Edmond Harnilton – Mazisiz Adam PDF Oku indir
Edmond Harnilton – Mazisiz Adam PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Edmond Harnilton – Mazisiz Adam kitabını araştırdık. Ayrıca Edmond Harnilton tarafından kaleme alınan Edmond Harnilton – Mazisiz Adam kitap özetinin yanı sıra, Edmond Harnilton – Mazisiz Adam pdf oku, Edmond Harnilton – Mazisiz Adam yandex, Edmond Harnilton – Mazisiz Adam e-kitap pdf, Edmond Harnilton – Mazisiz Adam PDF Drive, Edmond Harnilton – Mazisiz Adam Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Edmond Harnilton – Mazisiz Adam PDF indir Oku
İnsanın bir şahsiyeti mevcuttur. Değil mi ya? Her insan, hakikî bir dünya çapında, hakikî bir muhit içinde, malûm şahsiyetiyle hakikî bir hayat yaşar. İnsan kendi muhiti içinde müspet ve müşahhas bir varlıktır. Lakin günün birinde, daha doğrusu bir günün birkaç saati içinde insanın, etrafındaki bu muhit, hakikî olarak bildiği bu dekor, bu müspet dünya kumdan yapılmış bir şato gibi yıkılıverirse … Eğer günün birinde kendinizi, feza kadar geniş ve karanlık bir uçurumun koynunda, ne zamana ne mekâna ait olmayan, başlangıcı ve sonu, mazisi ve istikbali olmayan bir varlık olarak bulunursanız… Ve tutunmağa çalıştığınız bütün hakikatler birer birer avuçlarınızda erirse… İşte Nil Banning böyle bir âkibetin pençesinde kıvranıyordu. Otuz bir yaşında sıhhatli, becerikli, muvazeneli bir sigorta prodüktörüydü. O işinden tatmin olduğu kadar, çalıştığı şirketin patronları da ondan tatmindular. Muhitinde sevilirdi. Ruhunda ne büyük kinlerin, ne de büyük ihtirasların damgası vardı. Günde üç öğün yemeğini yer, akşamları itidalle kafayı çeker, bazı zamanlarda da artık evlenmesi lâzım geldiğini düşünürdü. Kısa süren gayri içten aşklardan bıkmış ti. Lakin bütün bunlar Grinvil’e gitmeden evveldi. Bu seyahat tamamen tesadüf eseriydi. Batı sahilinde bir prodüksiyon vazifesi almıştı. Trenin penceresinden yemyeşil arazinin şirin manzarasını seyrederken, doğuda ufak kasabadan fakat kırk – elli kilometre mesafede olduğunu düşünmüştü. İçinden gelen heyecanlı bir arzuya kapıldı,.
Bir saat sonra, göz alıcı bir bahar güneşinin neşelendirdiği ufak kasabaya ayak bastı. Nebraska eyaletinin uçsuz bucaksız kırlarının ortasında, geniş vâdide bir kuş yuvası gibi duran bu kasaba da, adeta hiç değişmemişti. Sema aynı berrak mavilikte parlıyor, bembeyaz pamuk yığınlarını andıran bulutlar aynı kayıtsızlıkla uçuşuyorlardı. Kasabanın ana caddesi bi hayli tenha, caddede karşı karşıya geldiğı birkaç kişi o tarafların halkına has bir kayıtsızlıkla, kendi hallerindeydiler. Nil, gülümsemekten kendini alamadı. Hey gidi Grinvil, hey. Burası asırlar geçse değişmeyecek, ufak taşra kasabası çehresini muhafaza edecekti… İstasyonda bekleyen bir taksi vardı: Nazar boncuğu gibi… Kasketini arkaya atmış olan genç şoför valizleri arabaya yerleştirirken: — Ekselsiyor Oteline mi Mister? diye sordu. Her halde oraya inersiniz, en iyi otelimizdir. — Evet! Siz valizleri otele bırakın. Ben yürüyerek gideceğim. Şoför işin aslını kavrayamamıştı: — Nasıl olsa bir tekliğinizi alacağım, iyisi mi tabanvaya yüz vermeyin. Gelin atlayın siz de bizim dört tekerlekliye… Banning, şoföre istediği tekliği uzattı. — Ben yürümeği tercih ediyorum. — Sen bilirsin beyim, paracıklar senin. Nasıl istersen öyle harca.
