PDF

Harold Barclay – Efendisiz Halklar PDF Oku indir

Harold Barclay – Efendisiz Halklar PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Harold Barclay – Efendisiz Halklar kitabını araştırdık. Ayrıca Harold Barclay tarafından kaleme alınan Harold Barclay – Efendisiz Halklar kitap özetinin yanı sıra, Harold Barclay – Efendisiz Halklar pdf oku, Harold Barclay – Efendisiz Halklar yandex, Harold Barclay – Efendisiz Halklar e-kitap pdf, Harold Barclay – Efendisiz Halklar PDF Drive, Harold Barclay – Efendisiz Halklar Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Harold Barclay – Efendisiz Halklar PDF indir Oku

Anarşi çok çok fazla kaosla eş tutulur veya sağa sola bomba atan gözü dönmüş manyakların ürünü, kaçık işi bir tasarı olarak görülür. Çoğu kişi tarafından ciddiye alınmayan bir düşünce olduğuna şüphe yok. Son senelerda anarşist teorinin değeri biraz daha bilinmekte, daha çok insan ciddi tartışmalarda anarşizmden söz etmeye değer buluyorsa da, büyük miktarda göz ardı edilmeye devam ediliyor. Anarşinin olabilecek olduğuna dair antropolojinin gösterdiği olgular genelde gözden kaçırılıyor. Son birkaç kuşaktır antropologlar, etnografik incelemelerinda, tüm dünya çapında ve tüm zamanlarda devletsiz ve yönetimsiz sayısız toplumu belgelediler. Hatta Marx yandaşları bile, bu emsallarin, insanın kültürel evrimindeki erken bir devletsiz evrenin göstergeleri olduğuna işaret ediyorlar. Gene de bu toplumları anarşist olarak tanımlama yönünde oldukça önemli isteksizlik var. Antropologlar içinde bile kendi kültürel geleneklerinin esiri olanlar o kadar çoktur ki, bu sistemleri olduğu gibi görmekten kaçınmak için dolanıp dururlar. Sosyal düzenin fakat yönetim ve yasanın olduğu yerde varlık bulabileceğine inandıklarından, bu terimlerin anlamını, yönetimin olmadığı durumları bile kapsayacak biçimde genişletirler. Bir antropoloji ders kitabında Hammond şöyle yazmaktadır 1 : “Nüfus büyük, nispeten yoğun olduğunda ve bir miktar değişiklik taşıdığında bile, yönetimin yokluğu illa da anarşinin varlığını gerektirmez” (239). Daha sonra düşüncesini değiştirmiş olsa da, Hoebel, öyle bir yasa ve devlet tanımı yapmış, çeşitli kültürlerden derlediği verileri öyle yorumlamıştır ki, her toplumu yasası olan bir devlet haline getirmiştir (1958, 467 vdğ.). Daha önceleri, hem Clark Wissler hem de George Murdock, “yönetim”den “evrensel” bir kültür olarak bahsetmişlerdir (Wissler, 1923; Murdock, 1945). Diğer antropologlar devletsiz toplumların yaygınlığını seve seve kabul ettiler, hatta bazıları bunları “işleyen anarşiler” olarak bile niteledi. Onlar, böyle toplumların varlığını zaten veri kabul edip, daha mühim problemlere doğru yol almamız gerektiğine inanıyorlardı.

Mamafih, ben 30 yılı aşkın antropoloji öğretme tecrübem sırasında, öğrenciler içinde, hiçbir toplumun yönetimsiz var olamayacağı -ve buna bağlı olarak her toplumun bir başının olması gerektiği- mitinin çok köklü bir biçimde yerleşmiş olduğunu gördüm. Günümüz öğrencileri kilisenin dininden vazgeçmiş olsalar bile, milliyetçilik ve devletçilik dinlerinden vazgeçmediler. Çağdaş “çoğulcu” toplumlarda birliğin kaynağı olan, tutkal işlevi gören şey bu ikisidir. Demek ki, tıpkı ortaçağ toplumunun birliği için Tanrı inancının gerekli olması gibi, devletin ve yönetimin gerekliliği miti bu birlik için şart ve belirleyicidir. Üniversitelerde siyaset “bilimi” bölümleri bu mitin resmen neşredildiği ana merkezlerdir. O halde, bu kitabın üstüne aldığı görevlerden biri, mevcut anarşi emsallarini sunmaktır. Böylelikle, anarşi kriterine uyan ve oldukları gibi kabul edilmeleri gereken insan toplumlarının olduğunu göstermiş bulunacağız. Bu kitabın başka amaçları da var tabi ki. Anarşinin hiçbir biçimde olağandışı olmadığını; tam anlamıyla genel bir rejim ve siyasi örgütlenme olduğunu öne süreceğim. Aslını söylemek gerekirse yalnızca genel değil, bunun yanı sıra en eski ve insanlık tarihinin en uzun dönemini kapsamış olan yönetim şekilidir. Bu sunum sırasında, anarşik sistemlere vesile olan sosyal, ekonomik, teknolojik ve ekolojik koşullar üzerinde duracağız. Anarşik, yönetimsiz yahut devletsiz toplumlar mevcutsa, bunların fakat insan kültürünün en basit şekili olarak ve en ufak gruplar içinde ortaya çıkması gerektiği şeklinde sürekli olarak öne sürülen varsayımlar üzerinde düşüneceğiz. Bu kitabın mühim bir amacı, anarşinin uygulamada nasıl bir şey olduğuna dair fikir vermektir. Bu bağlamda, anarşi içinde düzeni sürdürmenin çeşitli yolları üzerinde düşünmeliyiz. Bu, sonuçta, daha genel bir sorunla, insan toplumunu tespit eden özgürlük ve otorite içindeki enerjik karşılıklı etkileşim sorunuyla ilişkilidır.

Yine buna bağlı olarak, anarşinin yozlaşarak despotizme dönüştüğü, dönüşebildiği durumları gözlemlemeliyiz; bunun devletin kökenine dair de düşünmemizi gerektiren bir zaman olduğunu görebilmeliyiz. O halde, genelde şu soruya yanıt vermeye çalışacağız: Bu anarşik rejimlerden öğrenilecek bir şey var mı? Belki de, nihayetinde, bu makale anarşist teoriye bir eleştiri getirecek ve buna bağlı olarak, toplumdaki özgürlük poblemlerina dair daha ileri bir kavrayış sunacaktır. Bu araştırmanın önermeleriyle Kropotkin’in bazı çalışmaları, mesela Devletin Tarihi Rolü ve Karşılıklı Yardımlaşma içinde benzerlikler mevcuttur. Bu çalışmalar, antropoloji alanına girme kararımı etkileyen ve beni bu kitabı yazmaya iten etkenlerden biridir. Bu kitabın, Kropotkin’in bu alandaki öncü nitelikteki incelemelerina katkı sağlayacağını ve onları geliştireceğini umut ediyorum

Harold Barclay – Efendisiz Halklar PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu