PDF

Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak PDF Oku indir

Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak kitabını araştırdık. Ayrıca KolektifOsho tarafından kaleme alınan Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak kitap özetinin yanı sıra, Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak pdf oku, Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak yandex, Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak e-kitap pdf, Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak PDF Drive, Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak PDF indir Oku

YAKINLIK Yakınlık kalbin kapılarının sana açık olmasıdır; içeri girip konuk olabilirsin. Ama bunu fakat, bastırılmış cinselliğin çürütmediği bir kalple yapabilirsin. İçinde sapkınlıklar kaynamayan, doğal bir kalple. Ağaçlar kadar doğal, çocuklar kadar masum. O zaman yakınlık korkusu olmaz. Herkes suçlamaktan başka bir şey öğrenmedin. Bunu gizlemeye sürdürmektesun; bir başkasına gösterilmesi hoş olmaz bunun. Biliyorsun, içinde çirkin şeyler gizli, kötü şeyler gizli, hayvanlık gizli. Eğer bakışını değiştirmez ve kendini varoluşun içinde bir hayvan olarak kabul etmezsen… İngilizce’deki karşılığı “animal” olan bu hayvan kelimesi kötü bir şey değil; “anima” kökünden geliyor. Tek anlamı var: canlı olmak. Canlı olan herhangi bir kimse hayvandır. Ama insana hep şöyle dendi: “Sen hayvan değilsin; hayvanlar senden fazla daha aşağıda. Sen insansın.” Sahte bir üstünlük duygusu aşılandı sana. İşin gerçeği, varoluşta üstünlük veya aşağılık yoktur.

Varoluş için her şey eşittir; ağaçlar, kuşlar, hayvanlar, insanlar. Varoluşta her şey olduğu gibi kabul edilir, aşağılama yoktur. Eğer kendi cinselliğini koşulsuz kabul edersen, insanın ve dünya çapındaki her varlığın kırılganlığını da kabul edersin. Hayat her an kopabilecek bir pamuk ipliğidir… Bunu kabul ettiğin anda bütün sahte egoları bırakırsın; Büyük İskender olmayı, Muhammed Ali olmayı; anlarsın ki, herkes kendi sıradanlığında güzel, herkesin zaafları var; bu da insan doğasının bir parçası, çünkü insan çelikten yapılmış değil. Çok kırılgan bir vücudun var. Hayatını yalnızca on iki derecelik bir ısı aralığında sürdürebilirsin. Onun altına düştüğün veya üstüne çıktığın anda öldün demektir. Ve vücudun bunun gibi bin bir tane sınırla kuşatılmış durumda. En temel ihtiyaçlarından biri, sana ihtiyaç duyulması. Ama kimse şunu kabul etmek istemiyor: “İhtiyaç duyulmak, sevilmek, kabul edilmek benim temel ihtiyacım.” Böyle oyunlarla, ikiyüzlülüklerle yaşıyoruz; bu yüzden yakınlık korkuya yol açıyor. Göründüğün şey değilsin. Görüntün sahte. Bir aziz gibi görünebilirsin ama içinde bütün arzuları ve özlemleriyle bir insan var. İlk adım kendini her şeyinle kabul etmek.

Bütün insanlığı delirten o geleneklere rağmen. Kendini her şeyinle kabul ettiğin anda yakınlık korkusu da kaybolacak. O zaman saygınlığını, ne kadar büyük olduğunu, egonu, dindarlığını, azizliğini kaybetmen olabilecek değil; hepsini kendiliğinden bıraktın çünkü. Küçük bir çocuk gibisin, tamamen masum. Kendini açabilirsin, çünkü içinde sapkınlığa dönüşmüş çirkin baskılar yok. Hissettiğin her şeyi gerçek ve içten olarak ifade edebilirsin. Ve eğer sen yakın olmaya hazırsan, karşındakinin yakın olmasına da neden olabilirsin. Senin açıklığın onun açık olmasını kolay bir hale getirir. Senin içtenliğin, onun içtenliğine, masumluğuna, güvenine, sevgisine, açıklığına izin verir. Saçma fikirlerle kafeslenmiş durumdasın ve eğer birine yakınlaşırsan onun tüm bu saçmalıkları fark etmesinden korkuyorsun. Ama biz kırılgan varlıklarız; tüm varoluşun en kırılgan varlıkları. İnsan yavrusu tüm hayvan yavruları içinde en kırılgan olanıdır. Diğer hayvan yavruları anne-babasız, ailesiz de hayatta kalabilir. Ama insan yavrusu anında ölür. Ve bu kırılganlık bir suçluluk sebebi değildir; bilincin en yüksek ifadesidir.

Gül kırılgandır; taş olmadığı için. Taş yerine gül olduğu için insanın kendini kötü hissetmesine gerek yok. İki insan gerçekten yakın olduklarında, artık yabancı olarak kalmazlar.   Diğerinin –belki herkesin– de senin gibi zayıflıklarla dolu olduğunu görmek güzel bir deneyimdir. Herhangi bir şeyin ifadesi ne kadar yüksekse, o kadar kırılgandır. Kökler çok kuvvetlidür ama çiçek o kadar kuvvetli olamaz. Bütün güzelliği de o kadar kuvvetli olmamasındadır. Sabah yapraklarını güneşe açar, bütün gün rüzgârla, yağmurla, güneşle dans eder, akşam olunca da yapraklarını dökmeye başlar. O artık yoktur. Güzel ve kıymetli olan her şey çok anlıktır. Ama sen her şeyin kalıcı olmasını istiyorsun. Birini seviyorsun ve söz veriyorsun: “Seni yaşamım boyunca seveceğim.” Aslını söylemek gerekirse çok iyi biliyorsun ki, yarından emin olamazsın; sahte bir söz veriyorsun. Bütün söyleyebileceğin şu: “Şu anda sana âşığım ve sana her şeyimi veriyorum. Bir sonraki an ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

Nasıl söz verebilirim? Beni affet.” Ama sevgililer her türden yerine getirilemez şeye dair birbirine söz verir. Sonra hayal kırıklığı çöker, mesafe büyür; arkasından kavga, çekişme, savaş ve daha mutlu olması beklenen hayat, bitmez tükenmez bir sefalet haline gelir.

Osho – Yakınlık – Kendine ve Diğerine Güven Duymak PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu