PDF

John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi PDF Oku indir

John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi PDF Oku indir, e-kitap sitemizde John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi kitabını araştırdık. Ayrıca Debbi SmithJohn O’M. BockrisT. Nejat Veziroğlu tarafından kaleme alınan John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi kitap özetinin yanı sıra, John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi pdf oku, John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi yandex, John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi e-kitap pdf, John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi PDF Drive, John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi PDF indir Oku

Gün geçmiyor ki, yayın organlarında ve günlük konuşmalarda havaküremizin ne büyük ölçüde kirlenip bozulmakta olduğu yazılıp söylenmesin. Lakin, bütün bu önlenemez gidişte en büyük rol oynayan etken de bizleriz. Sözgelimi hepimiz, dünyanın giderek ısınmasına ve bu ısınma sonucu kutuplardaki buzul kütlelerinin eriyerek denizlerin artmasıne yolaçabilecek sera tesirini duymuşuzdur. Bunun yanı sıra başka şeyler de olmaktadır. Yağmur, genelde büyük sıcaklardan sonra yağan yağmur, giderek daha çok asit içermekte. Göllerdeki balıklar, çevremizdeki ormanlar ve kentlerimizdeki binaların tümü bu asit yağmurlarından zarar görmekte. Doğal olarak, git gide artan çevre kirliliğinden, insan sağlığı da payını almakta. Hükümetler, havaküremize yapılan tüm bu saldırılara yalnızca bazı vaatler ve bir dizi yardım önerileriyle yaklaşmaktadırlar. Oysa bu kitapta da altı çizildiği gibi poblemlerin nedenleri gayet iyi bilinmektedir, hatta epey bir süredir… · Zaman zaman, çeşitli hükümetierin son açıklamalarında olduğu gibi, kirliliğe çare olacak ölçüler vaat edilmektedir: yakıtlarımızdaki kükürt oranı düşürülebilir; fabrika bacaları daha uzun yapılarak duman, kentlerden uzaklara taşınabilir. Lakin, temel soruna eğilinmemekte ve tercih ettiğimiz karbon-içeren yakıtlarımızdan karbonu çıkarmamıza, bundan dolayı küresel ısınmaya yolaçan karbondioksit gazının salınmasına son vermeye gerek duymamız söylenmemektedir. Bu yakıtları bir kimyasal bileşik olarak ele alırsak, bunlar iki element (karbon ve hidroje?) içeren moleküllerden yapılmışlardır. Ama gerçek odur ki, bu iki elementten yalnızca hidrojen, enerji elde etmek için gereklidir; yakıt içindeki hidrojenin havadaki oksijen ile birleşer Bu kitabın temelde vermek istediği böylece çok yalındır. Eğer karbon-içeren yakıtları kullanmayı sürdürürsek ısı i1e boğulacağız. Ayrıca bunu yapmamıza da gerek yok. Karbonsuz yakıtlar mevcuttur ve büyük oranlarda üretilmeye hazırdır; halkın, bunların üretilmesini istemesi gerekmektedir.

Bu değişim için gerçek güç sizin ellerinizdedir. il. Günümüzde Enerjiyi Nasıl Sağlıyoruz? lnsan ırkının kullanımı için enerjinin elde edilmesi, hiçbir zaman büyük bir planlama gerektirmemiş, i<endiliğinden ortaya çıkmıştır. Enerji kullanımımız arttıkça, gelişmemiz de ilerlemiştir. Gelişmemiş toplumlardaki hayvan dışkısından, petrol, doğalgaz ve kömür gibi bugünkü enerji teknolojilerine gelinmiştir. Enerji bize Sadece ışık ve sıcaklık gibi bazı temel gereksinimleri sağlamakla kalmaz. Kilometrelerce mesafesi hava, kara ve deniz yoluyla aşabilmemize; fabrikalar çalıştırmamıza ve çamaşır makin.esi, bilgisayar ve elektrikli diş fırçalarına kadar işgücü tasarrufu sağlayan çeşitli araçlardan yararlanmamıza olanak verir. Lakin enerji kullanımımız gelişip karmaşıklaktıkça, bunun gezegenimize ne tür zararlara neden bulunacağını kimse önceden kestirememiştir. Bu bölümde enerjinin ne olduğu ve bugün nerelerden enerji sağladığımıza kısaca değineceğiz. Önce işe, enerjinin tanımını yaparak başlayalım. Bu sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Gerçekten de enerjiyi ne gösterebilir, ne de tartabiliriz. Ama onun varlığından hepimiz nedense eminizdir. • Sözgelimi, ısının enerji olduğunu biliriz; bu yalnızca bizi ısıttığı için değildir.

Isı, suyu kaynatır ve bundan elde edilen buhar türbinleri çevirerek dektrik üretilebilir. Görüldüğü gibi ısı. enerjidir. • Metalleri bükmek bi hayli zor bir iştir. Oysa iki otomobil çarpıştığında her türlü metal parçasının birbirine geçtiğini görürüz. Çarpışma, devinim enerjisi veya diğer bir deyişle hız enerjisidir. Uygulanan kuvvet ise otomobili parçalayacak güçtedir. • Herkesin bildiği başka bir enerji türü ise, depolanmış enerjidir. Kömür, enerji deposudur. Havadaki oksijenle birlikte yanan kömür, bize suyu kaynatan ve elektrik üreten türbini döndürmeye yarayan ısıyı sağlar. Artık enerjinin üç temel şekilini de biliyorsunuzısı, devinim, depolanmış enerji. Lakin bu üç temel enerji ile ilişkili olarak iki tip enerji daha mevcuttur. Kimyasal enerji ve elektrik enerjisi. • Kimyasal enerji, kömürde depolanmış bir enerji türüdür. Sadece bir kimyasal tepkime sonucu görülmektedir.

Misal verilecek olursa, çoğumuzun yanma diye bildiği olay, oksijen ve kömürün ısı altında birleşmesidir. • Elektrik enerjisi ise, daha başka türden bir enerjidir. Bazı kimyasal tepkimeler Gün geçmiyor ki, yayın organlarında ve günlük konuşmalarda havaküremizin ne büyük ölçüde kirlenip bozulmakta olduğu yazılıp söylenmesin. Lakin, bütün bu önlenemez gidişte en büyük rol oynayan etken de bizleriz. Sözgelimi hepimiz, dünyanın giderek ısınmasına ve bu ısınma sonucu kutuplardaki buzul kütlelerinin eriyerek denizlerin artmasıne yolaçabilecek sera tesirini duymuşuzdur. Bunun yanı sıra başka şeyler de olmaktadır. Yağmur, genelde büyük sıcaklardan sonra yağan yağmur, giderek daha çok asit içermekte. Göllerdeki balıklar, çevremizdeki ormanlar ve kentlerimizdeki binaların tümü bu asit yağmurlarından zarar görmekte. Doğal olarak, git gide artan çevre kirliliğinden, insan sağlığı da payını almakta. Hükümetler, havaküremize yapılan tüm bu saldırılara yalnızca bazı vaatler ve bir dizi yardım önerileriyle yaklaşmaktadırlar. Oysa bu kitapta da altı çizildiği gibi poblemlerin nedenleri gayet iyi bilinmektedir, hatta epey bir süredir… · Zaman zaman, çeşitli hükümetierin son açıklamalarında olduğu gibi, kirliliğe çare olacak ölçüler vaat edilmektedir: yakıtlarımızdaki kükürt oranı düşürülebilir; fabrika bacaları daha uzun yapılarak duman, kentlerden uzaklara taşınabilir. Lakin, temel soruna eğilinmemekte ve tercih ettiğimiz karbon-içeren yakıtlarımızdan karbonu çıkarmamıza, bundan dolayı küresel ısınmaya yolaçan karbondioksit gazının salınmasına son vermeye gerek duymamız söylenmemektedir. Bu yakıtları bir kimyasal bileşik olarak ele alırsak, bunlar iki element (karbon ve hidroje?) içeren moleküllerden yapılmışlardır. Ama gerçek odur ki, bu iki elementten yalnızca hidrojen, enerji elde etmek için gereklidir; yakıt içindeki hidrojenin havadaki oksijen ile birleşerek yanması (ve bu yanma ile bir araya gelen ısı enerjisi, yalnızca ısınmak için değil, bunun yanı sıra çok yönlü enerji taşıyıcılarının (s.g.

elektrik) üretimi için de kullanılır) sonunda zararsız Su ve buhar meydana gelir. Oysa karbon (ve diğer kimyasal maddeler) bugün tercih ettiğimiz fosil yakıtlarda olduğundan, yanma sonrası dışatım gazlarında veya baca gazlarında karbon.da bulunur ve karbondioksit (C02) gazı olarak dışarı atılır. Uzun senelerdan beri havaküreye büyük tutarlarda C02 atılmış durumdadır. Bu C02, seralardaki cam gibi davranır, güneşin ısısını tutarak havaküremizin ısınmasına yolaçar. Şimdilik bunun büyük bir etkisi bulunmamaktadır, belki 1/2 •c kadar; fakat zaman geçtikçe sıcaklık artacaktır. Geçen yazlar mühim artışların zamanının geldiğini göstermektedir ve bugünkü karbon-içeren yakıtlarımızı kullanmayı sürdürdükçe gelecekten yalnızca boğucu ısınma dışında bir şey bekleyemeyiz. Bunun için, bu kitapta, bu ısının kökenini ve bunun nasıl ve neden üretildiğini ve kar- bon-içeren yakıtları taşıma düzenimizde ve fabrikalarda kullanmayı sürdürdükçe bunun bize neler yapa- bileceğini açıklamaya çalışacağız. Bu kitap bizi bu kasvetli senaryodan çok daha aydınlık bir senaryoya götürecek ve bu tür yakıtları kullanmamızın nasıl ge-. rckli olmadığını gösterecek, diğer karbon-içermeyen yakıtların olduğunu da gösterecektir. Bu, hükü- metlerin alacağı kararlara bağlıdır ama, bunun olabilmesi için biz, halkın bu değişim üzerinde ısrar etmesi gerekir. Buna karşı çıkanların size söyleyecekleri, bu değişmenin çok pahalı olduğudur, ama gerçek odur ki, o kadar da değil. Yeni temiz yakıtlara aşamalı geçerek dünya ekonomisini bir şoka sokmanın önüne geçilebilir. Bu kitabın temelde vermek istediği böylece çok yalındır. Eğer karbon-içeren yakıtları kullanmayı sürdürürsek ısı i1e boğulacağız.

Ayrıca bunu yapmamıza da gerek yok. Karbonsuz yakıtlar mevcuttur ve büyük oranlarda üretilmeye hazırdır; halkın, bunların üretilmesini istemesi gerekmektedir. Bu değişim için gerçek güç sizin ellerinizdedir. il. Günümüzde Enerjiyi Nasıl Sağlıyoruz? lnsan ırkının kullanımı için enerjinin elde edilmesi, hiçbir zaman büyük bir planlama gerektirmemiş, i <endiliğinden ortaya çıkmıştır. Enerji kullanımımız arttıkça, gelişmemiz de ilerlemiştir. Gelişmemiş toplumlardaki hayvan dışkısından, petrol, doğalgaz ve kömür gibi bugünkü enerji teknolojilerine gelinmiştir. Enerji bize Sadece ışık ve sıcaklık gibi bazı temel gereksinimleri sağlamakla kalmaz. Kilometrelerce mesafesi hava, kara ve deniz yoluyla aşabilmemize; fabrikalar çalıştırmamıza ve çamaşır makin.esi, bilgisayar ve elektrikli diş fırçalarına kadar işgücü tasarrufu sağlayan çeşitli araçlardan yararlanmamıza olanak verir. Lakin enerji kullanımımız gelişip karmaşıklaktıkça, bunun gezegenimize ne tür zararlara neden bulunacağını kimse önceden kestirememiştir. Bu bölümde enerjinin ne olduğu ve bugün nerelerden enerji sağladığımıza kısaca değineceğiz. Önce işe, enerjinin tanımını yaparak başlayalım. Bu sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Gerçekten de enerjiyi ne gösterebilir, ne de tartabiliriz.

Ama onun varlığından hepimiz nedense eminizdir. • Sözgelimi, ısının enerji olduğunu biliriz; bu yalnızca bizi ısıttığı için değildir. Isı, suyu kaynatır ve bundan elde edilen buhar türbinleri çevirerek dektrik üretilebilir. Görüldüğü gibi ısı. enerjidir. • Metalleri bükmek bi hayli zor bir iştir. Oysa iki otomobil çarpıştığında her türlü metal parçasının birbirine geçtiğini görürüz. Çarpışma, devinim enerjisi veya diğer bir deyişle hız enerjisidir. Uygulanan kuvvet ise otomobili parçalayacak güçtedir. • Herkesin bildiği başka bir enerji türü ise, depolanmış enerjidir. Kömür, enerji deposudur. Havadaki oksijenle birlikte yanan kömür, bize suyu kaynatan ve elektrik üreten türbini döndürmeye yarayan ısıyı sağlar. Artık enerjinin üç temel şekilini de biliyorsunuzısı, devinim, depolanmış enerji. Lakin bu üç temel enerji ile ilişkili olarak iki tip enerji daha mevcuttur. Kimyasal enerji ve elektrik enerjisi.

• Kimyasal enerji, kömürde depolanmış bir enerji türüdür. Sadece bir kimyasal tepkime sonucu görülmektedir. Misal verilecek olursa, çoğumuzun yanma diye bildiği olay, oksijen ve kömürün ısı altında birleşmesidir. • Elektrik enerjisi ise, daha başka türden bir enerjidir. Bazı kimyasal tepkimeler.

John O’M. Bockris, T. Nejat Veziroğlu, Debbi Smith – Güneş Enerjisi PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu