Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II PDF Oku indir
Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II kitabını araştırdık. Ayrıca Alphonse Daudet tarafından kaleme alınan Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II kitap özetinin yanı sıra, Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II pdf oku, Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II yandex, Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II e-kitap pdf, Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II PDF Drive, Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Alphonse Daudet – Pazartesi Öyküleri II PDF indir Oku
Adam, ayağını sokağa atar atmaz: – Brrr… Bu ne sis! dedi. Hemen yakasını kaldırdı, boyun atkısıyla ağzını kapadı, elleri arka ceplerinde, başını eğerek, ıslık çala çala, dairenin yolunututtu. Gerçekten ortalığı öyle bir sis basmıştı ki, sokaklarda pek belli olmuyordu. Büyük kentlerin göbeğinde sis, kardan çok kalmaz. Sisi çatılar parçalar, duvarlar emer. Kapılar açıldıkça evlere girip yok olur; merdivenleri kayganlaşmaya vardırır ve tırabzanları nemlendirir. Arabaların gidip gelişi, sokaklardan geçenler, o sabahleyin ivedi ivedi, zavallı zavallı sokaklara dökülenler, sisi parça parça eder, alıp götürür ve dağıtırlar. O, ipince ve daracık işyeri giysilerine, mağazalarda çalışan kızların trençkotlarına, pörsümüş ufak peçelere, muşambadan büyük şapka kutularına takılır kalır. Ama, halen ıssız rıhtım boylarında, köprülerde, kıyıda, ırmakta, ağır, koyu ve kıpırtısız bir sis mevcuttur ve güneş Notre-Dame’ın arkasından, yukarıya, camı buzlu bir idare lambası pırıltısıyla yükselir. Yele karşın, sise karşın, bizimki, işyerine gitmek için rıhtım boyunu, hep rıhtım boyunu izliyor. Başka bir yoldan da gidebilir; ama, sanırım ona göre ırmağın gizemli bir çekiciliği var: Parmaklıklar boyunca yürümek, amaçsız dolaşanların dirseklerine, aşınmış rampa taşlarına sürtünmek hoşuna gidiyor. Osaatte, böyle bir havada gezinenler pek az. Ama yine, ara sıra, kolunda çamaşır sepeti, parmaklığa arkasını verip dinlenen bir kadına veya dirseklerini dayayıp sıkıntılı sıkıntılı suya eğilmiş bir zavallıya rastgeliniyor. Her seferinde de bizimki geriye dönüyor, bunları merakla süzüyor ve sonra da, adeta kafasında gizli bir düşünce bu insanları ırmağa karıştırıyormuşgibi, suya bakıyor.