Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır PDF Oku indir
Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır kitabını araştırdık. Ayrıca Abdullah Muradoğlu tarafından kaleme alınan Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır kitap özetinin yanı sıra, Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır pdf oku, Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır yandex, Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır e-kitap pdf, Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır PDF Drive, Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Abdullah Muradoğlu – Garih Öldüren Sır PDF indir Oku
Garih Cinayeti sosyologlara, ilahiyatçılara, psikologlara, siyaset-bilimcilere ve tarihçilere araştırılması gereken birden fazla bakir alan gösteriyor. Tarihin, bize ‘okutulanlardan’ ibaret olmadığını biliyorduk, ama bu kadarını da beklemiyorduk. Tarihin de bir sabrı var; günü geliyor, kendini bir biçimde kusuyor. Tarihi yalnızca resmi kaynaklardan okumanın yeterli olmadığını anlamak için Üzeyir Garih veya bir başka insanın umulmadık yerlerde umulmadık biçimde ölmesini beklemek yerine, Türkiye’nin gizli tarihine el atmak daha doğru olmaz mı? Belki de toplumsal kurtuluşun formülü oradadır. Toplumlar veya bireyler -hoşumuza gitmese bile- kendi tarihlerini iyi okudukları takdirde hem bugünü doğru yorumlayacak hem de geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyebilecekler. Dünde ne varsa bugünde de o var; çirkinlikler de güzellikler de, kötülükler de iyilikler de, düşmanlıklar da dostluklar da. Üzeyir Garih Cinayeti’nin öğrettiği en iyi gerçek şu, “tarihimizden korkmayalım”, çünkü o bize ait. Garih’in labirenti Türkiye Musevi işadamı Üzeyir Garih’in 25 Ağustos günü Eyüp Sultan Mezarlığı’nda bir Nakşibendi Şeyhi olan Küçük Hüseyin Efendi ile Kurtuluş Savaşı komutanlarından Mareşal Fevzi Çakmak’ın kabirlerinin yanı başında 11 yerinden bıçaklanarak öldürülmesiyle yakın tarihinin bilinmeyen gerçekleri de gün ışığına çıkmaya başladı. Garih Cinayeti birden fazla konuyu da yeniden tartışmaya açtı. Neredeyse Cumhuriyet ile aynı yaşta olan Garih, farklı kişiliği, açıklamaları ve enteresan yorumlarıyla, alışılagelen Musevi tipinin dışında kalan bir isim. Garih’in adeta bir labirente andıran, fakat kendi içinde de son derece tutarlı olduğu anlaşılan gizli dünyası bir bakıma Türkiye’nin toplumsal/kültürel dokusunun haritasını çiziyor. Üzeyir Garih’in labirenti adeta yüz yıllık bir tarih galerisini andırıyor. 1900’lerin başında Bağdat’taki karışıklıklar sebebiyle Osmanlı başkenti İstanbul’a yerleşen bir musevi ailenin yüzyıl sonraki kişisi olan Üzeyir Garih, kaderin garip bir cilvesiyle Cumhuriyet döneminin en krizli en karışık zamanında yaşama veda etti dramatik bir biçimde.
