PDF

Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu PDF Oku indir

Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu kitabını araştırdık. Ayrıca Pyotr Andreyeviç Tolstoy tarafından kaleme alınan Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu kitap özetinin yanı sıra, Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu pdf oku, Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu yandex, Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu e-kitap pdf, Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu PDF Drive, Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu PDF indir Oku

yüzyılın ortalarında yükselmeye başlayan ve XVII. yüzyılın sonlarına kadar da genişlemesini sürdüren Osmanlı İmparatorluğu Karl Marks’ın ifadesiyle, “Ortaçağ’ın yegâne hakiki askerî ülkesi”ydi. [1] XVIII. yüzyılın başlarına gelindiğinde imparatorluk geniş topraklar ele geçirmişti. İçerisinde yaşayan halk sosyo-ekonomik gelişimin çeşitli kademelerinde yer almakta, farklı millî ve dinî gruplara ayrılmakta ve bunlar imparatorluğa farklı şartlar altında dâhil edilmekteydi. İmparatorluğun topraklarında şimdi Ortadoğu, Güney Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve bugün SSCB [2] sınırlarına dâhil 20’nin üzerinde millî devlet yer almıştır. Bu büyük sahada yaşayan halkların tahminen 500 yıllık tarihi şu yahut bu biçimde Osmanlı İmparatorluğu ile irtibatlıdır. Osmanlı Devleti’nin tarihi ise bu halkların millî tarihlerinin bir parçasıdır. Dolayısıyla da Osmanlı İmparatorluğu’nun araştırılması, farklı dönemlerine ait kaynakların görülmektedirılması yalnızca Türkler ve Türkiye tarihi yönünden değil, bunun yanı sıra tüm eski “Osmanlı bölgesi” yönünden da oldukça öneme haizdir. Türkoloji’nin bilim dalı olarak oluşmasında Rusya’da biriken Osmanlı İmparatorluğu ile ilgiliki bilgilerin müstesna rolü olmuştur. F. Engels’in “Türkiye, Yunan ihtilaline kadar tüm ilişkilerde terra incognita (bilinmeyen topraklar) durumundaydı. Toplum içinde onun ile ilgili yaygın olan bilgiler, tarihî gerçeklerden ziyade “Binbir gece” masallarından ibaretti. Sadece Rusya’da Türkiye’nin kişiliğini ve hakiki durumunu anlamayı başaran yeterince insan bulunmuştur” şeklindeki kelimelerine [3] katılmamak olabilecek değildir. Rusya idarecilerinin XV.

yüzyılın sonlarından başlayarak bu ülkeye yollamaya başladığı büyükelçi ve temsilcilerin belgelerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi ile alakalı geniş malumat bulunmaktadır. Bu elçiler, yalnızca sultanın sarayına değil, imparatorluğa komşu olan ülkelere ve imparatorluğa tabi ülkelerin yöneticilerinin yanına da gönderiliyordu. Rus tarihçiliğinde bu bilgilerin araştırılmasının kendisine özgü bir geleneği bulunmaktadır. Lakin bu belgeler yalnızca Avrupa’nın ülkeler arası ilişkileri ve Rusya’nın dış politikası çerçevesinde incelenmiştir. Rus diplomatik belgeleri Osmanlı tarihini araştırmak için bazı zamanlarda kullanılmıştır. Hâlbuki bunlar çok mühim ve zengin bilgiler ihtiva etmekte veya Engels’in kelimeleriyle, “Uzun seneler boyunca İngiltere, Fransa hatta Avusturya doğu politikalarını tayin etmek için çaba sarfedip, karanlıklarda dolaştıklarında kendisi de yarı Asya toplumsal şartlarına, âdetlerine, geleneklerine ve müesseselerine sahip olan Rusya, Türklerin işleri ile ilgili gerçek manada bilgi sahibi olmayı” başarmıştır. [4] XVIII. yüzyılın başlarına doğru artık Rusya’da Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili ciddi literatür mevcuttu. [5] Bunlar, elçilerin seyahat yazılarından, [6] Rus tüccarlarının çeşitli mektuplarından, [7] esir [8] ve “kutsal yerleri” [9] ziyaret edenlerin yazılarından ibaretti. 1692 senesinde A. İ. Lizlov, “Skifskaya İstoriya” adlı kitabı kaleme almıştır. Bu eser, Doğu halklarının tarihi ile ilgili Rusya’da kaleme alınmış ilk çalışmadır. Bu kitapta daha çok Osmanlı İmparatorluğu, onun devlet yapısı, ordusu ve fetihleri üzerinde durulmuştur. [10] XVII.

yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’da Osmanlı ile ilgili yazılmış bazı eserler Rusça’ya çevirilmiştir. Misal verilecek olursa 1678 senesinde Çar Fyodr Alekseyeviç için, Simon Starovolski’nin 1649’da Krakow’da basılmış Lehçe Dvor Çesarya Tureçkogo (Türk Sultanının Sarayı) adlı kitabı çevirilmiştir. [11] Ayrıca elçiler dairesinde (posolyskiy prikaz) Türklerin soyu, fetihleri, din ve örflerinin anlatıldığı Povesty o Türkah (Türkler Hakkında Hikaye) ve Skazaniye Brani Veneçian Protiv Tureçkogo Çarya adlı eserler ile Türk sultanının Leh Kralı, İmparator Leopold ve Alman imparatorlarıyla yazışmalarındaki bazı belgeler tercüme edilmiştir. [12] Elçiler dairesinde, XVIII. yüzyılın başlarında ise bazı özel kütüphanelerde [13] de Osmanlı ile ilgili kitaplar ve el yazma eserler toplanıyordu. Bunlar, yalnızca batılıların değil, doğulu yani Osmanlı topraklarında yaşayan müelliflerin de yazdıkları eserlerdi. Misal verilecek olursa 1651 ve 1654 senelerında Kudüs ve İstanbul’a seyahat eden ve ardından Moskova matbaa dairesinin başına geçen Arseniy Suhanov’un 500 civarında yazma ve kitap getirdiği bilinmektedir. [14] Rusya’nın eskiden beri Osmanlı‘ya olan ilgisi I. Petro’nun yönetim senelerında daha fazla artmıştır. Bu husus dönemin Rus-Türk ilişkileri ile açıklanmaktadır. Daha 1684’te Osmanlı ile savaşmak maksadıyla [aralarında] Avusturya, Lehistan [Polonya] ve Venedik’in olduğu Avrupa koalisyon ülkeleri Kutsal İttifak’ı oluşturmuştu. Koalisyon üyeleri tüm Hristiyan ülkelerini, özellikle de “Moskova Çarlarını” [15] üyeliğe davet ediyorlardı. Rusya’nın Osmanlı aleyhindeki koalisyona katılmasını sağlamak maksadıyla Lehistan Kralı Jan Sobieski Rusya ile ilişkilerinde bir takım tavizler vermek zorunda kaldı. Misal verilecek olursa Lehistan Kralı, Kiev’i Moskova Devleti’ne iade etti. [16] 1686’da Rusya, Kutsal İttifak’a katıldı.

Goliçin’in Kırım yolcu seferlerii (1687– 1689) ve I. Petro’nun Azak harekâtı (1695–1696) koalisyon güçlerinin askerî faaliyetleri dâhilînde gerçekleşmişti. Harekâtın maksadı yalnızca Rusya’nın durumunu kuvvetlendirmek değil, bunun yanı sıra Osmanlıların askerî gücünü diğer savaş bölgelerinden uzak tutmaktı. 1696’da Rus ordusu Azak’ı ele geçirdi, Mart 1697’de ise Moskova’dan bazı Avrupa ülkelerine büyükelçiler gönderildi. [17] Bunların en mühim amacı, Osmanlı aleyhindeki ittifakı kuvvetlendirmek ve Rusya’nın Karadeniz’e çıkışını elde etmek için savaşı sürdürmekti. Bilindiği gibi, bu hedefe ulaşılamadı. XVII. yüzyılın sonunda Avrupa ülkeleri dikkatlerini o zamanda tohumları atılmış büyük bir ülkeler arası soruna, İspanya mirası uğrunda yapılan savaşa yöneltmiş yer alıyorlardı. Bu savaş, aslında Avrupa’da kapitalizmin gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkmış ve Avrupa milletlerinin ticaret alanında verdikleri bir savaşa dönüşmüştü. [18] Yani savaş, Avrupa’yı, kolonileri ve denizleri ele geçirmek için yapılıyordu. Bu şartlar altında Osmanlı ile savaş Avrupa politikasının ikinci planına atılmıştı. Rusya’nın Kutsal İttifak’taki eski müttefikleri Türkler ile anlaşma yapmak için acele ettiler. Onlar bu isteklerine 1699 Karlofça Barış Kongresi’yle ulaştılar. Karlofça Kongresi’nde Rusya ile yalnızca iki yıllığına barışın sağlanması hususunda anlaşma yapıldı. [19] F.

Engels’in dile getirdiği gibi, XVIII. yüzyılın başlarına doğru Avrupa’da Rusya’nın Baltık sorununu çözmesi için uygun şartlar oluştu. [20] Petro, XVII. yüzyılın başlarında İsveç tarafından ele geçirilmiş toprakları geri almak için çaba sarfediyordu. Bu topraklar Rusya’ya Baltık Denizi’ne çıkışı temin ediyordu. [21] 1699’da İsveç aleyhinde Rusya, Danimarka ve Saksonya’nın olduğu Kuzey Birliği adını alan koalisyon oluştu. Sonradan Lehistan ve Brandenburg’un da bu koalisyona katılacakları öngörülüyordu.

Pyotr Andreyeviç Tolstoy – Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu