Metin Hara – Aşkın İstilası Yol PDF Oku indir
Metin Hara – Aşkın İstilası Yol PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Metin Hara – Aşkın İstilası Yol kitabını araştırdık. Ayrıca Metin Hara tarafından kaleme alınan Metin Hara – Aşkın İstilası Yol kitap özetinin yanı sıra, Metin Hara – Aşkın İstilası Yol pdf oku, Metin Hara – Aşkın İstilası Yol yandex, Metin Hara – Aşkın İstilası Yol e-kitap pdf, Metin Hara – Aşkın İstilası Yol PDF Drive, Metin Hara – Aşkın İstilası Yol Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Metin Hara – Aşkın İstilası Yol PDF indir Oku
RUHPARÇASI… Bu kitapta “yol” boyunca insanın ruhsal yolculuğu konu ediliyor… Bu nedenle şimdilerde var olan dinlerden, doğanın dilinden, evrensel kanunlardan, fizik yasalarından ve ezoterik bilgilerden birçoğu kitabın içinde bulunmaktadır. Kitapta herhangi bir inanç sisteminin yaratıcısının adının geçmiyor olması bilinçlice verilmiş bir karardır. İçeriğin evrenselliğinin muhafaza edilmesi yönünden, kitabı okurken herhangi bir tarafta olmadığımı, yalnızca ve yalnızca hakikatin elçisi olduğumu belirtmek isterim. “Varoluş” insan yaratımı sözcüklere sığmayacak kadar evrensel bir olgudur. Okurken kendi dinini, kültürünü ve doğrularını bu sözcüklerin yerine koyabilir ve burada yazılanları kendi kalbine yerleştirebilirsin. Lütfen “Benim inandığım doğrudur, gerisi yanlıştır!” gibi önyargılı bir üslup takınma. Bu tutumla asla bütüne hizmet edemezsin. Bütün yaşam formlarının aynı uyanış yolculuğunda olduğunu hissetmen; din, dil, ırk, renk, yaş ve kültür ayrımı yapmadan, her yolun aynı hakikate vardığını hatırlamanı rica ederim. Herkesin aslında senin de ruhparçan olduğunu hatırlaman dileğiyle… Hoşgörüyle, aşkla, uyanışla… “BİR”lik bilinci yayılmayı sürdürüyor! 1982 senesinde İstanbul’da genetik bir hastalıkla dünyaya gözlerini açtım. Faktör 8 proteinin eksikliğinden kaynaklanan kan pıhtılaşmaması sorunum vardı. Babamdan genetik bir miras olarak aldığım bu hastalık bütün çocukluğumu istila etmiş, yaşam kalitemi hayli düşürmüştü. Bunun yanı sıra 1200’ün üzerinde uyarana karşı yüksek alerjik reaksiyon gösteriyordum. Ailem için ağır mesai ve özel bakıma gereksinimi olan hastalıklı bir çocuktum. Güneşe, bahara, güneş kremine, sabuna ve polene maruz kaldığımda hastanelik olur, ağır kortizonlu iğneler vurulurdum. Zaman içinde hastalıklarımı kendi başıma iyileştirebildiğimi ve kontrol altına alabildiğimi fark ettim.
Henüz 12 yaşındayken ellerimi rahatsız olan bölgelerimin üzerine koyduğumda, bedenimdeki ağrıları azaltabiliyordum. Kontrolü zor ve yaramaz bir çocuk olarak hemen her gün düşer yaralanırdım veya hassasiyetimden dolayı tükettiğim birden fazla şeyden dolayı karın ağrıları çekerdim. Hastalanan bölgelerimin üzerine ellerimi koyduğumda kısa bir sürede acılarımı dindirebildiğimi fark ettim. Deneyimlerim arttıkça hislerim ve iyileştirici kabiliyetim de artmaya başladı. İyileştirici becerimden aileme söz ettiğimde tabii ki bana inanmadılar. 15 yaşındayken, bir arkadaşımın annesi, kendi hastalıklarımı iyileştirebildiğimi keşfettiğinde bana bu hususta eğitim almam gerektiğini salık verip konuyla alakalı profesyonel uygulamalara beni yönlendirdi. Spiritüel eğitimim boyunca öğrendiğim her şeyi kendi üzerimde deneyerek çalıştım ve zaman içinde bütün alerjilerim geçti, kanımdaki 8 faktör sentezlendi ve tecrübelerim giderek somut veriler ortaya koymaya başladı. Üsküdar Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra 18 yaşındayken başka bireylerin tedavilerine de destek olup onların hayatlarına yardımcı olabilecek bazı uygulamalar yapmaya başladım. Hastaları dinleyip, problemlerinin zihinsel nedenlerine ulaşarak, bunları nasıl çözebileceklerini anlatıyordum. O zamanda gelen bir telefon, ailece bütün yaşamımızı değiştirecek olan trajik olayı haber verdi. Babam trafik kazası geçirmişti, bedeninde kırkın üzerinde kırık vardı ve ölüm döşeğinde yoğun bakımda yatıyordu. Yaklaşık bir yıl boyunca hastanede kaldı. Yatalak olmuştu… Ben ve ailem hem uzun hem de maddi-manevi hayli sancılı bir döneme girmiştik. Öğrencilik senelerımda hedefim mühendis olmakken, babamın fizik tedaviciler tarafından ayağa kaldırıldığını gördüğümde İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’ne girmeye ve bireylerin hayatlarına dokunmaya karar verdim. Amerikan Hastanesi’nde babamı her ziyarete gittiğimde, yoğun bakım odasına girdiğim sırada, onun bütün grafikleri alçalmaya başlar, bana gayet olumlu reaksiyonlar verirdi.
Normal şartlarda yalnızca sabah ve akşam 10’ar dakika yoğun bakım odasına girme iznimiz olduğu halde, benim babam üzerindeki etkimin farkında olan doktorlar, gece yarısı bile yoğun bakım odasına girmeme izin verirlerdi. Çapa’da okuduğum bu senelerda, yoğun bakımdaki başka hastaların da yanlarına gittim. Yoğun bakım ünitelerindeki hastaların bilinçleriyle iletişime geçebiliyor, reaksiyon vermelerini sağlıyordum. Elbette bunun yalnızca bana özel bir yetenek olmadığını biliyorum. Aslını söylemek gerekirse her insan, gayet aktif kullandığı beş duyusunun ötesindeki birden fazla algılamalara da sahiptir. Yazık ki birden fazla insan bu kabiliyetlerinin farkında bile olmadıklarından, yapabilecekleri çok şeyi yok saymaya sürdürmektelar. Babam, bir buçuk yıl sonra iyileşti. Sadece benim şifalarımla iyileştiğini tabii ki söyleyemem. “İyileşmek” tamamen babamın kendi seçimiydi. O artık sağlıklı olmak istediğine karar vermişti ve nihayetinde ayağa kalktı. Çapa’da Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde okurken ilk iki sene içinde ufak seminerler vermeye de başladım. “İnsan sağlığına nasıl daha bütüncül bakılır, nasıl koruyucu hekimlik yapılabilir, nasıl kendi kendimizin doktoru olabiliriz?” konularıyla alakalı kişisel eğitimler veriyordum. İyileşmesine destek olduğum kanser hastalarıyla birlikte giderek eğitimlerime karşı talep de artmaya başladı. Başarılarım kulaktan kulağa yayılır olmuştu. İlk hastam Türkiye’de yaşayan ve kanser hastası olan bir kadın misyonerdi.
Birlikte çalışmaya başladıktan kısa süre sonra iyileşme gösterdi. Onun iyileşmesinin ardından, uyguladığım tedavi yöntemi çok daha yüksek insan tarafından bilinir duruma geldi. Sessiz sedasızca başlayan ilgi dalgası giderek yükseldi. Tıbbi eğitimimin yanı sıra Uzakdoğu, Avustralya, Hindistan, Mısır, Fas, Çek Cumhuriyeti, Amerika, Nepal, Sırbistan, Romanya ve daha dünyanın birden fazla ülkesinde kıymetli hocalardan Spiritüel eğitimler aldım. 19 yıl boyunca bu eğitimlerde farklı teknikler öğrendim ve bunları geliştirmek için çok ciddi zamanlar harcadım. Günde sekiz saat kitap okuyup, beş saat boyunca meditatif egzersizler yaparak kendimi eğittiğim, tam mesaili bir zaman yaşadım. Seneler içinde “beden-zihin-ruh tıbbı” olarak tanımladığım bir çok tekniğin de eğitimini aldıktan sonra enerji tıbbı uzmanı olarak, enerji tekniği bilgimi modern tıp bilgisiyle sentezleyerek etkin bir tedavi ekolü benimsemeye çalıştım. İçimdeki sonsuz aşka tam güven ve teslimiyet duyarak geliştirdiğim tekniklerle, profesyonel olarak bütüncül tıp ile tedavi çalışmaları yapmaya başladım. Çalışmalarım kısa bir sürede Türkiye’de ve dünya çapında tıp camiasında büyük yankı uyandırdı. Bu uzun yolculuk sırasında öğrendiğim en mühim bilgi; insanın kendine ve içindeki ustaya güvenmesi gerektiğiydi.