PDF

John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde PDF Oku indir

John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde PDF Oku indir, e-kitap sitemizde John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde kitabını araştırdık. Ayrıca John Gribbin tarafından kaleme alınan John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde kitap özetinin yanı sıra, John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde pdf oku, John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde yandex, John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde e-kitap pdf, John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde PDF Drive, John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde PDF indir Oku

Eğer sokaktaki adam için görelilik kuramı ile ilgili yazılan bütün kitaplar ve makaleler uç uca eklenseydi, olabileceken buradan aya kadar giderdi. Einstein’ın görelilik kuramının yirminci yüzyıl biliminin en büyük başarısı olduğunu “herkes biliyor”, ama herkes yanılıyor. Lakin sokaktaki adam için kuantum kuramı ile ilgili yazılan bütün kitaplar ve makaleler uç uca eklenseydi, yalnızca masamın üstü kadar yer kaplardı. Bu, akademik dünyanın duvarları dışında kimsenin kuantum kuramından haberi olmadığı manasına gelmiyor. Tam tersi, kuantum mekaniği, bazı çevrelerde hayli popüler oldu; mesela telepati, kaşık bükme gibi fenomenleri açıklamak için ona başvuruldu, çeşitli bilimkurgu öykülerine verimli fikirler sağladı. Kuantum mekaniği popüler mitolojide kimsenin anlamadığı ve kimsenin işine yaramayan enteresan ve ezoterik bir bilim dalı olarak okültizm ve Duyu Ötesi Algıyla bir tutularak tanımlanır, herhangi bir tanım yapıldığı söylenebilirse tabii. Bu kitap bilimsel çalışmanın aslında en temel ve en mühim alanına gösterilen bu tavra karşı çıkmak için kaleme alınmıştır. Kitap doğuşunu 1982 yazında bir araya gelen çeşitli etkenlere borçlu. Birincisi, görelilik ile ilgili yazdığım bir kitap olan Spacewarps’u yeni bitirmiştim ve yirminci yüzyıl biliminin öteki büyük dalının üzerindeki gizem örtüsünün icabına bakmanın sırası diye düşündüm. İkincisi, o sıralarda, bilimle alakası olmayan bireylerin kuantum kuramı zannettikleri yanlış kavramlardan duyduğum hastalık gitgide artıyordu. Fritjof Capra’mn harika kitabı Fiziğin Taosu ne fizikten ne de Tao’dan bir şey anlayan, ama Batı bilimiyle Doğu felsefesi içinde bağlantı kurmanın para getireceğini düşünen sürüsüne bereket taklitçi yaratmıştı. En son, 1982 Ağustosu’nda Paris’ ten gelen habere göre bir ekip dünyanın kuantum mekaniği yorumunun doğruluğunu teyit, bundan hâlâ şüphe edenleri de ikna eden mühim bir deneyi başarıyla gerçekleştirmişlerdi. Burada öyle “doğu gizemciliği”, kaşık bükme veya Duyu Ötesi Algı falan aramayın. Burada kuantum mekaniğinin gerçek öyküsünü, bütün kurmaca eserlerden fazla daha garip olan o gerçeği arayın. Bilim böyle bir şeydir – başkalarının felsefe eskilerini kuşanmaya ihtiyacı yoktur, çünkü kendisi zaten bir sürü haz, gizem ve sürprizle doludur.

Bu kitabın muhatap olduğu soru şudur: “Gerçeklik nedir?” Cevap(lar) sizi şaşırtabilir; inanmayabilirsiniz. Lakin çağdaş bilimin dünyayı hangi şekilde gördüğünü keşfedeceksiniz. Hiçbir Şey Gerçek Değil Kitabın başlığındaki kedi hayali bir hayvan, fakat Schrödinger gerçek bir kişiydi. Erwin Schrödinger 1920’lerin ortalarında şimdi kuantum mekaniği diye bilinen bir bilim dalının denklemlerinin geliştirilmesinde etkili olmuş AvusturyalI bir bilim adamıydı. Gerçi bilim dalı demek pek doğru olmaz çünkü kuantum mekaniği bütün modem bilimin temel dayanağıdır. Bu denklemler çok ufak nesnelerin -genelde, atomların veya daha ufaklerin- davranışlarını tarif eder ve çok ufakler dünyasının bilinmesinı sağlayan tek şeydir. Bu denklemler olmadan fizikçiler işleyen nükleer enerji santrallerini (veya bombalan) tasarlayanı azlardı, lazerleri yapamaz veya güneşin nasıl sıcak kaldığını açıklayamazlardı. Kuantum mekaniği olmadan kimya hâlâ Karanlık Çağı yaşardı ve moleküler biyoloji bilimi diye bir şey olmazdı – DNA’lar anlaşılmaz, genetik mühendisliği olmazdı. Kuantum kuramı bilimin en büyük başansını temsil eder, görelilik kuramından çok daha mühim ve çok daha doğrudan kullanım alanına sahiptir. Lakin bazı garip öngörülerde bulunur. Kuantum mekaniği gerçekten o kadar gariptir ki Albert Einstein bile anlaşılmaz bulup Schrödinger ve meslektaşlarının geliştirdiği kuramdan çıkan bütün sonuçlan kabul etmemiştir. Einstein ve birden fazla başka bilim adamı kuantum mekaniği denklemlerinin, rastlantı sonucu atom ve atomaltı parçacıklann davranışı ile ilgili makul, işe yarar bir kılavuz sağlayan ama gündelik hayatta anladığımız gerçekliğe karşılık gelen daha derin bir hakikatin de üzerini örten bir tür matematik hi-leşini temsil ettiğine inanarak rahatlatıyorlardı içlerini. Zira kuantum mekaniğinin dile getirdiğine göre, hiçbir şey gerçek değildir ve şeylerin de biz bakmadığımız zamanlarda ne yaptıkları ile ilgili hiçbir şey söyleyemeyiz. Kuantum dünyasıyla her gün yaşadığımız dünya içindeki farkı belirgin hale getirmek için Schrödinger’in hayali kedisi imdada çağrıldı. Kuantum mekaniği dünyasında gündelik dünya çapından aşina olduğumuz fizik kaideleri artık işlemez.

Onun yerine olaylar olasılıkların hükmü altındadır. Sözgelimi, radyoaktif bir atom, bir elektron yayarak bozunabilir; ama bu olmayabilir de. Bir radyoaktif madde parçasının içinde bulunan bir atomun belli bir zamanda bozunma ihtimalinin tam yan yarıya olduğu ve bozunma yaşandıği takdirde bunu tespit edecek bir algılayıcının olduğu bir deney düzeneği kurmak olabilecek. Kuantum kuramının ima ettiği sonuçlardan Einstein kadar canı sıkılan Schrödinger bu sonuçların saçmalığını göstermek maksadıyla böyle bir deney hayal etti. Kapalı bir odada veya kutuda, içinde bunun yanı sıra canlı bir kedi ve bir ampul zehirli gazın da olduğu bu deney düzeneğine göre, eğer radyoaktif bozunma meydana gelirse zehrin şişesi kırılacak ve kedi ölecekti. Günlük hayatta kedinin ölme ihtimali yan yanyadır. Kutunun içine bakmadan gayet rahat, içerideki kedi için “ya yaşıyordur veya ölmüştür” diyebiliriz. Lakin işte şimdi kuantum dünyasının garipliğiyle karşılaşıyoruz. Kurama göre, bu iki olasılığın da radyoaktif madde yönünden, bundan dolayı kedi yönünden da, gözlemlenmediği sürece bir gerçekliği yoktur. Biz ne olduğunu görmek için kutunun içine bakana kadar atomun bozunması ne meydana gelmiştir ne de gelmemiştir, kedi ne ölmüştür, ne de ölmemiştir. Kuantum mekaniğinin katışıksız versiyonunu kabul eden kuramcılar bir gözlemcinin neler olup bittiğini görmek için kutunun içine bakacağı zamana kadar kedinin bir tür belirsiz durumda var olduğunu, ne sağ ne ölü olduğunu dile getiriyor. Gözlemlenmediği sürece hiçbir şey gerçek değildir.

John Gribbin – Schrodinger’in Kedisinin Peşinde PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu