Kategori: PDF İndir

İmkansızın Şarkısı Kısa Özet

*Ey!* dedim *Ey dünya, ey kader, ey!* Biraz askerceydi öldürüşüm, biraz aşk ve ihanetin çözülmemiş bilmecesi. Ele güne karşı ateş besledim içimde güneşe karşı. Ekmek ile kan arasına konan taşları gibiyim gurbetçiliğin. Kısa sürmüş uzun bir yolculuğun yolcusuyum şimdi.

Köşede bir başımayım. Her gece son yatmam diye uzandığım ranzalarda bir başımayım. Saatlerle, çentik günlerle, aylarla bir başımayım.

Kışa ve yaza hazırlığım olmadığı dört mevsimin solduğu akşamların ve sabahların olmadığı bu yerde tiyatroların sayımların ortasında görüş gününde bir başımayım. Üşümediklerimi, yanmadıklarımı bilemediğim taksitli satışlardan uzakta bir başımayım alıp başımı gidemediğim bu karanlık resimde.

İmkansızın Şarkısı PdF indirmek için Tıklayın

Ölüler Evinden Anılar Kısa Özet

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Lakin ardından yayımlanan eserleri o zamanda fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I.Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi.

Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı. 1861-1862 senelerında bu dergide yayımlanan Ölüler Evinden Anılar Dostoyevski’nin Sibirya’da geçirdiği sürgün senelerının izlenimlerini bütün canlılığıyla yansıtır.

Ölüler Evinden Anılar PdF indirmek için Tıklayın

Fareli Köyün Kavalcısı Kısa Özet

Hamelin halkının başı farelerle belada. Acaba Fareli Köyün Kavalcısı onlara yardım teklif ettiğinde neler olacak?

Fareli Köyün Kavalcısı PdF indirmek için Tıklayın

Diplomatik Vahşet – Cemal Kaşıkçı Cinayetinin Karanlık Sırları Kısa Özet

Diplomatik Vahşet, Cemal Kaşıkçı cinayetinin karanlık sırlarını gözler önüne çıkarıyor!

Cemal Kaşıkçı’nın ölümünden önceki yedi buçuk dakikada, konsoloslukta neler yaşandı?

Cinayet nasıl planlandı, cinayeti sahada kimler uyguladı?

Kaşıkçı’nın cesedi nasıl parçalandı ve yok edildi?

Cinayet ânı ve öncesinde infaz timi başkonsoloslukta neler konuştu?

Suudi İstihbarat Şefi’nin birlikte keşif yaptığı ‘gizemli’ kişi kim?

Gizli servis başkanları MİT karargâhında neler konuştu?

Cemal Kaşıkçı’nın cesedi şu anda nerede?

Suikastta rol alan 15+3 birinin kimlikleri ve özellikleri nelerdir?

Ve en mühimsi: Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatını kim, neden verdi?

Kaşıkçı cinayetinin bilinmeyenlerini Türkiye ve ülkeler arası kamuoyuna duyuran üç araştırmacı gazeteci, dünyayı sarsan suikastı aydınlatacak en kritik soruların peşine düşüyor.

Bu mühim soruların cevabı niteliğindeki ses kayıtları ve belgeler, ilk kez Diplomatik Vahşet’te.

Diplomatik Vahşet, yalnızca bir suikastın anatomisi değil, araştırmacı gazeteciliğin de en iyi emsallarinden.

Diplomatik Vahşet – Cemal Kaşıkçı Cinayetinin Karanlık Sırları PdF indirmek için Tıklayın

MUCİZELER DÜKKANINA DÖNÜŞ Kısa Özet

İsteyince, her sorunun bir çözümü olduğunu anlıyor insan… Aşkın ve arkadaşlıkların filizlenerek çoğaldığı, zamanla sımsıcak ilişkilere dönüştüğü bir sokak hayal edin. Her iki yanında kapısını çalabileceğiniz, bir bardak çay eşliğinde sevdiklerinizle sohbet edebileceğiniz, içinizi ısıtan dükkânların dizili olduğunu düşünün. Aydınlığa açılan umut dolu bir dünyaya girmenin, hüzün ve mutluluğun bir arada sunulduğu, doyumsuz yaşam öykülerine tanıklık etmenin vakti gelmiş demektir. Debbie Macomber, Mucizeler Dükkânına Dönüş adlı romanıyla iyi-kötü her yaşanmışlığın bir tecrübe olarak bizlere geri döndüğünü bir kez daha ispatlıyor.

“Debbie Macomber, aşkın ve arkadaşlığın mucizevi yönlerini kimsenin aktaramayacağı güzellikte anlatıyor.”

 – BookPage

“Macomber’ın son kitabı Mucizeler Dükkânına Dönüş, yaşamınıza enfes bir lezzet katıyor.”

 – Publishers Weekly-

“Macomber’in tanıdık karakterleriyle birlikte, arkadaşlığın ve aşkın kol gezdiği muhteşem bir dünya çapında gezintiye çıkmaya hazır olun. Kitabı okurken alacağınız keyfin tarifi yok!”

 – Booklist

“Sorunların, insanları gerçek dostluklara ve sevgiye sürükleyişinin büyüleyici hikâyesine tanıklık edeceğiniz sımsıcak bir roman…”

 – RT Book Review

MUCİZELER DÜKKANINA DÖNÜŞ PdF indirmek için Tıklayın

Mima Kısa Özet

*Her distopya birileri için bir ütopyadır. Mima’nın her satırı distopya. Ve kimler için bir ütopya olduğu da satır aralarında…*
– Hakan Günday

İnsanoğlu olarak biz bu zamana kadar en iyi neyi yönettik?

Şirketleri…
Hayatta kalan son insanlar, Lacivitas’ta toplanmıştı ve tutunacakları tek bir dal vardı: *Mima.*
Mima, performans yönetimi bazlı bir yönetim modeliydi.
İnsanlığın son umudu olarak dizayn edilmiştı.
Kendine has kanunları, ritüelleri vardı.
Bir yaşam şekiliydi.
Yönetim, bu düzenin kıyamete dek sürmesi gerektiğine inanıyordu, çünkü bireylerin başka şansı yoktu.
Kolektif bir bilincin sorgulanamaz inancı, insanlığın son kurtarıcısıydı Mima…
Ta ki biri bu sistemin tam ortasında bir kıvılcım yakana kadar!

Mima’nın Hikayesi

Yeryüzü yaşanılmaz bir hâle gelmiş, hayatta kalanlar *Son İnsan Şehri* Lacivitas’ta sıkışıp kalmış, yönetim hakkının yalnızca Mima önderlerinde olduğu, bireylerin ölmemek için tek bir çareye tutunduğu kabus gibi bir yıl: 2020…

Neydi insanları hayata bağlayan, gelecek adına hâlâ umutlu olmalarını sağlayan şey?
Öldürücü bir rutin eşliğinde performans göstermek. Yani sabahtan akşama kadar kusursuz biçimde, asla hata yapmadan ve sürekli olarak istediğimizleri yerine getirerek çalışmak.
Hırsın, kibrin ve her türlü kötülüğün ortasında bir kalbe sahip olduğunu unutmak…
İşte bu soluksuz itaat ve hiç bitmeyen müthiş disiplin altında her şeyi değiştirebileceğine ve insanlığa yeniden umut bulunacağına inanan tek  bir insan vardı: Alaz.
O, bir taraftan verilen görevleri yerine getirirken diğer taraftan sürekli olarak sorguladı. Bataklıkta yaşadığının farkında olsa da âşık oldu. Bitirilmesi gereken sayısız işe rağmen yaralarıyla yüzleşti. Kendi derdine derman bulamazken insanlığa derman oldu.
Başarıyla başarısızlık içinde hissettiği endişe, onun her şeyiydi…
Mima, yaşamında her zaman anlam arayanlar için eşsiz bir roman.
Gerçeğin tüm acımasızlığını hissettiren gerilim yüklü bir distopya.
Her satırında sarsan, tansiyonu hiç düşmeyen, aşkları ve çocukluk yaralarıyla, çizimleri ve şarkılarıyla kusursuz bir edebiyat resitali…

Mima Farkı

Müzik Listesi ve hikayenin alakalı yerlerinde basit bir şekilde şarkı dinleme olanağı
Hikayenin tamamının görsel özeti
Bölüm sonlarında alakalı bölümün görsel özeti
Mima karakterleri ve çizimleri
Mima haritası ile hikayedeki konumların gösterimi
Mima ile birlikte okunması gereken kitapların listesi
Mima ile birlikte izlenmesi gereken filmlerin listesi
Mima kavramlarının açıklamalarının olduğu Mima sözlüğü

Mima PdF indirmek için Tıklayın

Beyaz Zambaklar Ülkesi Kısa Özet

Halkın hafızası hâlâ bir muammadır: Yüz yıl önce bütün Rusya’da yankılanan, ülkenin dört bir yanından hayran kalabalıkları kendine toplayan, ateşli gazete tartışmalarına neden olan Grigoriy Spiridonoviç Petrov isminin yüz yıl sonra artık yalnızca uzman tarihçilerin bildiği bir isim bulunacağı kimin aklına gelirdi…

Grigoriy Petrov bir rahip olarak ünlendi. Parlak vaazları ve konuşmaları bütün Petersburg’da konuşulmaktadu. Hatiplik kabiliyeti Petrov’da edebi yetenekle kaynaşmıştı. Filozof Rozanov şunları söyler onun için: *Kitap piyasasına hâkim olanın Tolstoy ve Maksim Gorki değil, rahip Petrov olduğu rahatça söylenebilir; Petersburg’da en bi hayli beğeni alan, sıradan halk tarafından da bi hayli beğeni alan bir vaiz o…*

Petrov 1920 senesinin sonunda Kırım’dan göç etti. Öldükten sonra bile ismini yaşatacak olan kitabı 1923 senesinde yazdı. Kitap hem yazarından daha uzun ömürlü oldu, hem de en az yazarınınki kadar enteresan olan maceralı bir hayat sürdü. Beyaz Zambaklar Ülkesi, Finlandiya’dır. Ama Petrov’un çok iyi bildiği ve uzun süre yaşadığı Finlandiya değil, uygun bir devlet, *vaat edilmiş ülke,* ne olursa olsun gidilmesi gereken müthiş bir ütopyadır. Çünkü Finlandiya, Petrov’a göre, yoksulluktan ve olanaksızlıktan çıkmış, ekonomi, politika ve kültür alanlarında uygun bir toplumu yurttaşları, *hayat mimarları,* yorulmak bilmeden çalışan insanlar aracılığıyla inşa etmiştir.

Bu çarpıcı roman *yaşamın yenilenmesi* için bir rehber niteliğindedir…

Beyaz Zambaklar Ülkesi PdF indirmek için Tıklayın

Aşkın Diyalektiği Kısa Özet

Özdenören, aşkı bir mecaz kılan beşerî koşulların bir köprü, bir merdiven olduğunu ihsas ettirirken, aşkın gerçeğini yatay boyutu dikey boyuta bağlamanın bir olanağı olarak irdeliyor. Aşkın diyalektiği ise, bu bağlantıyı kurmanın, aşk derdine düşmenin, merdiveni çıkmanın kendine özgü macerasınde karşılaşılan türlü hallerden ibaret; kalbin çeşitli hallerinden…

Aşkın Diyalektiği PdF indirmek için Tıklayın

Diyet Kısa Özet

Koca Ali, uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzluydu. Tıpkı bir pehlivan gibiydi. Dar bir kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında, tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışırdı. O bir demirci ustasıydı. Yeniçeriler bile yalnızca onun damgasını taşıyan kamaları, büyük kılıçları tercih ederlerdi. Kimseyle ilişkisi olmayan, nereden geldiği bilinmeyen esrarengiz biriydi. Bir gün şehirde hırsızlık olur. Bununla alakalı ipuçları, Koca Ali’nin dükkânından çıkar. Koca Ali, kendini savunamaz ve suçlu kabul edilir. Ve diyeti gereği kolunun kesilmesine karar verilir. Aynı kitapta ‘Büyücü, Başını Vermeyen Şehit,kaç Yerinden’ adlı öyküler de bulunmaktadır.

Diyet PdF indirmek için Tıklayın

Üç Aynalı Kırk Oda Kısa Özet

Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim yaşamıma. Herkes kağıt üstüne yazılanları benim yaşamım sanacak, ben de yaşamımı saklamış bulunacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.

Üç Aynalı Kırk Oda PdF indirmek için Tıklayın

Metal Fırtına Kısa Özet

Tarih, 23 Mayıs 2007… Yer, Kerkük`ün kuzeydoğusu…

Kuzey Irak`taki kargaşa devam ederken, bölgede bulunan Türk birlikleri ani bir Amerikan saldırısına uğrar. Türk birlikleri “müttefik”lerinden hiç de beklemedikleri bir darbe almıştır.

CNN International hemen haber geçmeye başlar: “Kuzey Irak`ta çatışma… 13 ABD askeri öldü, 30 yaralı var. Ordu yetkilileri, Amerikan güçlerine saldıran 35 Türk askerinin öldürüldüğünü açıkladı.”

Amerikalıların niyeti Türkiye`deki zengin bor minerallerini ele geçirmektir. Bunun için her şeyi göze almışlardır. İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere tüm Türkiye`yi savaş alanına çevirmeyi bile…. Ve Metal Fırtına Operasyonu başlar…

Metal Fırtına PdF indirmek için Tıklayın

Aslını söylemek gerekirse Hayal Kısa Özet

Zamana direnen çocukluğun, geçip gitmeyi reddeden anıların yazarı Kürşat Başar, bu kez kendi yaşamının izini kendine özgü üslubuyla sürüyor… Unutulmaz romanların yazarı olarak, yaşadığı onca enteresan tecrübeden eserlerine açılan dolambaçlı, sürprizli patikaları takip ediyor.

İstanbul, Ankara, Kıbrıs ve Doğubayazıt’ta geçen çocukluk ve gençlik senelerını; edebiyatla, müzikle tanışmasını; son otuz yılın gözde dergi ve gazetelerinde geçen günlerini anlatan yazar, Sevim Burak’tan Ara Güler’e, Doğan Hızlan’dan Cemal Süreya’ya ve günümüze gelene kadar daha nicelerine, birbirinden enteresan, sıradışı figürle karşılaşmasını da aktarıyor.

Sinemayla, radyo ve televizyonla geçen renkli senelerını ve Başucumda Müzik’in bilinmeyen hikâyesini, rastlantıların yaşamı nasıl tespit ettiğini, enteresan ayrıntılarla göz önüne seriyor…

Aslını söylemek gerekirse Hayal, *beklenmedik serüvenlerle yönlenmiş*, *dalgalara teslim olarak yaşanan,* ama tam anlamıyla dolu dolu yaşanan bir hayata dair. Okurların belleğinde yer etmiş eserler veren bir yazar ve müzisyen, kitaplarının penceresinden geçmişine, hayallerle gerçekleri birbirine çatarak inşa ettiği kendi dünyasına bakıyor bu kitapta…

Aslını söylemek gerekirse Hayal PdF indirmek için Tıklayın

Safiye Sultan 1 Hadım Edilmiş Bir Aşk Kısa Özet

“Safiye Sultan-Hadım Edilmiş Bir Aşk”, Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılına değişik bir ışık azaltan “üçleme”nin ilk cildi. Diğer iki cilt ise “Safiye Sultan-Ya İpek Urgan, Ya Gümüş Hançer” ve “Safiye Sultan-Sözüm ki Tek Sana Geçmez Celladımsın Ey Zaman” adlarıyla önümüzdeki günlerde okurlarımızla bir araya gelecek. Bu üç ciltlik romandaki karakterlerin büyük bir bölümü gerçek bireyler, tabii olaylar da öyle. Chamberlin bize Osmanlı tarihinin mühim bir geçiş dönemini bir hadımın ağızından yazmayı tercih etmiş, bunu da, “kadın ve erkek dünyasını aynı anda gözlemleyebilecek olan yalnızca onlardı” diye açıklıyor. Öykü 16. yy Osmanlısında geçiyor, Venedikli bir asilzadenin kızı olan güzel Sofia Baffo korsanlar tarafından kaçırılarak Şehzade Murad’a verilmek üzere Osmanlı haremine satılmıştır. Kısa zamanda haremin en mühim kadınları arasında yer alan ve sultan anasının gözdesi olan Safiye ile aynı gemide bulunan İtalyan gemici Giorgio Veniero’nun kaderi benzer biçimde gelişmez. Giorgio hadım edilerek kaybettiği erkekliğini Safiye’ye duyduğu tutkulu aşkta yaşar. Tarihsel zenginlik ve çarpıcı bir romantizmle işlenmiş olan bu romanda Muhteşem Süleyman’ın hüküm sürdüği topraklarda yaşanan büyük bir aşkın bunun yanında saray ve harem entrikalarına, hadımlar içindeki ölümcül mücadeleye ve erotizmin en uç, en sapa boyutlarına tanık olacaksınız.

Safiye Sultan 1 Hadım Edilmiş Bir Aşk PdF indirmek için Tıklayın

Bir Adam Yaratmak : 3 – Necip Fazıl Bütün Eserleri Kısa Özet

Geçirdiği büyük ruh çilesinin sahne destanı… İstanbul Şehir Tiyatrosunun 1937-38 sezonunda Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenip temsil edilen eser, ilk temsil gecesinden bu yana fazla büyük yankı uyandırmış ve 1977 senesinde sinemaveya aktarılmıştır.

(Eserin tamamlandığı tarih: 8 Temmuz 1937, Perşembe, gece yarısı…)

Bir Adam Yaratmak : 3 – Necip Fazıl Bütün Eserleri PdF indirmek için Tıklayın

Sürücü Koltuğu Kısa Özet

Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitaptan Biri

Zamanının ötesinde bir yazardan zamanı parçalayan bir klasik: Sürücü Koltuğu. Muriel Spark, okuru üzerinde şok etkisi yaratan bu romanı anlatıda sıçrayışlarla kurguluyor; olaylar, polisiyeden romansa, gerilimden travmaya ve ölüm arzusuna uzanarak gelişiyor. Tek yönlü bir biletle seyahate çıkan bir kadın, kendi çizdiği kadere doğru son sürat ilerliyor ve direksiyon başında kim olursa olsun, bütün yollar aynı yere ulaşıyor. Spark’ın kalemi ince ayrıntılarda gizli savrulma anlarını olduğu gibi, olanca enteresanlığıyla betimliyor; tekniği, anlatıyı kendi mantığı ikaznca gelişen bir kâbus kadar kişisel ve karanlık bir deneyime çeviriyor.

Sürücü Koltuğu, hâkimiyetin bizde olduğu yanılgısı aracılığıyla yol alabildiğimiz hayatlarımızı derinden sarsmakta kararlı, sert ve müdanasız bir roman.

Sürücü Koltuğu PdF indirmek için Tıklayın

Anlam Arama Kısa Özet

*Yaş alıyorum. Yüzümde güneşten kısılan gözler, kafamın tepesinde dolaşan düşünce balonlarına eşlik eden çatık kaşlar, büyük kahkahalar, The Notebook gibi filmlerde mütemadiyen ağlamama neden sulu gözler sebebiyle git gide artan çizgileri, art arda içilen ve karıştırılan içkilerin ertesi günü bedenimi çarpan yorgunluğu, bavul çekiştirmekten sırtıma saplanan spazmları saymazsam, hoşuma gidiyor.

Artık hikaye biriktirmek için yaşamıyorum. Eski hikâyeleri kafamda döndürüp nerede hata yaptığımı aramıyorum.*

Beşiktaş-Kadıköy vapur iskelesinden Londra’nın parklarına, meydanlarına koşan Hazal Yılmaz, çocukluğu ve olgunluğu içindeki labirentte dolaşıyor ve arada bir bilinç akışı, arada bir çözümleyici bir yazma dürtüsüyle kendini izliyor. Çocukluğun kesilmiş sahnelerini hayalleriyle süslüyor.

Anlam Arama PdF indirmek için Tıklayın

Firarperest Kısa Özet

Tadına doyulmaz, kimi zaman kışkırtıcı, kimi zaman sakinleştirici ama ruhu hep özgür kalan yazılar…. İnsan ki eşrefi mahlukattır, içindeki semavi özü keşfetmekle yükümlüdür. Çıkacaksın yollara, kendine doğru git gidebildiğin kadar. Keşif boynumuzun borcudur. Kendimizi keşfetmek, aşkı keşfetmek, dünyayı keşfetmek, Öteki’ni keşfetmek… Çakılı kalmamak sırf alışkanlıklardan ötürü demir attığın koylara. Çıkmak oralardan, geçmek dalgakıranların beri tarafına, bilmediğin memleketlere varmak, tatmadığın yemekler yemek, kelimelerini anlamadığın şarkılarla içlenmek, risk almak, dağılmak ve parçalanmak ve hasret çekmek buram buram, gurbetin tadına bakmak ve kendini yabancının gözünden görmek, şaşırmak yeniden, şaşırmak bir çocuk gibi dünyanın hallerine, çeşitliliğine, güzelliğine, acımasızlıklarına… şaşırmak ölene kadar… şaşırma kabiliyetini hiç yitirmemek… budur son tahlilde Âdemoğullarına, Havvakızlarına kendilerini keşfettirten serüven.

Firarperest PdF indirmek için Tıklayın

Dine Karşı Din Kısa Özet

Bütün şirk dinlerinde Allah`ın yaratıcılığına inanılırdı. Lakin, rablik, sahiplik söz konusu olunca putların sayısı artıyordu. Nemrud ve Firavun gibi adamlar dahi “yaratıcılık” iddiasında yer almıyorlardı. Onlar “halkın rabbleri / sahipleri” olduklarını iddia ediyorlardı.

Rab olmak, yani sahip olmak, malik olmak demektir; yaratıcı değil. Firavun şöyle derdi; “Ben sizin en yüce Rabbinizim.” (79 / Naziat Suresi 24). Yani ben sizin en büyük sahibinizim, yaratıcınız değil.

Dine Karşı Din PdF indirmek için Tıklayın