Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür PDF Oku indir
Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür kitabını araştırdık. Ayrıca Doğu Perinçek tarafından kaleme alınan Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür kitap özetinin yanı sıra, Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür pdf oku, Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür yandex, Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür e-kitap pdf, Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür PDF Drive, Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Doğu Perinçek – Aydın ve Kültür PDF indir Oku
Aydın, üretim bi hayli fazla birlikte doğmuştur. Üretim teknolojisini geliştirerek emeğin üretkenliğini artıran, örneğin demiri bularak sabana takan toplumlar, toprağı daha derinden sürdüler ve üretimde belli bir artış sağladılar. Eşitlikçi kabile toplumu, ürettiğinin hepsini tüketiyordu. Oysa bu kez tüketilmeyen bir fazla, bir değişim değeri yaratılmış oldu. Kabile aristokrasisi bu üretim fazlasına el koyarak hâkim sınıfa dönüştü. Veya bazı kabileler yahut kabile toplulukları, diğerlerini yağmalayarak zenginlik elde ettiler. Bu üretim fazlası yahut talanla elde edilen zenginlik, özel mülkiyetin, değişim değerinin, piyasanın, sınıfların, devletin, ordunun, ideolojinin, bilimin, sanatın, aydının, kısacası uygarlığın doğmasına yol açtı. Üretim fazlası, toplumun bir kesimi için, üretim çalışması dışında boş zaman manasına geliyordu. Bu boş zaman, üretim fazlasına el koyan sınıfa ve o sınıf adına politika yapan ve ideoloji üretenlere aitti. Kabile toplumunun eşitliği bozulunca, yeni hâkim sınıf yönünden, eski eşit ve kandaş kabile üyelerine boyun eğdirmek sorunu da yaşandı. Devlet ve ideoloji böyle dünyaya geldi. Eski kabile eşitlerini baskı altına alan yeni hâkim sınıf, öte yandan onları silahsızlandırıp kendi silah tekelini kurdu ve devleti yarattı; öte yandan ideolojisi aracılığıyla ezilenlerin yeni sınıflı topluma rıza göstermelerini sağladı. Devlet zorunu uygulayacak silahlı güç ve topluma boyun eğmeyi ideolojik araçlarla dayatan aydın, birlikte dünyaya geldi. İlk Aydınlar: Enbiya ve Evliya Aydın, doğuşundan bu yana toplumun temel sınıflarından bir diğerideğil, fakat o temel sınıflardan birine manevî üretimde bulunarak hizmet sunandır. Aydın, temel sınıfları belirlemez; temel sınıflaşmayla belirlenir.
Bu açıdan aydın, kendi başına bir toplumsal kategori değildir, temel sınıflara bağımlı bir toplumsal katmandır. Aydın, ilk sınıflı toplumlarda din adamı’ydı. Çünkü o zamanın hâkim ideolojisi, dindi. Bu nedenle düşünürlerin ve aydınların ilk etapta peygamberler ve rahipler olması doğaldır. Süleyman, Davud, Musa, İsa, İbrahim, Muhammed ve yüz binlerce nebî ve resûl, gökyüzünden tebliğ getiren elçiler değil; fakat sınıflı topluma geçişi ideolojik alanda düzene sokan ilk aydınlar ve politikacılardır. Hz. Muhammed’in hadislerine göre, 124 bin nebî (peygamber) yer alıyor. Bu nebîler, aslında Ortadoğu’nun ilk sınıflı toplumlarının aydınlarıdır. Bilimsel düşünce ve inanç, tarihsel olarak birlikte doğmuştur. İnançlar, gökten inmemişlerdir, insan zihninin ürünü olan düşüncelerdir. İlim ve felsefe, ilk etapta dinle iç içeydi ve toplumun sınıflara bölünmesini güvence altına aldı. Bu nedenle hâkim sınıf tarafından eleştiri dışında tutuldu. Zaten ilk etapta krallar, tanrıdır; peygamberdir ve rahiptir. Sınıflı toplumun ilk bütünlüklü düşünce sistemleri, dinsel dogmalardır. Hâkim sınıfların aydınları, bu dogmaları işlemiş ve pekiştirmişlerdir.
Hâkim sınıf, bu hizmeti karşılığında aydının, enbiya ve evliyanın geçimini sağlar; ona, el koyduğu üretim fazlasının içinden bir miktar tahsis eder. Üretim fazlası ve boş zaman’la yaşanan aydın, artı ürünün içinden bir şerefiye alır. İlk aydın, kapıkuludur; krallar ve aristokrasi aracılığıyla üretimin dışında kalır; boş zamana sahiptir ve bu boş zamanında felsefe, sanat ve bilimle uğraşır. Dolayısıyla bir üretim fazlasının ortaya çıkması ve bu sayede bazı bireylerin üretime katılmadan beslenebilmesi, felsefe, bilim ve sanatın da koşullarını yaratmıştır. İnsanlık, derin ve sistemli düşünmeyi, üretim fazlasına, boş zamana ve sınıflaşmaya borçludur.