Hukuk Kitapları

Milli Emlak Sözlüğü PDF indir

Milli Emlak Sözlüğü PDF indir, e-kitap sitemizde Milli Emlak Sözlüğü kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. Salahaddin Kardeş tarafından kaleme alınan Milli Emlak Sözlüğü kitabı 364 sayfadan oluşup, Ciltsiz kapak olarak yayınlanmıştır. Milli Emlak Sözlüğü kitabını 9786257088169 numarası ile kontrolünü yapabilirsiniz. Milli Emlak Sözlüğü kitap özeti, Milli Emlak Sözlüğü pdf oku, Milli Emlak Sözlüğü yandex, Salahaddin Kardeş e-kitap pdf, Milli Emlak Sözlüğü PDF Drive, Milli Emlak Sözlüğü Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.

Milli Emlak Sözlüğü PDF Oku

Milli Emlak Sözlüğü Kısa Özet

Millî emlak kontrolörlüğüne başladığım 1973 senesinde, bizler için meslekle alakalı eğitim proramı hazırlanmıştı. Derslere konu edilen mevzuat, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından başlıyordu. Türkçenin o günden bugüne yayılan geçmişiyle yazılan mevzuatın anlaşıması için, kendimce bir sözlük hazırlamam gerektiğini düşündüm. Hemen adresler için kullanılan cep defteri aldım ve o deftere kelime ve terimleri yazmaya başladım. Fırsat buldukça da bu defteri hem okuyup hem de ders çalışırken bakıyordum bilmediklerime. Sonra bu defter büyüdü, kırk yedi yıllık biriktirme ve çalışma sonucu bu kitap yaşandı.

Hazine mallarıyla alakalı olarak yürürlüğe konulan ilk kanun, 1858 tarihli Kanunname-i Arazidir. Bu nedenle, 1858 senesinden bu yana yürürlüğe konulan milletlerarası antlaşmalar, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, Cumhurbaşkanlığı kararları, tüzükler, yönetmelikler, millî emlak genel tebliğleri, millî emlak genelgeleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü genelgeleri ve konuyla alakalı yargı kararları tümüyle taranarak kitap kapsamına alınacak kelime ve terimler tespit edilmiştir. Yürürlükten kaldırılmış bulunan mevzuat için de aynı işlem yapılmış ve gerekli olanlar, kitaba dâhil edilmiştir.

Hazine mallarını ilgilendiren kelime ve terimlerin büyük çoğunluğu hukukla alakalıdir. Bu nedenle; Sözlük, ceza ve ceza usul hukuku ile ticaret hukuku yönünden dar kapsamlı olmakla birlikte, bir hukuk sözlüğünün kapsamı içinde olması gereken kelime ve terimleri içermektedir.

Sözlük kelime ve terimlerinin yazılışında, Türk Dil Kurumunun Yazım Kılavuzu esas alınmıştır. Lakin; bu Kılavuz’da olmayan sözcükler, daha çok mevzuattaki kullanılan şekiliyle yazılmıştır.

Eş manalı kelime ve terimlerde, göndermeler yapılmıştır. Bu, sözlüklerde bir kuraldır ve kitabın hacmini de gereksiz yere büyültmez. Gönderme yapılması gereken kelime yahut terimlerin tamamına da, tanım yapılan maddede yer verilmiştir.

Bazı kelime ve terimlerin tanımlarının sonunda da göndermelere yer verilmiştir. İki maddenin birlikte okunması hâlinde, anlamanın daha iyi bulunacağı düşünülmüştür.

Osmanlı Türkçesi ile yazılmış metinlerdeki bazı sözcükleri, yeni Türk Alfabesi ile ifade etmek olabilecek olmamaktadır. Mesela; akıllı manasına gelen akil kelimesinin Osmanlıca yazılışındaki ikinci harfi gaf, yiyici manasına gelen akil kelimesinin Osmanlıca yazılışındaki ikinci harfi keftir. Bunun nedeni; Osmanlı Türkçesindeki bazı harflerin, yeni Türk Alfabesinde tek bir harfle yazılmasıdır. Bazı zaman Osmanlı Türkçesi ve günlük Türkçe ile yazılan harfler aynı olmakla birlikte, kelimenin alındığı dilin farklı olması sebebiyle anlam da farklı olmaktadır: Hıyar gibi. Farsçadan alınan hıyar, salatalık; Arapçadan alınan hıyar, bir şeyi seçmekte yahut yapıp yapmamakta özgürlük anlamındadır. Dolayısıyla bu tür sözcüklerin, kullanıldığı cümledeki durumuna göre değerlendirilmesi gerekir.

Mevzuat metinlerinde çok sayıda yazım hatası da bulunmaktadır. Hukukta en ufak yazım hatası, yanlış anlama ve yorumlara yol açmaktadır. Eskilerin tabiriyle *bir nokta gözü ( ) kör ( ) eder.* Osmanlı Türkçesiyle yazılan göz ve kör sözcükleri içinde bir nokta farkı mevcuttur. Yazım hataları hususunda yapılacak bir şey yoktur. Bunların Sözlük’te olması olabilecek değildir. Lakin *galat* olan sözcükler kitaba dâhil edilmiştir. Tereke gibi.

Dilbilgisi yönünden sözcüklerde müzekker (eril) ve müennes (dişil) olma durumu, Türkçede yoktur. Lakin Osmanlı Türkçesi ile birlikte bazı Arapça sözcükler dilimize geçmiş ve bunların müzekker ve müennesleri Arapça gibi kullanılmıştır. Genelde müzekker kelime ile müennes kelime içindeki fark, müennes kelimenin sonunda –e, -a ve -ye takılarının bulunmasıdır. Metruk, metruke; mahsus, mahsusa; millî, milliye gibi.

Hukuk dili sadeleştirilirken arada bir farklı anlama gelecek sadeleştirme de yapılmaktadır. Buna, Türk Medeni Kanununun yenilenmesinden iki örnek verelim:

1. Eski Kanundaki sıhri hısımlık yerine kayın hısımlığı terimi kullanılmıştır. Kayın, sıhri hısımlardan yalnızca biri olma özelliğini taşır: Karı yahut kocaya göre birbirlerinin erkek kardeşi. Bunun yerine evlilik hısımlığı denilseydi, daha açık ve anlaşılır olabilirdi.

2. Eski Kanundaki ikametgâh, yeni Kanunda yerleşim yeri olmuştur. Yerleşim yeri, farklı anlamda kullanıldığı için, karışıklıklara neden olabilecektir.

Kitapta altı bin iki yüz otuz sekiz kelime ve terimin tanımına yer verilmiş ve bin altı yüz seksen gönderme yapılarak hacminin gereksiz olarak büyümemesi amaçlanmıştır.

Kitabın ikinci baskısının basımını, yayımını ve sevkiyatını gerçekleştiren herkese teşekkür ediyorum.

Milli Emlak Sözlüğü PdF indirmek için Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu