Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın PDF Oku indir
Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın kitabını araştırdık. Ayrıca Pamela Meyer tarafından kaleme alınan Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın kitap özetinin yanı sıra, Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın pdf oku, Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın yandex, Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın e-kitap pdf, Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın PDF Drive, Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Pamela Meyer – Yalanını Anında Yakalayın PDF indir Oku
Yalan dedektifliği yapmak üzere yola çıkmadım. Ne bilimciyim ne de psikolog; ve üç yılımı yalancılığı araştırarak geçireceğim, sonra kendimizi ondan korumak için kullanabileceğimiz bir sistem geliştireceğim aklıma gelmezdi. Lakin hemen hemen bir insanın günde iki yüze yakın yalana maruz kaldığını öğrendim. Kurguyu gerçekten ayırmakta maymunlardan daha iyi olmadığımızı öğrendim. Güvenlik uzman kişilerı ve hükümet ajanları tarafından kullanılan gelişmiş yalan tespit etme metotlarınin hiçbirisinin iş dünyasında gündelik kullanıma uyarlanmadığını öğrendim. Bu paha biçilmez yeni araca herkesin erişmesini sağlamayı iş edinmemek bana adeta suç gibi geldi. Kendime yalan dedektifi demem -insandan yalan makinesi- kandırılma beklentisi içinde, tetikte ve ilişkiye girdiğim herkese karşı şüphe içinde yaşadığımın düşünülmesine neden olabilir. Aslını söylemek gerekirse eğitimli bir yalan dedektifi olmak tam tersini yapmanıza imkân verir. Yalancılık yahut şaşırtmayla karşılaşabileceğiniz durumlarda kendinizi korumak için gereksiniminiz olan araçlara sahip olduğunuzu bileceksiniz. Yalan dedektifi olmak paranoyaya neden olmaz – sizi ondan kurtarır. Herkes gibi ben de yalana maruz kaldım ve bununla birlikte gelen hayal kırıklığının ve gerçeğe uyanmanın sıkıntısını yaşadım. Buna iş dünyasında daha diplomamın mürekkebi kurumadan tanık oldum. Çiçeği burnunda bir Harvard İşletme Fakültesi mezunu olarak dünyaya adım attığımda yalanın aşırı boyutlara vardığını görmeyi beklemiyordum. Okuldan sonra ilk işim bir film şirketinin ülkeler arası departmanındaydı. Filmleri severim ve rüya gibi bir işe konduğum için, bir çok bakımdan öyleydi gerçekten, keyifliydim.
Bunun yanında endüstrinin tehlikeli olmanın yanı sıra bi hayli fazla olağan muhasebe metotlarıyle dolu olduğunu keşfettiğimde aklım durdu. Misal verilecek olursa bağımsız bir film için bir “ön-satınalma” işleminde teklif ettiğimiz milyonların, bu iş yerine derhal satıcının bir nevi Ponzi şemasına 1 andıran bir sistemde eski borcuna parasal kaynak sağlamak üzere kullanıldığını görmek beklenmedik bir durum değildi. Ayrıca şirketin başındaki insanın şirketinin film kataloglarının değerini belirlemesi için bir arkadaşına ödeme yapması da olağandışı değildi. Bu değerlendirme ardından yatırım bankacıları tarafından şirketin değerini tespit etmekte kullanılırdı. Bunun yanında bankacılar, ilk halka arzın (IPO – Initial Public Offe-ring) ufak bir yüzdesini alacaklarını bildiklerinden, şirketin zaten şişirilmiş olan değerini yükseltmek için her türlü teşvike sahiptiler – ve bunu yapıyorlardı. 1 (İng) Ponzischeme: Mevcut yatırımcılara yeni yatırımcıların iştirak ettiği fonlardan sözde kazanç ödemelerinin yapılmasını içeren bir yatırım dolandırıcılığıdır. (ç.n.) Hileli davranış o kadar yaygındı ki, özellikle o günlerde ve özellikle sabit gelir akışı olmayan şirketlerle iş yaparken, çoğu insan bu kadar heyecan verici bir endüstride iş yapmanın bedeliymiş gibi bunu adeta kanıksamış görünüyordu. Buna rağmen haksız muamele beni dehşete düşürüyordu ve işi sevmeme rağmen hayal kırıklığına uğradığımı hissettim. Film şirketi Los Angeles’a taşındığında, en sonunda program işletmeleri bölümünün başkan yardımcılığını yaptığım National Geographic Television’da bir işi kabul etmeye karar verdim. DOĞADA HİLE Buna rağmen her gün hileye yönelik görülmemiş hareketlere tanık oldum. National Geographic Explorer için doğa filmleri bulmaktan sorumlu insan olarak hemen hemen dünya çapındaki her bağımsız film yapımcısı yahut televizyon kanalı tarafından öne sürülen doğa videolarını izleyerek saatler geçirdim. Bu kadar çok doğa programı izleyince, aldatmanın doğanın özünde olduğunu -yırtıcı hayvanlar kendilerini deniz dibine yahut ormanın zeminine göre kamufle ederler, örümcekler fark edilmemek için kendi modellerini yaparlar, kuşlar düşmanları yuvalarından uzaklaştırmak için yaralanma numarası yaparlar- görmemek benim açımdan imkânsız duruma geldi. Hayvanın idrak kabiliyeti ne kadar ileriyse, aldatma da o kadar karmaşık oluyordu.
En keyifli videolar maymunları ve yunusları içeriyordu -hile ve kurnazlık hususunda ustadırlar- ama bunlar bunun yanı sıra en açıklayıcı olanlardı. Bu hayvanların beklenmedik bir hareketten kurtulmak için yaptığı yaratıcı planlar, bireylerin icat ettiklerinden fazla da farklı değildi. Bitkiler bile üçkâğıt yapabiliyordu: Orkide Ophrys speculum erkek eşekarılarını heyecanlandırmak ve aslında bütün o sürtünme orkidenin polenlerini saçmasına yardım ederken dişi bir eşekarısıyla çiftleştiklerini zannetmelerini sağlamak maksadıyla salgı (feromon) ve renk kullanır. Eğer yalan ve hile hayvanlar âleminde doğalsa, bireylerin da aldatmayla fiziksel bağlantısının olduğundan şüphe etmeye başladım. Yıllar sonra sonunda bu kitabın omurgasını oluşturacak araştırmaya başladığımda, bilimcilerin yalanın aslında insanın sosyal yaşamının temel yapı taşlarından biri olduğunu kesin biçimde ispatladığını keşfettim. İşi seviyordum ve son derece dürüst bir ortamda çalışma şansım oldu. Meslektaşlarımın tutumu şüpheye yer bırakmıyordu ve çalıştığım insanlara karşı güven ve saygıdan başka bir şey duymuyordum.