PDF

Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos PDF Oku indir

Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos kitabını araştırdık. Ayrıca Kriton Dinçmen tarafından kaleme alınan Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos kitap özetinin yanı sıra, Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos pdf oku, Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos yandex, Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos e-kitap pdf, Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos PDF Drive, Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos PDF indir Oku

Bu monografiyi 1984 senesinde ilk kez hazırladığımızda, amacımız özellikle bu şubeye yeni atılmakta olan genç hekimlerin hadiseye yalnızca faydalılık yönünden bakmak gibi bazı çevrelerde beğeni kazanan ve önerilen kısır ve dar görüşlerin dışına taşabilmelerine yardımcı olabilmekti. Tıp’ta son seneler içinde kuvvet bulan ve insan komponentini inkâr edercesine dar ufuklu matematiksel-katı-tarifî tutum, kanaatimizce, belki kısa hesaplar için faydalı görülebilir; fakat bu, “hadiseyi global görebilen hekim” tipinin yetiştirilebilmesi yönünden çok sığ ve ileride kötü neticelerı çok belirgin olarak karşımıza çıkacak bir metottur. Hadiseyi çok cepheli ve interdisipliner olarak görebilen hekim, gene, “en iyi hekim” olarak karşımıza çıkmaktadır. Son senelerde basılan tıp kitapları ve özellikle Avrupa yayınları ile Dünya Sağlık Örgütü’nün son Hastalıklar Klasifikasyonu yine eski, esnek, geniş kapsamlı Tıp anlayışına doğru gitmekte olduğumuzu göstermektedir… İşte bu cereyan içinde, aydın psikiyatrın ve genelde aydın hekimin her gün kullanmakta olduğu birden çok tabirin oturduğu mythosların (mitos) bilinmesinin faydalı bulunacağı inancı ile bu monografi ilk kez olarak hazırlanmış oldu. Monografi birinci basımı 1984’te Roche Bilimsel Yayınları, 2. basımı 1997 Eti Kitapları, 3. basımı Roche Bilimsel Yayınları’nın sponsorluğunda Scala Yayıncılık, 4. basım Pan Yayıncılık tarafından yayımlanmış bulunmaktadır. Monografimiz iki temel kısım üzerine kurulmuştur: 1. bölümde, bilhassa Jung’un analitik görüşüne dayanılarak, İnsanlık’ın ortak mirasını oluşturan sembol ve mitosların iki ayrı kültürdeki -bir taraftan Türk mitosu ile diğer taraftan Yunan-Roma mitosundaki- benzerlikler araştırılmaya çalışılacaktır. Bu suretle, yapay farklılaşmalardan uzak bir biçimde ‘İnsan kavramı’nın birliğine, Jung kuramındaki ortak bilinçdışının yapı taşları olan imago ve archaetypusların (arketip) yarattığı birlikteliğe temas edilmiş olacaktır. 2. bölümde ise, günlük psikiyatrik uygulamada tercih ettiğimiz birden fazla tabirin mitologiadaki (mitoloji) kökenleri izah edilmeye çalışılacaktır. Lakin, burada, çok mühim bir noktayı açıklamak mecburiyetindeyiz: Bu monografi bir psikiyatri kitabı olmadığı gibi bir mitoloji kitabı da değildir; böyle bir iddiası yok, zaten gayesi de bu değildir. Burada gaye, bir taraftan iki ayrı kültürdüki mitosların karşılıklı araştırılması, diğer taraftan da günlük psikiyatride kullanılan ve köklerinde mitolojiyi ilgilendiren hususlar olan tabir ve kavramlar ile alakalı mitosları belirtmektir.

Konunun gerek Psikiyatri ve gerekse Mitoloji yönünden eksik işlenmiş olduğu aşikardır. Zira, burada fakat Psikiyatri ile Mitos içindeki ilişki üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Elinizdeki bu 4. basım, yeniden ilk temel basımının şakasinde gözden geçirildi. Çalışmanın değerlendirilmesi okuyucuya aittir. Tıp, belirli ve birbirine bağlı düşünceler sistemlerinden bir araya gelen bir bilimdir. Bir Tıp dalı olan Psykhiatria’nın (psikiyatri) da -hangi ekol temel olarak kabul edilirse edilsin- belirli, birbirini izleyen, biri diğerine bağlı bir düşünceler sistemi olduğu en ufak bir tartışmaya yer bırakmayacak kadar kesindir. Genelde en eski ilim olarak kabul gören, hattâ insanın ortaya çıkışı ile yaşıt olması icap eden Tıp, bir bilim olma özelliğini kazanmadan evvel, o zaman insanının düşünce, hadiseleri görme ve açıklama ile inanma tarzına uygun ve fakat insan beyninin o değişmez ve kusursuz gözlem, açıklama, sonuca bağlama, yaşanan bozukluğu düzeltme çabası ile kendisini gösteren İlkel Tıp şeklinde asırlarca devam edegelmiştir. İnsan anlayamadığı, açıklayamadığı, aklının alamadığı bir olay karşısında olduğunda -hele bu olay soyut olursa çok daha büyük ölçüde- ya metafizik/demoniak bir açıklamaya başvuracak veya olayı efsane/mythoslara (mitos) dönüştürüp kendi yaşantısı, kıymet ölçüleri, ahlâk anlayışı, inancı içinde yoğurarak o olaya bir yaşarlılık verecektir. Her insanî varlık, içinde olduğu ortamın, coğrafik durum ve koşulların, zamanın, sosyoekonomik ve kültürel etkenlerin tesiri altında ve fakat insan olmanın o zaman ve mekân kavramının dışında kalan ve değişmez temel düşünce sürecinin sonucu ve de ifadesi olarak beliren birbirine benzer olaylara benzer sonuçları çıkarmaktadır. İşte, bu suretle evrensel değerler ile insanlığın temelini teşkil eden ortak miras buluşmaktedir. Tüm bunları, Morgan ve Engels’in çalışmaları ve onlardan sonra da (özellikle psikiyatrik açıdan) Jung’un oluşturduğu kuramdaki animus-anima, ortak bilinç ve ortak bilinçaltı, archaetypus (arketip) olarak insan sembolleri, mandala kavramları ile bizlere öğretmişlerdir. Hemen hemen her bilimin gelişme sürecinde varlığı duyulan bu durumun kendisini en belirgin biçimde Tıp’ta gösterdiğini, Tıp biliminin gelişimi ile tarihini incelediğimizde görmekteyiz. İnsancı ve insancıl komponentleri en belirgin bir leitmotif, bir tema olarak her an ve her vak’ada rastlamış olduğumuz Psikiyatri için, insan aklının yarattığı mitoslar yalnızca bir tarihî gelişim unsuru değil ve fakat ondan çok daha öteye gitmektedir. Günlük psikiyatrik tatbikatta, her vak’ada, her an bu olgularla karşılaşmaktayız.

Bunları kimi zaman insancı duygusal yükten yoksunluğumuz, kimi zaman hadiseleri görebilme kabiliyetimizin sığlığı ve kısırlığı, kimi zaman da bilgisizliğimiz nedeni ile görememiş olmamız, bu olguların varlığını herhangi bir biçimde bir tartışma yahut şüphe konusu yapamaz. Bugünkü psikiyatride dünyanın her yerinde, her gün -çoğunlukla farkına varmadan- kullanılan birden fazla terim, kuram, hastalık ve araz yahut ilaç isimleri 2000-3000 yıl evvelki tüm İnsanlık’a ait mitoslara dayanmaktadır. İşte bu mitosların varlığı, genelde Tıp ve özellikle insan aklı ve ruhunun poblemlerina yanıt ve çözüm bulmakla görevli psikiyatrinin büyüklüğü ve evrenselliğinin ifadesidir. Önemle işaret edilmesi gereken diğer bir nokta da, bütün bu mitosların aşağı yukarı tümü diyemezsek de çok belirgin bir yüzdesinin Anadolu ile ilişkin olmalarıdır. Anadolu insanının o kusursuz insancıl düşünüş ve duyuş tarzı, insanî varlığın karşı karşıya geldiğı tüm poblemleri, bilinmesi yahut kabulü güç bütün bozuklukları -bunlar ne kadar “bozuk”, “pis”, “günah”, “adi” bir görünüm taşısalar dahi- tümünde apaçık insanî bir nitelik sözkonusu olması sebebiyle, ne inkâr etmiş ne de lânetleyerek onlara şeytani bir anlam vermiştir. Aksine, o zamanki günlük yaşantısını, bir büyüteç altında göstermekle birlikte, esasında onun aynısı olan tanrı ve yarı tanrıların yaşantılarının içine sokarak yüceltmiş, insan duygularına tanrısal bir hava katmak istemiştir.

Kriton Dinçmen – Psikiyatri ve Mitos PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu