PDF

Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi PDF Oku indir

Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi kitabını araştırdık. Ayrıca Bartolome de las Cesas tarafından kaleme alınan Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi kitap özetinin yanı sıra, Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi pdf oku, Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi yandex, Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi e-kitap pdf, Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi PDF Drive, Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi PDF indir Oku

Geliyorlar ötelerden. Başıma garip belalar geldi ama yine de benimdir bu koskoca ülke. (Bir kızılderili şiirinden) Amerika kıtası, 12 Ekim 1492’ye kadar, üzerinde güneşin batmadığı bir ülkeydi. Coşkun akarsularla kuşatılmış bu verimli topraklar üzerinde, yeryüzünün büyük medeniyetlerini kurmuş, doğayı katletmeden ondan yararlanmasını öğrenmiş, silahı ve savaşı tanımayan insanlar yaşıyordu. “Avrupa uygarlığı, eski dünya, Kolomb’un kişiyinda, sonradan Amerika adını alacak yeni dünyaya ilk adımını attığında, ‘yeni dünya uygarlığı’nın farklı gelişmişlik derecesine sahip birimleri, üretim araçları ve üretim ilişkilerindeki gelişme düzeyi yönünden Avrupalı kaşiflerin ‘komünallık’ aşamasından çıkarak ‘devletli toplum’ olma yoluna giren atalarının bulundukları noktaya halen yeni adım atıyordu. Şimdiki Meksika’da, Orta Amerika ve Antiler de, And Dağları’nın Kuzey ve Orta kısımlarında yaşayan halklar, Avrupalı fatihler tarafından yokedilmeye başlandıkları sırada, ‘altın çağ’ında bulunan uygarlıklara sahiptiler. Meksika’nın yüksek yaylalarında Toltek ve Aztek, Yucatan Yarımadası’nda Maya, Antiller’de Karaib, şimdi Kolombiya adı ile anılan topraklarda Chibcha, Peru ve Bolivya Adalarında İnka uygarlıkları kurulmuştu. Bu uygarlıkların bir bölümü, yoğun nüfuslu, halkı toprağa bağlı ve tarımsal kentlere sahip uygarlıklar, siyasal örgütlülük düzeyi yönünden devlet, hatta bir kısmı imparatorluk aşamasına kadar evrimleşmişti. Daha geri ve ‘ilkel uygarlıklar’ ise avcı, yiyecek toplayan göçebe yahut yarıgöçebe, bazı yerlerde de ilkel bir tarımcılık aşamasına gelmiş dağınık kabilelerden oluşuyordu. Araştırmacıların tahmini hesaplarına göre, Kolomb’un Hint Adaları sandığı Antil adalarına ayak bastığı tarihte bütün Amerika kıtasının nüfusu 30-50 milyon içindeydı. En kötümser tahminciler, bu sayıyı 10 milyon rakamı ile sınırlandırıyor. ‘Eski dünya’nın fatihleri tarafından yokedilmeden önce kentleri ve tapınaklarıyla, mimarisi ve matematik bilimi ile ‘yeni dünya’, Avrupa uygarlığından habersiz ve onu epeyce geriden izlemesine karşın, kendi iç evrimiyle gelişmeye devam eden Atlantik ötesi bir uygarlık merkeziydi.” Amerika kıtasının yerli halkının, gerek Kolomb’a gerekse ondan sonra gelen diğer Avrupalılara karşı gösterdiği misafirperver ve cömert tavır onları adeta büyülemişti. “.

Kristof Kolomb, seyahatleri boyunca bir seyir günlüğü tutmuştu. Bu günlük çok şey açıklıyordu. Bahamalarda karaya çıktığında, kendisini ve adamlarını iyi niyetle karşılayan Kızılderililerden söz ediyordu. Bunlar, Tainolar diye de adlandırılan Arawak yerlileriydi. İspanyolları başka dünyalardan gelmiş yaratıklar gibi gören Kızılderililer, sığ kıyıda, denizde yürüyerek teknelere yaklaşmış, ilk karşı karşıya geldikları yabancılara çeşitli armağanler sunmuşlardı. Kolomb, Arawakların barışçı ve yumuşak huylu insanlar olduğunu yazıyor ve ‘silah taşımıyorlardı’ diyor. ‘Silahın ne olduğunu da bilmiyorlar. Onlara bir kılıç gösterdim, keskin tarafından tuttular ve ellerini yaraladılar.’ Sonraki aylar boyunca Kolomb, günlüğünde yerli Amerikalılardan saygılı bir hayranlıkla söz ediyor: ‘Bu yerliler, dünyanın en iyi, en nazik insanları,’ diye yazıyor. ‘Kötülüğün ne olduğunu bilmiyorlar, çalmıyorlar, öldürmüyorlar. Komşularını, kendileri kadar çok seviyorlar. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur. Her zaman gülüyorlar. İspanya’daki patronlarından birine yazdığı bir mektupta da Kolomb, yerlileri tanıtmak için şöyle diyor: ‘Son derece sade, dürüst ve aşırı düzeyde eli açık insanlar. Herhangi birinden, sahip olduğu herhangi bir şey istenince, hemen veriyorlar. Başkalarına olan sevgileri, kendi özlerine olandan çok daha yüksek.

’ Ama bu övgüleri sıralayan Kolomb, günlüğün bir yerinde de şöyle diyor: ‘Bunlardan çok iyi hizmetkâr olur. Sadece elli adamla bütün bu yerlilerin hepsine basit bir şekilde boyun eğdirebiliriz ve her istediğimizi yaptırabiliriz.’ Evet… Kolomb, Kızılderilileri böyle değerlendiriyordu. Onun gözünde yerliler konuksever ev sahipleri değil, ‘her istediğimizi yaptırabileceğimiz hizmetkârlar’ idi. “(*) Yerli halk, bu yeni tanıştığı misafirlere topraklarını açtı, yiyeceklerini paylaştı ve altın süs eşyaları armağan etti. Avrupalılarsa, Amerika’ya, salgın hastalık, yağma ve ölüm getirdiler. 1492’de Amerika kıtası, yeryüzünün gördüğü en trajik alışverişlerden birine sahne olmuştur. Yerliler altın, yiyecek ve toprak verdiler, karşılığında salgın hastalık, yağma ve ölümle ödüllendirildiler. Avrupalılar, altın olarak istediklerini elde edemediler fakat yine de kendilerine çok kazanç getirecek başka bir yol buldular: Köle ticareti! Tıka basa gemilere bindirilen zavallı Kızılderililerin pek çoğu yolda soğuktan ve hastalıktan öldü. Artık yeni bir hayat başlamıştı onlar için. ABD’li tarihçi Samuel Eliot Morison’a ait şu satırlar bize vahşetin boyutu ile ilgili bir fikir verecektir: “1492’de bir yeryüzü cenneti olan İspanyol Adası’nın bütün bireylerinın yokedilmesi siyaseti ve o siyasetin uygulanması, tek sorumlusu olan Kolomb tarafından başlatıldı. Çağdaş’ bir etnologa göre, 1492’de 300.000 olması gereken ada nüfusunun üçte biri 1494- 1496 içinde öldürüldü. 1508’de, sağ kalan yerlilerin sayısı 60.000 idi.

1548’de Oviedo (İspanyolların resmi fetih tarihi yazarı), adada yaşayan Kızılderililerin 500’ü bulduğundan kuşkuluydu.(*)

Bartolome de las Cesas – Kızılderililer Nasıl Yokedildi PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu