PDF

Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler PDF Oku indir

Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler kitabını araştırdık. Ayrıca Mevlana Celaleddin-i Rumi tarafından kaleme alınan Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler kitap özetinin yanı sıra, Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler pdf oku, Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler yandex, Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler e-kitap pdf, Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler PDF Drive, Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler PDF indir Oku

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, 30 Eylül 1207’de, şimdilerde Afganistan sınırları içinde bulunan Horasan bölgesindeki Belh kentinde dünyaya geldi. Asıl adı Muhammed Celâleddin’dir. “Efendimiz” manasına gelen “Mevlânâ” sözcüğü, İslam dünyasında saygı belirtmek için mühim bireylerin adlarının önünde kullanılan bir sandır. Bu san kendisine, daha pek gençken, Konya’da ders vermeye başladığı sırada verilmiştir. “Rûmî” ise, “Anadolulu” demektir; Mevlânâ’nın, bu sanla tanınmasının nedeni, eskiden “Diyâr-ı Rûm”, yAni “Roma Ülkesi” denen Anadolu’nun bir ili olan Konya’da uzun süre oturması, ömrünün büyük bir bölümünün orada geçmesi ve türbesinin burada bulunmasıdır. Babası, Belh kentinin ileri gelenlerinden bilgin Bahâeddin Veled; oğlu, ardından Mevlânâ’nın kurduğu tarikatı geliştirecek olan şair Sultan Veled; annesiyse, Belh Emîri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur. Dedesi Hüseyin’in lakabı, Celâleddin’dir. Mevlânâ halen çocukken, babası Belh’ten ayrılmayı uygun gördü; bunun nedenini kimi kaynaklar, Moğol istilasını sezen Bahâeddin Veled’in Bağdat’a çağrılması olduğunu belirtir. Bahâeddin Veled, Belh’ten 1212 veya 1213’te ayrıldı. Hac görevini yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam’a uğradı. Daha sonra da 1222’de Anadolu’ya geçerek Karaman’a yerleşti ve burada yedi yıl kaldı. Mevlânâ, 1225’te Şerefeddin Lala’nın kızı Gevher Hatun ile bu şehirde evlendi; Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu oldu. Bu yüzyılda Anadolu’nun büyük bir bölümü Selçuklu egemenliğindeydi. Bu devletin başkenti Konya’ydı. O sırada Konya sanat ve bilim yönünden en göz alıcı dönemini yaşıyordu.

Bahâeddin Veled, Selçuklu hükümdarı Alâeddin Keykubâd’ın çağrısını kabullenerek, 1228’de, ailesiyle birlikte Konya’ya yerleşti; 1231’de de orada öldü. Mevlânâ Celâleddin, ilk tasavvuf detaylarını babasından aldı. Babası öldüğünde yirmi dört yaşında olan Celâleddin, babasının makamına geçti. Bunun yanı sıra da çeşitli bilginlerden ders görerek tasavvuf kültürünü geliştirdi. Mevlânâ, din biliminde ve tasavvufta daha çok derinleşmek için Haleb’e, sonra Şam’a gitti; burada, kendisinden fazla etkileneceği Şems-i Tebrîzî ile tanıştı. Şems, 1244’te Konya’ya geldikten sonra, Mevlânâ’nın bilimle dolu dünyasında, tasavvufçu “Tanrı aşkı”yla çiçeği burnunda ufuklar açtı. Mevlânâ, bundan sonra seneler boyunca Mevlevîlik tarikatını geliştirmekle uğraştı. 1273’te birden hastalanıp yatağa düştü ve kısa bir süre sonra öldü. Mevlânâ’nın ölüm gecesine “Şeb-i Arûs” (Düğün Gecesi) adı verilir. Mevlânâ’nın Mesnevî’si, onun din ve tasavvuf konularındaki görüşlerini içeren en büyük yapıtıdır. Mevlânâ bu yapıtını zamanın doğu kültürünün özü diyebileceğimiz öğretici ve duygulandırıcı bilgilerle yazarken, yer yer de hikâyelerle süslemiş, öğretici metinlerine misal olarak bu hikâyeleri anlatmıştır. Bu bakımdan hikâyeler, zamanın kültürünün, dünyaya bakışının da birer özeti gibi düşünülebilir. Hikâyelerin konularının kaynakları pek araştırılmış değildir; fakat kimilerinin Mevlânâ’nın kendi yaratısı, kimilerininse değişik kaynaklardan alınıp kendisinin anlatımıyla yeniden yazılan metinler olduğu düşünülebilir. Bu hikâyeler içinde fabl türüne yakın olanlar olduğu gibi, şimdilerde yazılmış kadar yetkin hikâye yapısında olanlar da mevcuttur. Hikâyelerin kahramanları, hükümdarlardan sıradan insanlara değin geniş bir yelpaze oluşturur; o dönemin çeşitli kişiliklerinin, mesleklerinin, kentlerinin ve benzeri ayrıntı kısmının gözlemlerini yansıtır.

Lakin, dönemin yazış şekiline uygun olarak, bu kahramanların karakterleri, yazarının öncedenden tespit ettiği ahlak dersine göre şekillenir. Bundan dolayı kahramanların karakterleri dönemin yaşayan kişilikleri olmaktan çok, vermek istediği ahlak dersine göre yazarın şekillendirdiği kişiliklerdir.

Mevlana Celaleddin-i Rumi – Mesnevi’den Seçme Hikayeler PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu