Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı PDF indir
Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı PDF indir, e-kitap sitemizde Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Tamer Kütükçü tarafından kaleme alınan Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı kitabı 316 sayfadan oluşup, Ciltsiz kapak olarak yayınlanmıştır. Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı kitabını 9786051551159 numarası ile kontrolünü yapabilirsiniz. Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı kitap özeti, Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı pdf oku, Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı yandex, Tamer Kütükçü e-kitap pdf, Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı PDF Drive, Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.
Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı PDF Oku
Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı Kısa Özet
*Kaybolan Selamiçeşme’de unutulmaz simalar vardı ki, bunlardan biri Şişman Yanko idi. Asıl adı Yanko Ananyadis’ti. Tuhafiye işi ile uğraşırdı. Her türlü yünlü, peştamal, Amerikan bezi, ama ille de Selanik işi yünlü fanilalar satardı. Evinin bahçesinde o da üzümler yetiştirir, Rumların pek çoğu gibi, bunları satmaz, şarap yapardı. 1930’da Yanko Yunanistan’ın yolunu tuttu. Köşkün yeni yaşamı, Tevfik Sabuncu Bey ailesine açılıyordu. Ne var ki, bu ailenin yaşantısı Yanko’nunki kadar keyifle örülü olamadı. Tevfik Bey’in oğlu Orhan gırtlak tüberkülozundan dayanılmaz acılar çekiyordu ve aşağı yukarı hiçbir şeyi yiyemiyordu. Evin tüm neşesi sönüktü. Hatta rivayet olunur ki, bir bayram günü bahçenin cadde tarafındaki avlusuna her vakitki mahzunluğuyla oturmuş ve *ah!* demişti, *kurbanda kavurmalar mis gibi kokar, hiç olmazsa bir iki lokma yiyebilseydim…* Orhan, aynı yıl köşkün bahçesine de, bu dünyaveya elveda diyecekti…*
*Kızıltoprak’a giderken, Kadıköy İstanbul Anadolu Lisesi’nin olduğu yere yakın, semtin bu cümbüşlü, dünyevi havasıyla iç içe, bir dergâh yer alırdı: Mecidiye Dergâhı. Avlusu kırmızı tuğladan bir yapıydı. Bahçe kapısının iki tarafında birer çeşme vardı. Bahçede ulu ağaçlar olmayıp, erik, armut, ayva ağaçları gelişigüzel dağılmışlardı. Bahçenin ilerisinde ufak bir de mezarlık mevcuttu. 1925’te tekkeler kanununca kapatıldıktan sonra, Mecidiye Dergâhı iyice bakımsız bir hal aldı. Önce mezarlık sökülüp yerine bir apartman dikildi. Bu apartmanın üçüncü katında oturan Mecidiye Dergâhı’nın son şeyhi Yusuf Fahri Baba (12.01.1891 – 12.12.1967), 1965 yılı itibariyle damı çökmüş haldeki dergâhı seyreder ve *O da bizim gibi çöküyor* derdi. Bugün dergâhtan geriye hiçbir şey kalmadı…*
Geçmiş Zamanların, Mekanların ve Hatırlamaların Rafında Kadıköy’ün Kitabı PdF indirmek için Tıklayın