Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı PDF Oku indir
Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı kitabını araştırdık. Ayrıca Muazzez İlmiye Çığ tarafından kaleme alınan Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı kitap özetinin yanı sıra, Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı pdf oku, Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı yandex, Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı e-kitap pdf, Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı PDF Drive, Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Muazzez İlmiye Çığ – Inanna’nın Aşkı PDF indir Oku
Sümer şairlerine göre Tanrıça İnanna, toplumun süsü, Sümer’in neşesidir. Ay Tanrısı Nanna’nın kızıdır. Akad’larda İştar, Musevilerde Astarte, Yunanda Afrodit, Roma’da Venüs adını taşıyarak yüzseneler boyu çeşitli toplumların efsanelerinde yaşamıştır. Venüs yıldızını temsil etmektedir. İnanna’yı Sümerliler yarattı. Kadınlarda izledikleri, görmek istedikleri bütün nitelikleri, onun kişiyinda toplamışlar, onu yüceltmiş, ona tapmış ve ile ilgili yığınlarla şiir, hikâye yazarak ölümsüzleştirmişlerdir. O, güzelliğin, şuhluğun, çekiciliğin, şefkatin, hırsın, kavganın, önderliğin, kurnazlığın ve en mühimsi bereketin ve çoğalmanın sembolü olmuştur. Öykülerinde Kabil ile Kain’in tartışmasını, Leyla ile Mecnun’un sevişmesini, çobanların erişilmesi güç aşklarını, kadının fettanlığını, insafsızlığını, erkeğin hayranlığını, umursamazlığını, kardeş sevgisinin en yücesini göze çarpıyor. İnanna göğe, yere egemendi. Tanrıların en üstünü Enlil’e istediğini yaptırmayı, en akıllısı Enki’yi aldatmayı başarmıştır. Aşkı ve seksiyle, insanlara, doğaya yenilenme, çoğalma gücü vermiş, adına yapılan tapınaklarda, onun yerine seks görevi yapmak için Sümer’in en saygın kadınları yarışmışlardı. Sümer şairlerine, ozanlarına bitmez, tükenmez bir ilham kaynağı olmuş, onun için yazılan öyküler, çiviyazısıyla ölmez kilden tabletler üzerine yazılarak zamanımıza kadar ulaşmıştır. Bu hikâyelerden en mühimsi ve yaygın olanı, İnanna ile Çoban Tanrısı Dumuzi’nin, ülkeye bereket sağlayan evlenmesidir. Sümer’de bereket kültü nasıl ve niçin doğmuştu? Sümer ekonomisi tarım ve hayvancılık üzerine kurulmuştu. Ürünler ne kadar bol olursa halkın zenginliği ve rahatı o kadar çok olacaktı.
Ürünlerin bolluğu toprağın ve dölyatağının verimli olmasına bağlıydı. Bu da cinsel istek ve güç ile ola-bilecekti. Sümerliler cinsel güce “kalbin suyu” demişlerdi. MÖ 3000 senelerında, Sümer düşünür ve din bilimcileri, Sümer’in ileri gelen şehirlerinden Uruk’un baştanrıçası olarak kabul ettikleri sevgi kaynağı, çekici ve fettan İnanna’yı kralları ile evlendirirlerse, onların verimlilik gücünün ülkelerine bolluk ve bereket getireceğini düşünmüşlerdir. Bunun için Sümer kral listesine göre, Uruk’un dördüncü kralı Dumuzi’yi Çoban Tanrısı yaparak Tanrıça İnana ile evlenmek üzere seçmişlerdir. Bundan sonra Sümer’in şair ve ozanları bu konuyu, bazıları açık saçık olan yüzlerce satırlık şiirlerle anlatarak, çalgılar eşliğinde söyleterek dinlerinin mühim bir töresi haline getirmişlerdir. Kutsal evlenme öyküsü aşağıdaki bölümlerden oluşuyor: 1) Tanrıça’nın Dumuzi’yi koca olarak seçmesi. 2) Evlenmeleri. 3) Tanrıça’nın yeraltına gitmesi. 4) Tanrıça’nın yeraltından kurtulup yerine kocası Dumuzi’yi göndermesi. 5) Kocasını baştan çıkaran kızın öldürülmesi. 6) Dumuzi’nin yeraltından kaçması. 7) Dumuzi’nin rüyası. 8) Dumuzi’nin tekrar yeraltına götürülmesi. 9) Dumuzi’nin kız kardeşi Tanrıça Geştinanna’nın, kardeşi yerine yarım yıl yeraltında kalmayı kabullenerek, Dumuzi’yi yarım yıl için kurtarması.
10) Her yaz aylarında yeraltından çıkan Dumuzi ile İnanna’nın birleşmesi. 11) Bu birleşmenin, ülkenin kralı ile yüksek düzeyde bir rahibenin evlenmesiyle sembolize edilmesi ve bununla başlayan yeni yıl için kutlama şenlikleri. Bu evlenmeye ait birbirinden değişik şiirler var. Bunlar ya çeşitli ozanlar tarafından veya çeşitli çağlarda yaratılan şiirler. Bunlardan birine göre, İnanna ile çiftçi, çoban, balıkçı ve kuş avcısı evlenmek istiyor. İnanna, evlenmeye hazır olunca onları çağırıyor. Çiftçi gelirken halen biçilmiş arpa, çoban taze süt ve kaymak, avcı çeşitli kuşlar, balıkçı da sazan balığı getiriyor. Tanrıça, bunların içinden Çoban Tanrısı Dumuzi’yi seçiyor. Başka bir şiire göre, İnanna’nın kardeşi Güneş Tanrısı Utu, kardeşine Dumuzi’yle evlenmesini öneriyor. Tanrıça, önce çiftçi Enkimdu ile evlenmek istiyor, sonradan Dumuzi’yi seçiyor. Dumuzi sevgilisinin kapısında kapının açılmasını beklerken, İnanna, annesi Tanrıça Ningal’e ne yapması gerektiğini soruyor. O da kızma, bu adamın iyi bir koca olabileceğini, giyinip süslenip kapıyı açmasını dile getiriyor. Tanrıça söyleneni yapıp kapıyı açıyor. Dumuzi kapıda onu ay gibi göz alıcı görünce sarılıp öpüyor ve övgü dolu sözler dile getiriyor. Tanrıça da kadınlık organını gök teknesine, yeni doğan aya, sürülmemiş tarlaya benzetiyor ve sürülmemiş bu tarlayı kimin süreceğini soruyor.
Dumuzi kendisinin süreceğini dile getiriyor. Bundan sonra düğün çalışmaları başlıyor. Bir şiire göre Tanrıça için taze hurma toplanıyor. İnanna, kraliçelik hazinesine sokuluyor. Kendisine yaraşacak çeşitli mücevherler seçiyor. Giyinip süsleniyor. Her tarafına güzel kokular sürüyor. Gözlerini kömürle boyuyor. Diğer taraftan lacivert taşlarla süslü, beyaz çarşaflı bir yatak hazırlanıyor. Yatağın etrafına sedir kokuları serpiliyor. İnanna kraliçelik yatağına davet ediliyor. O yatağı açıyor ve sevgilisini, “yatak hazır, yatak seni bekliyor” diyerek yatağa çağırıyor. Dumuzi, bir elini İnanna’nın kalbine koyarak “El ele uyumak tatlıdır, kalp kalbe uyumak daha tatlıdır” diyor. İnanna, Dumuzi’nin kendisine yaptıklarını anlatıyor: Sevimli eliyle 15 kalçalarını, saçlarını okşuyor. Elini kadınlık organına koyuyor.
Kara teknesini kremle doldurarak onu seviyor. Daha sonra İnanna ” Birlikte olmaktan zevk duyduk, o benimle neşelendi, benim tatlı sevgilim kalbime yaslanarak dil oyunlarıyla elli defa yaptı” diyor. Büyük bir aşk ve zevkle başlayan bu evlilik ne yazık ki, İnanna’nın yeraltı dünyasına gitmesi ile acı bir duruma dönüşüyor. Şiir tarzında yazılmış bu uzun öyküde, İnanna, Yeraltı Tanrıçası olan kız kardeşi Ereşkigal’i görmeye gider. Ereşkigal, İnanna’nın yeraltı dünyasına sahip olmak istediğini düşünerek yeraltı kuralına göre onu bir cesede dönüştürür. Diğer taraftan kardeşinin kocası Dumuzi’yi baştan çıkarsın diye, yeryüzüne bir kız gönderir. Tanrıça, veziri Ninşubur’un yalvarmasıyla Bilgelik Tanrısı Enki tarafından kurtarılırsa da, yerine birini bırakması gerekmektedir. İnanna, yanında cinlerle, yerine birini bulmak üzere şehir şehir dolaşmaya başlar. Gittikleri yerlerdeki Tanrılar, İnanna’nın yeraltında kalmasının üzüntüsüyle çuval elbiseler giymiş, tozlar içine bulanmışlardır. Tanrıça kıyamaz hiçbirini vermeye.