PDF

Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu PDF Oku indir

Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu kitabını araştırdık. Ayrıca Kolektif tarafından kaleme alınan Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu kitap özetinin yanı sıra, Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu pdf oku, Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu yandex, Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu e-kitap pdf, Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu PDF Drive, Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu PDF indir Oku

Sanatçı bilim adamlarında ve filozoflarda bulunmayan bir aydınlatma kapasitesine sahip insan olabilir. Sanatçının eserleri zamanın akışını durduran tılsımlı bir cisim olmalı, deney ve gözlem yoluyla öğrenme imkânımız olmayan bilgiyi ve bilgeliği bize aktarmalı. Beşerlik‟ten İnsanlık‟a giden bir köprü olmalı her sanat eseri. Neden bir natürmorta açlıkla bakmıyoruz? Tersine ressam “yiyecek-gıda” elmayı silmiş, elmanın elmalığı ortaya çıkmış. Gerçek bir elmaya bakarken göremeyeceğimiz bir şeyi gösteriyor bize sanatçı. İlk harfi büyük yazılmak üzere Elma‟yı keşfediyoruz bütün orjinalliği, tekilliği ile. “Boyacı” sanat teknisyeni bize günlük yaşamın dışında bir şey anlatabilir mi? Düşünceye rakip veya koltuk değneği olabilir mi? Sanat kelimenin bittiği yerde düşüncenin yardımına koşma kapasitesine sahip kanaatimzce. Henüz adını bile koyamadığımız hislerin, hallerin, düşüncelerin ifade yolu. “… Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir…” Zekâ gözümüzü kapatıp akıl gözümüzü açmak için gönderilmiş bir davetiye! Bu kitapta Derin Düşünce yazarları sanatı sorguluyor. Toplumdaki yeri, siyasî, etik ve felsefî yönüyle… Denemelerin yanı sıra son haftalarda öne çıkan, ekranları, kitap raflarını dolduran eserlere (yahut ürünlere?) dair eleştiriler de bulacaksınız. Ya insan bedeni? Sanatın ne olduğunu söylemenin zorluğu karşısında ilk tepkim ne olmadığını söylemek oluyor. Kendi kendime diyorum ki yaşamı ve insanı aşağılayan, bir “obje” mertebesine indiren (veya bu riski içeren) faaliyetler “sanat” adıyla yüceltilmesin. Birisi ufacık çocukların çıplak resmini çekince veya çekiçle bir keçinin başına vururken filme alınca “heyy polis, çek ellerini üzerimden, ben sanatçıyım, dokanma!” demesin. Tabi yine bu duruşun bir sonucu olarak “benim paramla asla!” demek istiyorum. Benim verdiğim vergilerle bu tür faaliyetler desteklenmesin.

Eğer bir insan tuvalette gereksinimini giderdikten sonra resmini çekip evine asıyorsa ayrı bir mesele. Ama çocuklarımın resim öğretmeni onları böyle bir sergiye götürürse bu benim sorunum olur. Hele hele bu sergi benim vergilerimle açılmışa… Yanılıyor muyum?  Gerçek hayat hızla etrafımızda olup bitiyor ve ayrıntılar üzerinde durup yoğunlaşmaya vaktimiz yok. Yaşadığınız şehrin karmaşasını düşünün meselâ. Ama uydudan çekilmiş bir fotoğraf veya bir gece manzarası gözünüzü ister istemez çekiyor. Zira şehrinizi gerçekten GÖRME imkânı veriyor size bu fotoğraf. Bir trafik kazası düşünün. İçindeyseniz ne olduğunu bile anlamadan oradan oraya savruluyorsunuz. Ama başkasının yaptığı bir kaza (veya gazetedeki fotoğrafı) gözünüzü çekiyor. Görsel zekânız buna aç. Bu kazadan zevk almak değil, kazayı anlamaktan zevk almak söz konusu. Bizzat yaşadığınız bir kazada herşey yarım saniyede olup biterken gazetedeki fotoğrafın ayrıntı kısmında gözlerinizi dakikalarca gezdirebilirsiniz. Yine bundan dolayı romanlarda en ince ayrıntı kısmına kadar anlatılan bir kır gezintisi o olayın beyninizde gerçekten VAR olabilmesini sağlar. Kırlardaki çiçeklerin kokusu, güneşin ışıltısı, rüzgârın serinliği… Gerçekten yaptığınız bir piknik öyle değildir oysa. Çocuklarınızdan birini arı sokar, hanım dolma tenceresini evde untmuştur, güneşten ısınan araba koltukları kötü kokuyordur, giderken yolunuzu kaybetmiş, dönüşte trafiğe takılmışsınızdır… Sanat teknisyeni bize gerçek hayattan daha…

Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir! – Derin Düşünce Fikir Platformu PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu