PDF

Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği PDF Oku indir

Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği kitabını araştırdık. Ayrıca Immanuel Wallerstein tarafından kaleme alınan Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği kitap özetinin yanı sıra, Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği pdf oku, Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği yandex, Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği e-kitap pdf, Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği PDF Drive, Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği PDF indir Oku

Dünya gazetelerinin manşetleri tanıdık terimlerle dolu: El-Kaide, Irak, Kosova, Ruanda, gulag, küreselleşme ve terörizm. Bu terimler okuyucuların aklına çarhızlı bazı fikirler getirir ve bunlar, siyasi önderlerimiz ve dünya sahnesindeki yorumcular tarafından bizler için belli bir kalıba sokularak takdim edilir. Birçokları için şimdilerdeki dünya, iyilik güçleri ile şer güçleri içinde gerçekleşen bir karşılaşmadan meydana gelir. Ve hepimiz iyilik güçlerinin tarafında olmayı istedik. Şer güçleri ile savaşmanın belli başlı politikalarının önemini münakaşa ederken, onlarla savaşmamız gerektiğinden asla bir şüphe duymayız ve genelde de şer güçlerinin kimde ve nede somutlaştığı hususunda pek bir tereddütümüz yoktur. Pan-Avrupa dünyası önderlerinin -yalnızca onlar olmasa da özellikle Birleşik Devletler ve Büyük Britanya- büyük medyanın ve kurucu entellektüellerin retoriği, politikalarının temel meşrulaştırma aracı olarak evrenselciliğe yapılan referanslarla doludur. Bilhassa de “ötekilerle” alakalı politikaları üzerine konuştuklarında bu durum çok daha açıktır. Sözkonusu ötekiler, Avrupa dışındaki ülkeler, yoksul halklar ve “az gelişmiş” uluslardan buluşmaktedir. Konuşmanın tonu çoğu zaman ne hak edildiğini vurgulayan, sert ve küstahça bir tonda iken; politikalar her zaman evrensel değerleri ve doğruları yansıtıcı olarak takdim edilir. Böylelikle evrenselciliğe başvurmanın üç temel değişik türü mevcuttur. Birincisi, Pan-Avrupa dünyası önderlerinin kabul ettiği politikalar, “insan haklarının” muhafaza edilmesi ve “demokrasi” olarak adlandırılan şeyin geliştirilmesi içindir. İkincisi, uygarlıklar çatışması jargonu içinde dile getirilir. Buna göre, “Batı” uygarlığı evrensel değerlere ve doğrulara dayanan tek uygarlık olduğu için “öteki” uygarlıklardan daima üstün olarak varsayılır. Ve üçüncüsü, devletlerin neo-liberal ekonominin yasalarını kabul etmek ve uygulamak dışında “hiç bir farklılerinin olmadığı” gibi piyasanın güya bilimsel doğruları iddiasına dayanmaktadır. George W.

Bush veya Tony Blair’in bir demecini (ve aslında seleflerinin demeçlerini) yahut bir sürü danışmanlarından herhangi birinin son senelerda verdikleri bir demeci okuduğunuzda, bu üç temanın sürekli olarak olarak tekrar edildiğini göreceksiniz. Ne var ki bunlar yeni temalar değillerdir. Bu kitapta göstermeye çalışacağım gibi, bu temalar bilakis, en az onaltıncı yüzyıldan beri modern dünyasistemi tarihi içinden gelişe gelen ve muktedirlerin temel retoriğini oluşturan çok eski temalardır. Bu retoriğin bir tarihi mevcuttur. Ve bu retoriğe karşı çıkışın da bir tarihi mevcuttur. Sonuç olarak tartışma daima, evrenselcilikle kastettiğimiz şeyin etrafında dönüp dolaşır. Burada, muktedirlerin evrenselciliğinin taraflı ve tahrif edilmiş bir evrenselcilik olduğunu göstermeye çalışacağım. Modern-dünya sisteminin baskın kesiminin çıkarlarını korumak için Pan-Avrupa önderleri ve entelektüelleri tarafından ileri sürülen bu evrenselciliği, “Avrupa evrenselciliği” olarak adlandırıyorum. Ayrıca, bunun yerine “evrensel evrenselcilik” olarak tanımladığım sahih bir evrenselciliğe doğru ilerlemenin yollarını tartışacağım. Avrupa evrenselciliği ve evrensel evrenselcilik içindeki mücadele, çağdaş dünyanın esas ideolojik savaşını oluşturur ve bu mücadelenin sonucu, önümüzdeki yirmibeş ile elli yıllık zamanda içine gireceğimiz önümüzdeki zamanlarda dünya-sisteminin nasıl kurulacağını belirleyecek temel bir faktör olacaktır. Taraf tutmayı reddedemeyiz. Ve dünya çapında ileri sürülen her tikelci fikre eşit geçerlilik addedeceğimiz süper tikelci bir duruş içine çekilemeyiz. Zira süper tikelcilik, eşitlikçi ve demokratik olmayan dünya-sistemlerini sürdürmeye çalışan günümüz muktedirlerine ve Avrupa evrenselciliği güçlerine, gizliden gizliye teslim olmaktan başka bir şey değildir. Mevcut dünyasistemine gerçek bir farklı oluşturacaksak eğer, evrensel evrenselciliği ilan edecek ve kurumsallaştıracak olan yöntemi bulmak zorundayız. Bu evrenselcilik ulaşılması olası olan, fakat kendiliğinden ve kaçınılmaz olarak gerçekleşmeyecek bir evrenselciliktir.

İnsan hakları ve demokrasi kavramları, evrensel değerlere ve hakikatlere dayandığı için üstün olan Batı uygarlığı ve “piyasaya” boyun eğmenin kaçınılmazlığı; bütün bunlar, bizlere doğruluğundan kuşku duyulmaz fikirler olarak sunulmaktadır. Lakin hiç de ileri sürüldüğü gibi aşikâr fikirler değillerdir. Ölçülü bir biçimde değerlendirebilmek ve ufak bir azınlıktan ziyade herkesin kullanımına sunmak için, dikkatli bir biçimde analiz edilmesi ve zararlı ile özsel olmayan parametrelerden arındırılması gereken karmaşık fikirlerdir. Bu fikirlerin nasıl, kimler tarafından ve ne amaçla ortaya atıldığını anlamak, bu değerlendirme görevinin gerekli bir parçasıdır. Bu kitap, böylesi bir vazifeye katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Immanuel Wallerstein – Avrupa Evrenselciliği, İktidarın Retoriği PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu