PDF

Mahir Çayan – Bütün Yazılar PDF Oku indir

Mahir Çayan – Bütün Yazılar PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Mahir Çayan – Bütün Yazılar kitabını araştırdık. Ayrıca Mahir Çayan tarafından kaleme alınan Mahir Çayan – Bütün Yazılar kitap özetinin yanı sıra, Mahir Çayan – Bütün Yazılar pdf oku, Mahir Çayan – Bütün Yazılar yandex, Mahir Çayan – Bütün Yazılar e-kitap pdf, Mahir Çayan – Bütün Yazılar PDF Drive, Mahir Çayan – Bütün Yazılar Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Mahir Çayan – Bütün Yazılar PDF indir Oku

“Bunun yanı sıra Sadun Aren ve Fatma Hikmet İşmen dostlarımız gene son haftalarda Zonguldak ve Karadeniz Ereğlisi’ne gitmiş oralarda partili arkadaşlar ve emekçilerle görüşmüşler, çeşitli sorulara yanıt vermişler ve teşkilatın poblemleri üzerine bilgi edinmişlerdir.” (Emek, 14 Temmuz 1969, Sayı 6) Oportünizm çeşitli kılıklara bürünerek sosyalist hareket içinde görülmektedir. Oportünizmin kılığını o ülkenin ekonomik ve sosyal bünyesi, gelişme derecesi -gelişme derecesiyle kopmaz bağları olan- proletaryanın politik bilinç ve örgütlenme düzeyi, bundan dolayı ülkenin içinde olduğu devrim aşamasının niteliği belirler. Kısa olarak özetlenirse, ülkedeki hakim ve tali çelişkilere göre oportünizm şekillenir, kılık kıyafetini ayarlar. Sosyalizme geçmiş olan bir ülkede antagonist çelişkiler uzlaşmaz çıkar çelişkileri geniş ölçüde çözümlenmiş bulunacağı için, çelişkilerinin niteliği antagonist olmayan, sınıflı topluma özgü olmayan “uzlaşabilir” çelişkiler şekilindedir. Burada oportünizmin amacı “uzlaşabilir çıkar çelişkilerini”, “uzlaşmaz çıkar çelişkileri” haline getirmektir. Bunu başarmak için de sinsi girişimlerde bulunur, sürekli olarak pusuda uygun ortam bekler. Sosyalist olmayan ülkelerdeyse oportünizm mücadelenin içinde olduğu aşamalara göre değişik giysiler ile karşımıza çıkar. Sanayi devrimini tamamlamış, politik bilinci gelişmiş çok kuvvetli proletarya sınıfına sahip bir ülkede oportünizm, karşı güçleri büyütmek, kendi olanak ve gereçlerini olduğundan daha aşağıda değerlendirerek, vurulması gereken yerde vurmamak, beklemektir. Burjuva parlamentarizminin devamlı bir denge unsuru olmaktır. Bizim gibi milli demokratik devrim aşaması içinde bulunan yarı-sömürge ve yarı-feodal bir ülkede ise oportünizm ya “devrim düz bir hat izlemek zorundadır”, diyerek yanına alabileceği, tarafsızlaştırabileceği güçleri karşıya iter, temel çelişki-tali çelişki ayrımını gözden uzak tutar yahut tali çelişkiyi temel çelişki kabul eder. İşçi sınıfı ile çelişkisi olan tüm sınıf ve tabakalara karşı, bir kördöğüşüne kalkar: Mao-Tse-Tung’un deyişi ile “balığı derin sulara, serçeleri de sık ağaçlıklara sürdüği gibi, o, milyonlarca kişiyi milyonlar üstüne ve kudretli bir orduyu düşmanın üzerine sürerek kırdırır ki, düşman şüphesiz bunu alkışlar.” Ya da belli bir süre için bile olsa, işçi sınıfına politik bilinç verme ve örgütlendirme poblemlerinı ihmal eder, gereken gayreti göstermez yahut geçici kuvvetliklerin yanlış bir analiziyle, korku vs. nedeni ile karşı-devrim saflarını olduğundan kuvvetli, kendi güçlerini olduğundan zayıf değerlendirerek milli kurtuluş karşılaşmasında pasif kalır yahuthut milli kurtuluş karşılaşmasında millici sınıflarla olan tali çelişkisini unutarak onları denetim altında tutmaz. Bazı zaman iki tip oportünizm ülkemizde olduğu gibi içiçe girer.

Sosyalist olduğunu söyleyen bir hizip, aynı anda hem sol, hem de sağ oportünizm içinde olabilir. Kabaca -ana hatları ile- gelişmiş kapitalist, sosyalist ve geri kalmış ülkelerdeki devrim süreci içindeki oportünizmin belirgin niteliklerini dile getirdikten sonra, gelelim oportünizmin genel, değişmez kârakterine; hangi devrim sürecinde olursa olsun, hangi kılığa bürünürse bürünsün oportünizmin değişmez özelliği ideolojik karşılaşmadan kaçmaktır. Oportünizmin panzehiri ideolojik mücadeledir. Oportünizm proleter devrimcilerin karşısına hiçbir zaman açıkça çıkamaz. T.İ.P. Ereğli ve Zonguldak ilindeki olgular bunun pratikte açık ispatlarıdır.[1] 9 HAZİRAN, EREĞLİ TİP TEŞKİLATI Bay Aren, Fatma Hikmet İşmen ile ilçe teşkilatında; işçi omuzdaşlarımıza Türkiye sosyalizminin (siz oportünizminin anlayın) poblemlerinı anlatıyor: “Biz proletaryanın öncülüğünde sosyalist devrimi savunuyoruz. Onlar ise ufak burjuva reformistleri olan asker ve sivil bürokrasinin öncülüğünde demokratik devrimi savunuyorlar… Türkiye demokratik devrimi geniş ölçüde tamamlanmıştır. (1923) Bu nedenle önümüzdeki aşama sosyalist devrim aşamasıdır… Emperyalizm ülkemizde daha ziyade askeri niteliktedir ve bizim kavgamız sosyalist yani anti-emperyalist anti feodal ve anti-kapitalist bir mücadeledir. Eğer dile getirdikleri gibi emperyalizme karşı olan ufak burjuvalar varsa, sosyalist mücadele antiemperyalist ve anti-feodal mücadeleyi içerdiği içîn bizim yanımıza gelerek mücadeleye katılırlar:. ‘Demokratik Devrimi Lenin otokrasiye karşı Rusya’da savunmuştur. 8 Saatlik iş saati vs. için.

Türkiye’de otokrasi mi var? Türkiye’de demokrasi mevcuttur.” -Filipin tipi, diye bağıran bir arkadaşımıza-, “Olsun, demokrasi değil mi?” demiştir… “Ayrıca sosyalist devrim ile demokratik devrim aşamalarının birbirine karıştığı tarihin bir çok dönemlerinde görülmüştür, bunun böyle olması doğaldır…” “6. Filo’ya karşı ünlü Kanlı Pazar’da anti-emperyalist sloganlar örneğin Kahrolsun Amerika vs. gibi sloganlar, Toprak Köylünün Fabrika İşçinin gibi sosyalist(!) bir sloganın yanında sönük kalmıştır. Bu da pratikte, içinde olduğumuz devrimci aşamanın sosyalist aşama olduğunun ispatıdır.” İşte, TİP’nin Anadolu teşkilatlarına Türkiye’deki devrim stratejisi böyle anlatılıyor, oportünizm tarafından… “TÜRK SOLU” parti teşkilatlarına oportünist parti yöneticileri tarafından sokulmadığından biz proleter sosyalistleri, partili kardeşlerimize ufak burjuva ajanları diye tanıtılıyoruz. Tabii, hemen müdahale ettik, Ereğlili birkaç devrimci arkadaşla birlikte Sadun Aren’in konuşmasına. Milli demokratik devrimin, proletaryanın öncülüğünde, diğer devrimci sınıf ve tabakalarla birlikte başarıya ulaştırılabilecek bir devrim olduğunu, demokratik devrimin marksizmin zorunlu bir aşaması olduğunu, milli demokratik devrimin yarı sömürge, yan feodal ülkeler için geçilmesi gerekli aşamayı oluşturduğunu ve 3. Enternasyonal’in (Lenin ve Stalin’in katıldığı en devrimci enternasyonal) kararı ve Mao Tse-Tung’un işlediği bir tez olduğunu ve Türkiye’de hiçbir proleter sosyalistinin ufak burjuva bürokrasisine öncülük tanımadığını, milli demokratik devrimin öncüsünün proletarya olduğunu, fakat bu öncülüğün a priori, durağan bir biçimde değil, hareket içinde elde edilebileceğini dile getirdik. Sadun Aren’in gerçekleri tahrif edip, söylenmemiş kelimeleri söylenmiş gibi anlattığını, YALAN dile getirdiğini ve yarı sömürge yarı feodal bir ülkede, bir ileri aşamanın devrimini, yani sosyalist devrimi savunmanın, sosyalizme ihanet ve milli cepheyi böldüğü için Amerikan emperyalizmine hizmetten başka bir şey olmadığını, nedenlerini açık bir biçimde ortaya koyarak, diğer ülkelerin devrimlerinden örnekler verip, kısaca izah ettik.

Mahir Çayan – Bütün Yazılar PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu