseri elimde tuttuğumun farkında değildim ta ki naçizane yorumlayıp bir kitap yazana kadar. Sonra anlamaya başladım ki; bir gerçekle yüz yüze kalacağın AN’a kadar olan her şey ama her şey YALAN’dan ibarettir. Ve, bir gerçekle karşılaşmanın bedeli çok ağırdır. “Şey”lerin basamağı olmadan, gerçeğin basamağını tırmanamazsın. Ve şunu iyi bilmeliyiz ki, “milyonlarca zan, bir gerçek etmez, milyonlarca gerçek bir Hakikat etmez, milyonlarca Hakikat de bir Hakikatin Hakikati etmez. Bulduğun kadar ararsın, aradığın kadar bulamazsın.” Herkes sıra sıra, bir sır peşinde, hatta sırlara vakıf olma peşinde koşar durur. Oysa Gerçek Sır’ın ne olduğunu bilmek istiyorsan Arzın ve Beşerin hâline bir bak orada görürsün demekten kendimi alamıyorum. Erenlerin sarfı, ruhi dile gelmişliğiydi, ve kendilerineydi, beşeriyete değil. Onlar tüm hissettiklerini, ulaştıkları makamlarda seyrettiklerini, müşahade ettiklerini, yanmış bir gönül avazı ile feryad ettiler. Öğretici ve yol göstericiydiler ama onlar da kendi yollarındaki taşları kendileri bizatihi topladılar. Işık tutmakla, yol açmak farklıdır. Herkes kendi Hakikatine kendi yolunda ulaşacaktır.
Erenlerin, velilerin kelimeleri nice güzeldir de, ruhumuzu derinden okşar, hatta tekrar tekrar söyler dururuz. Lakin, idrak edemeyene, laf değil, sözcükleri hap yapıp yuttursan, bir ömür faydası yoktur. Nefse doymamışsa, zamanı gelmemişse hiçbir faydası olmayacaktır. Kimi dünya ister kimi Mevla. Toprak insanı, neyi dilediğini iyi bilir ve ne yapması gerektiğini de. İşte bu kitapta bu yazdıklarımızın her bir kelimesinin yorumunu bulacaksınız. Herkes kendi ışığını kendi içinde yakacak. Tek tek. Her biri ölümsüzdü, bedenlerini teslim ettiler, geriye yalnızca kelimeleri kaldı bir de öğretileri. Kimi Onların Güneşine Kamer oldu, kimileri de hiç ışık görmeyen yerdeki gölgeleri. Gittiler ama şu da bir gerçek ki, “Şems gitmişse, Ne işe yarar ki Kamer? Dünya yine karanlık yine karanlık.” Karanlık bir cehalettir. Cehalet ise nefs karanlığıdır. En karanlık olandır. Bundan dolayı gece ibadet en uygun olandır çünkü nefsin karanlığının aydınlığa ihtiyacı mevcuttur, kuru bedenin de sevgiye ve huzura.
Seçenekler sonsuzdur. Oysa en mühim kader anında tespit edilen seçenek önünüzde iki yol ayrımı yapar. Son bir hamlede birinin seçilmesi gerekir. Yardım beklersiniz, oysa size kimse yardım etmeyecektir. Ne ilahi, ne de fiziki olanlar, adımınızı atmada size güç vermeyecektir. Ayağı kaldıracak ve adımı atacak olan kişi sizsiniz. İnsan iradesi, en kuvvetli olan ilahi irade yasasının en başıdır. İnsan iradesine hiçbir kudret karşı koyamaz. Çünkü insan iradesi temelinde gerçek Sevgi yasası mevcuttur. Ve Sevgi yasasının önünde hiçbir ilahi güç veya fiziki güç duramaz. O adımdan sonra olacaklar tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. İşte orada yardım da görürsünüz, ilham ve fiziki her türlü imkan veya şans karşınıza gelir. Tüm ruhlar eşit ve ölümsüz yaratılmışlardır sevgi ile. Oysa bazı bireylerin bedenleri, nefs bedenlerinin ötesine çıkıp ilahileşir ve ölümsüzleşir. Halk içinde bunlar veliler, erenler, aşıklar olarak bilinir.
İşte onlar, “bazılarınızı bazılarınıza üstün kıldık” ayeti ile ifade edilen erdemli ve ölümsüzlerdir. Sevgi insanlarıdır. Aktardıkları, sarfettikleri her cümle, kelime, kâdeme kâdeme elde ettiklerini bir avaz ile dokundurmalarıdır. Çünkü Rableri onlara bir avaz ile dokunmuştur. Rabb’’in eli mevcuttur onların elleri üzerinde. Yürüyen ayağı, gören gözü, dokunan eli, işiten kulağı olmuşlardır. Kendileri için çok büyük bir adım, insanlık için ise ufak bir adımdır, çünkü her beşerin idrak edemeyeceği genişlikte ve büyüklüktedir. Zerredir bir cümlesi, oysa güneş kadar etkindir. Katredir bir cümlesi, oysa debi derya kadar derindir. Küçük olan, nokta olanın anlaşılmazlığı ile, insan gönlünün noktası, bir alemdir, bir evren. Ve insan evrena tanıklık eder, evren da insana tanıklık eder. Bu alışverişten nice hayatlar nice canlar türer, yayılır arz âlemlerine. Oysa insan bir ömür şikayet eder şükredeceği yerde. Nefesini tüketir nefsine. Ey sevgili Ne’yden şikayet edersin? Sana aşık olan, senden yansıyan O’nu görmede, O’nu duymada.
Sır yalnızca sahiplerine gelir. Kimden kime aktarıldığının ne önemi var. Aşk bir ruhun iki bedende görünümü değil de nedir? Aşıklar birbirlerinde yalnızca O’nu görmezler mi? O Nedir? Yine kendi ruhları değil midir? Öz bilgi, gönül yolundan geçer, tecrübeyle harmanlanıp Aşkla damıtılır, idrak yoluyla Cevhere akar damla damla. En son bilmemiz gereken en mühim şey şudur ki, bize verilmesi gereken her şey verildi, tüm bilgiler nebiler, veliler ile aktarıldı. İdrak etmek ve bilmek ise bizim meselemiz. Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. (Bakara 2/186) Tüm okuyanlara saygı ve sevgilerimizle.
Kevser Yeşiltaş – Işık Eri Hacı Bektaş Veli PDF indir Tıklayın