PDF

John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 PDF Oku indir

John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 PDF Oku indir, e-kitap sitemizde John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 kitabını araştırdık. Ayrıca John Perkins tarafından kaleme alınan John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 kitap özetinin yanı sıra, John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 pdf oku, John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 yandex, John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 e-kitap pdf, John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 PDF Drive, John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 PDF indir Oku

Ekonomik tetikçi (ET) dediğim bireyler, bir çok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Bu bireyler, Dünya Bankası, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve diğer yabancı ‘yardım’ kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar içinde sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet mevcuttur. Oynadıkları oyun imparatorluklar kadar eskidir ama günümüzün küreselleşme sürecinde yeni ve korkutucu bir boyuta ulaşmıştır. Nereden mi biliyorum? Ben de bir ET idim. Yukarıdaki satırları, adı Bir Ekonomik Tetikçinin Vicdanı olmasını düşündüğüm bir kitabın başlangıcı olarak 1982 senesinde yazmıştım. Kitap, her ikisi de bir zamanlar müşterilerim olan ve saygı duyup aileden saydığım iki ülke başkanına, Ekvador Başkanı Jaime Roldós ile Panama Başkanı Omar Torrijos’a ithaf edilmişti. İkisi de bir süre önce uçak kazasında yaşamını yitirmişti ve ölümleri birer kaza değildi. Onlar, küresel imparatorluğu amacında olan şirket-hükümet-bankacılık patronlarının kardeşliğine karşı geldikleri için suikasta kurban gitmişti. Biz ET’ler, Roldós ile Torrijos’u ikna etmekte başarılı olamayınca, diğer tür tetikçiler (her zaman bizim hemen arkamızda olanCIA destekli çakallar) devreye girmişti. O kitabı yazmaktan vazgeçmeye razı edildim. Sonraki yirmi yıl boyunca dört kez daha yazmayı denedim. Yeniden başlama kararı vermeme hep güncel dünya hadiseleri yol açtı: 1989’da Panama’nın ABD tarafından işgali, Körfez Savaşı, Somali’deki gelişmeler, Usame bin Ladin’in yükselişi. Lakin, her seferinde da tehdit yahut rüşvetler beni vazgeçmeye zorladı. 2003 senesinde kuvvetli bir ülkeler arası kuruluşa ait büyük bir yayınevinin başkanı, adı artık Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları olan kitabın taslağını okudu.

Yazdıklarımı ‘anlatılması gereken sürükleyici bir öykü’ olarak tanımladı. Lakin sonra üzgün bir biçimde gülümseyerek, kafasını iki yana salladı. Şirketin patronlarının olabileceken karşı çıkacağını ve bundan dolayı kitabı yayımlama riskini göze alamayacağını dile getirdi. Ama kitabı bir roman haline getirmemi tavsiye etti ve “Seni John Le Carré yahut Graham Greene tipinde bir yazar olarak pazarlayabiliriz,” dedi. Ne var ki yazdıklarım bir roman değildi. Benim yaşamımın gerçek öyküsü idi. Uluslararası herhangi bir kuruluşun sahibi olmayan ve daha cesur bir yayımcı, öykümü anlatmamda yardımcı olmayı kabul etti. Bu öykü mutlaka anlatılmalı. Büyük krizler ve fırsatlar zamanında yaşıyoruz. Bu bir ekonomik tetikçinin öyküsü, şu anda olduğumuz yere nasıl geldiğimizin ve neden üstesinden gelinemez görünen krizlerle yüz yüze olduğumuzun öyküsü. Bu öykü anlatılmalı, çünkü fakat geçmiş hatalarımızı anlayarak ilerideki fırsatları değerlendirebiliriz; çünkü 11 Eylül ve Irak savaşı gerçekleşti; çünkü teröristlerin elinde 11 Eylül 2001’de ölen 3 bin insana ek olarak 24 bin insan da açlık ve ona bağlı nedenlerden dolayı yaşamını yitirdi. Aslını söylemek gerekirse sırf yeterli beslenemediği için her gün 24 bin insan ölüyor. En mühimsi de bu öykü anlatılmalı, çünkü bugün tarihte ilk defa bir ülke tüm bunları değiştirmek için gerekli beceri, para ve güce sahip. Bu, benim dünyaya geldiğum ve bir ET olarak hizmet ettiğim ülke: Amerika Birleşik Devletleri. Sonunda beni tehditleri ve rüşvetleri görmezden gelmeye ikna eden ne oldu? [2] Kısa yanıt şu: Tek çocuğum Jessica üniversiteden mezun olup hayata atıldığında, ona bu kitabı yayınlama niyetimden söz ettim ve kuşkularımı paylaştım.

O da bana, “Üzülme baba,” dedi. “Sana bir şey yapacak olurlarsa, bıraktığın yerden ben devam ederim. Bunu, bir gün sana vermeyi ümit ettiğim torunların için yapmalıyız!” Daha uzun cevabım ise şöyle: Büyüdüğüm ülkeye olan bağlılığım, Kurucu Atalarımız tarafından dile getirilen ideallere olan sevgim, bugün her yerde herkes için ‘yaşam, özgürlük ve mutluluğu arama’ sözü veren Amerikan devletine olan sorumluluğum. Ve 11 Eylül ardından ET’ler devleti bir küresel imparatorluğa çevirirken artık daha fazla oturup seyretmemek hususundaki kararlılığım Bu gerçek bir öyküdür. Onun her dakikasını yaşadım. İnsanlar, gördüklerim, konuşmalar ve tarif ettiğim duyguların hepsi yaşamımın birer parçasıydı. Benim kişisel öyküm olmakla birlikte, tarihimize yön veren, bizi bugün olduğumuz yere getiren ve çocuklarımızın geleceklerinin temellerini oluşturan dünya hadiselerinın kapsamı içinde gerçekleşti. Tüm bu tecrübeleri, insanları ve konuşmaları asıllarına uygun olarak sunmak için elimden gelen tüm çabayı gösterdim. Tarihi hadiseleri kavga ettiğim veya başka insanlarla yaptığım konuşmaları yeniden yarattığım zaman, bunu bir çok aracın yardımıyla yapıyorum: Yayımlanmış belgeler, kişisel kayıtlarım ve notlarım, hem kendimin hem de diğer katılımcıların hatırladıkları, önceden yazmaya başladığım beş taslak ve özellikle yakın günlerde diğer yazarların paylaştığı bilgiler ile önceden gizli olan veya başka nedenlerden dolayı ulaşılamayan bilgileri de açıklayan tarihçeler. Bu konular ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyen okuyucular için referanslar dipnotlarda verilmiştir. Yayıncım, kendimize gerçekten ekonomik tetikçi deyip demediğimizi sorduğunda, genelde yalnızca baş harfleriyle de olsa, öyle olduğunu dile getirdim. Aslını söylemek gerekirse hocam Claudine ile çalışmaya başladığım 1971 senesindeki o gün bana, “Benim görevim seni bir ekonomik tetikçiye dönüştürmek,” demiş, sonra ciddileşip, “Bu işle ilgini hiç kimsenin, eşinin bile bilmemesi gerekiyor; bir kere girersen yaşamın boyunca çıkamazsın,” diye eklemişti. O andan bu yana bu açık adı çok seyrek kullandı; bizler kısaca ET idik. Claudine’nin rolü, girdiğim işin temelinde yatan dalaverelerin çok güzel bir örneğiydi. Güzel, zeki ve çok etkindi; zayıf noktalarımı bulup, onları kendi yararına kullanmayı çok iyi başardı.

Yaptığı iş ve onu yapış şekli, sistemin arkasındaki bireylerin kurnazlığının bir göstergesiydi. Benden yapmamı isteyecekleri işi anlatırken sözünü hiçbir zaman sakınmadı: “İşin, dünya önderlerini, ABD’nin ticari çıkarlarını gözeten büyük bir ağın parçası olmaya teşvik etmek. Sonunda bu önderler, sadakatlerini garanti edecek biçimde bir borç batağına saplanır. Sonra da onları politik, ekonomik veya askeri ihtiyaçlarımız için ne zaman istersek kullanabiliriz. Karşılığında halklarına sanayi siteleri, elektrik santralleri ve havaalanları sağlayarak politik durumlarını kuvvetlendirirler. Bunun yanı sıra, Amerikan mühendislik ve inşaat firmaları da olağanüstü derecede zenginleşir.” İşte bugün kontrolsüz bir hale gelen bu sistemin sonuçlarını göze çarpıyor. En saygın ticari kuruluşlarımız Asya’daki sağlıksız ve ufak imalathanelerde insanları hemen hemen köle statüsünde ve insanlık dışı şartlar altında çalıştırıyor. Petrol şirketleri tam bir umursamazlık içinde; yağmur ormanlarındaki nehirlere zehir akıtarak insan, hayvan ve bitkileri öldürüyor, eski kültürleri yok ediyorlar. İlaç endüstrisi HIV hastalığı kapmış milyonlarca Afrikalıdan hayatlarını kurtaracak ilaçları [3] [4] [5] [6] t rı esirgiyor. ABD’de 12 milyon aile bir sonraki yemeğini nasıl elde edeceğini düşünüyor. Enerji endüstrisi bir Enron yaratıyor. Muhasebe endüstrisi bir Andersen yaratıyor. Dünya nüfusunun en zengin ülkelerde yaşayan beşte birinin gelirinin en yoksul beşte birin gelirine oranı 1960’da 30’a 1 iken 1995’de 74’e l’e çıktı. ABD, Irak’taki savaşı sürdürmek için 87 milyar dolar harcarken, BM bunun yarısı kadar bir parayla yeryüzündeki herkese temiz su, yeterli besin, uygun sağlık koşulları ve temel eğitim sağlanabileceği görüşünü savunuyor.

Ve biz hâlâ teröristlerin bize neden saldırdığını düşünüyoruz.

John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – 1 PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu