PDF İndir

Gökyüzü Gülümsüyor PDF indir

Gökyüzü Gülümsüyor PDF indir, e-kitap sitemizde Gökyüzü Gülümsüyor kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. H. Nurhayat Örencik tarafından kaleme alınan Gökyüzü Gülümsüyor kitabının çevirmenliğini Akıl Fikir Yayınları yapmıştır. Yayıncılığını Akıl Fikir Yayınları yaptığı Gökyüzü Gülümsüyor kitap özeti, Gökyüzü Gülümsüyor pdf oku, Gökyüzü Gülümsüyor yandex, H. Nurhayat Örencik e-kitap pdf, Gökyüzü Gülümsüyor PDF Drive, Gökyüzü Gülümsüyor Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.

Gökyüzü Gülümsüyor PDF Oku

Gökyüzü Gülümsüyor Kitap Açıklaması

Ahmet Muhip Dıranas’ın bu pek sevdiğim şiirinde Fahriye Abla, eviyle, kıyafetiyle, gülüşüyle, evliliği ile hâsılı ona ait birden fazla şeyle şairin hafızasında yer ederken pencerede yaz kış daima yeşil olan, yeşil kalan bir çiçekten de bahsetmeden duramıyor şair: Itır.
Günümüz gençleri olabileceken bu çiçeği bilmezler. Şimdi sıklamen, orkide, sukulent, kaktüs cinsi çiçekler moda. Belki yaz gelince mis gibi kokusuyla ve sivrisinekleri camdan uzaklaştırmasıyla ünlü fesleğeni de bilirler. Bahçeli evlerden apartman dairelerine sıkıştığımızdan mıdır nedir, çiçek de yaşamımızdan gün geçtikçe uzaklaşıyor. Buna biraz da tembellik eklenince çiçeksiz balkonlar, çiçeksizlikten boynunu bükmüş pencereler ve hatta git gide balkonsuz evlere hapsoluyoruz, kafesteki kuş misali. Gençler çareyi minik terrarium sahibi olmakta buluyor. Hem modaya uygun, hem az yer kaplıyor, hem fazla bakım istemiyor hem de uzun zaman yaşıyor içindeki sukulent tarzı çiçekler. İsmi de cafcaflı. Terrarium… Ne kadar modern!
 
Halbuki ıtır denince benim gözümün önünde minik bir buket canlanır. Eceabat yöresi köy düğünlerinde nişanlı kızların kulaklarının üst bölümünde duran, başlarına taktıkları krebe tokayla yahut iğneyle tutturulmuş minik bir çiçek buketi. Bu buketi hazırlama görevi kayınvalidenindir. Nişanlılık süresi ne kadar uzarsa uzasın, her düğünde muhakkak hazırlanan, gelinin başına takılan ve tanıyan tanımayan herkesin, kızın nişanlı olduğunu anlamasını sağlayan buket.
Köy düğünleri genelde harman sonu adı verilen ve Ağustos ayının sonlarına denk gelen zamanda yapılır köylerde. Çiftçiler o zamana kadar tarladaki mahsulü toplamış, beden gücü isteyen işleri sonlandırmış olurlar, işte bu zamanlarda bahçelerde gül çiçeği pek bulunmasa da hemen her evin bahçesinde karanfil bulunur. Bir yahut iki kâranfil, bir iki yaprak ıtır ve minik bir dal fesleğen bir araya getirilip makara ipiyle sap bölümünden sarıldıysa, gelinin çiçeği hazır demektir. Düğünün en ağır misafirlerinin de geldiği ‘Çarşamba düğünü’ adı verilen bölümünde, düğünden hemen önce nişanlı kızın kayınvalidesi gelininin evine gidip buketi bırakır. Gelininin ne giyeceğine bir göz atar hatta giyinmişse çiçeği bizzat gelin kızının başına takar.
 
Genç ve güzel bir gelin gördüyse bir kız çocuğu, çiçek de böyle yeşilli-pembeli yahut yeşilli-kırmızılıysa, ufak bir çocuğun hafızasına ilk gördüğü andan bu yana nakşedilmiş olması ve torun sahibi olduğu şu yaşına kadar unutulmaması normaldir.

Düğünlerde oynamak için önce evlenen gelin hanım ve sağdıcı oyun yerine çıkar, onlar şöyle bir iki dönüp yerlerine oturduğu zaman nişanlı kızlar teker teker ortaya gelirler. Karşılarında görümce yahut elti olduğu halde biraz oynayıp dururlar. Nişanlı kızın kayınvalidesi düğün armağansi olarak hazırladığı bohçayı açıp içindekileri yenge hanım vasıtasıyla gelinin omuzlarına teker teker koyar. Düşecek gibi yahut mahremiyeti olan eşyalar hızlı bir şekilde kız tarafından biri eliyle toplanır, bohçadaki her eşya böylece sergilendikten sonra bütün eşyalar bohçaya tekrar konur ve düğün bitiminde kız annesi bohçayı kız evine götürür. Sadece çiçek kalır nişanlı kızda o günün düğünü bitinceye kadar, şu ıtır, karanfil ve fesleğenden bir araya gelen muhteşem kokulu minik buket…

 

 

Gökyüzü Gülümsüyor PdF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu