PDF

Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz PDF Oku indir

Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz kitabını araştırdık. Ayrıca Mahmud Şebüsteri tarafından kaleme alınan Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz kitap özetinin yanı sıra, Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz pdf oku, Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz yandex, Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz e-kitap pdf, Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz PDF Drive, Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz PDF indir Oku

Tâhir’ül-Mevlevî (Olgun) de şöyle bir hikâye anlatmıştı: Bir şiir yazmıştım, üstadım Esad Dede’ye götürdüm; gençtim, nev-niyazdım, benim demeye utandım; efendim dedim, bir gazel buldum. Oku dedi. İlk beytini okudum. Güzel, yahut şurası şöyle olsaydı gibi bir mülahaza beklerken, nâzım-ı fâhım buyuruyorlar ki, diye başladı. Beyitteki tasavvufî esasları, işaret edilen ayet ve hadisleri uzun uzun anlattı. Sözü biter gibi olunca, ikinci beyti oku demesine meydan bırakmadan, efendim dedim, bu şiir yoksulin, yoksul, hiç de sizin dile getirdiklerinizi düşünmedim. Esad Dede yüzüme baktı da, pekâlâ dedi, sen bu şiiri yazarken bana danıştın mı? Hayır dedim. Öyleyse dedi, ben de anlarken, nasıl anlayayım diye sana danışmam. Gerçekten her iki söz de doğrudur. Eski şarihler, şerh ettikleri eseri kendi anlayışlarına, kendi zevklerine, kendi mezheb ve meşreblerine göre şerh etmişler, eser sahibine düşünmediğini düşündürmüşler, bilmediğini söyletmişler, hatta inanmadığını inanç olarak dile getirmişlerdir. Bu hususta örnek getirmeye kalkarsak yeni bir önsöz yazılmış, bazı şarihlerin de şöhret yapıları kökünden yıkılmış olur. Ama Esad Dede’nin sözünün de gerçekten payı yok diyemeyiz. İnsan, bazı kere dile getirdiği sözün nereye gittiğini, nereye gideceğini pek düşünmez; kendisine anlatılınca anlar. “Dinleyenden söyleyen arif gerek” mısraı herhalde bu yüzden atasözü olmuştur. Biz şerhimizde, eski şarihlerin yollarını tutmadık.

Şerhimiz, “Açılama”mızın genişletilmesidir; buna lüzum duyan dostlara hak verdik; biz de lüzumlu bulduk. Gereksiz, etraflı izahlardan, başka bir bahsi açacak bahislerden kaçındık. Daha önceleri de dile getirdiğimiz gibi Lâhicî şerhi “Gülşen-i Râz”ın en uygun şerhidir; Sûdî’nin Hâfız şerhi gibi. Hulvî, Lâhicî şerhini lüzumundan fazla telhis etmiş. Kürbâlî şerhine, adeta geniş bir tercüme diyebileceğiz. Baba Nimetullah’ın şerhi, fazlaca ilme ve tasavvufa gömülmüş bir şerh. Biz de şerhleri göz önünde bulundurmakla birlikte tam anlamıyla onların yollarını tutmadık. Bu şerhlerde kısaca değinilen, zamanlarında muayyen bir zümrenin değil, okumuş yazmış bir vasatta bulunan herkesin bildiği şeyler var ki bugün onları biraz etraflıca anlatmak gerek. Bu şerhlerde ve bütün şerhlerde ayetlerin hangi surenin hangi ayeti olduğu, bu ayetlerin çeşitli tefsir ve tevilleri belirtilmemiştir; hele kaynak vermek, o devrin ilminde gerekmeyen, akla bile gelmeyen bir şeydir. Hadis, doğru mudur, mevzu mudur; bu da düşünülmez. Hind-İran, Roma-Bizans mitolojisi, bu mitolojinin devir devir, farklı zamanlarda büründüğü şekiller, hele tasavvufa tesirleri belli bile değildir. Biz bütün bunların üzerinde durduk. Eserde adları geçen özenli bireylerin hal tercümelerinden de kısaca bahsettik. Metinde Konya nüshasını, şerhlerdeki metinleri göz önünde tuttuk; 1287 İst. basımından da faydalandık; bazı nüshalarda bulunmayan beyitleri not olarak gösterdik.

990 beyit olan metin, 15 soruyla 1005 beyit olmakta. Şerhe, faydalandığımız kitaplara ait bir bibliyografya, şerhte geçen bahislere ait alfabetik bir fihrist, adı geçen bireyleri ve yerleri gösteren bir indeks ekledik. Bibliyografyadan anlaşılacağı veçhile faydalandığımız kitapların bir kısmı ilim âlemine ilk tanıtılan kitaplardır.

Mahmud Şebüsteri – Gülşen-i Raz PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu