PDF

Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri PDF Oku indir

Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri kitabını araştırdık. Ayrıca Semih Gümüş tarafından kaleme alınan Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri kitap özetinin yanı sıra, Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri pdf oku, Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri yandex, Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri e-kitap pdf, Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri PDF Drive, Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri PDF indir Oku

Öykü, şiir veya roman yazmak, sözgelimi otuz yıl öncekinden daha çekici bugün. Daha çok sayıda genç, edebiy Yani yazınsal bir metnin şekile ve içeriğe ilişkin öğeleri nelerse, yazdığınız metinle onların bütününe verdiğiniz karşılıkları bulmak için kolay bulunmayacak bir fırsat geçmiştir elinize. Değil mi ki kendiniz karar veremiyorsunuz, bir çok düşüncenin çarpışmasından, yazdıklarınız için dilediğiniz sonuçları çıkarabilirsiniz. Hiç kuşku yok ki, yaratıcı yazarlık, bir ustadan öğrenilemeyeceği gibi, yaratıcı yazarlık okullarında veya atölyelerinde de öğrenilmez. Yazarlık, bütün bütüne bireysel bir uğraş. Sonunda her sorununa çözüm arayan yazar adayı, bu beklentisinin tam karşılığını hiçbir yerde bulamayacaktır. Ne ki, belki daha mühimsini, yazınsal bir metnin nasıl yazılacağına ilişkin yolları ve yordamları kavrayabilir, böylece kendi yolunu kendi bulabilir. Yazarlığın yolu ve yordamı, önce yazar adayının yazıyla kurduğu ilişkiyi etkiler. Sözgelimi yazılacak metnin önceden tasarlanması gerekiyorsa, bu tasarının nasıl yapılması gerektiği anlaşılır. Bir öykü için bile çatı kurarken, çok oylumlu bir roman için ayrıntılı bir tasarı yapılmasının yazara daha başlangıç aşamasındayken neler kazandırabileceğini anlamak, ilk itkinin adamakıllı kuvvetli verilmesini sağlar. Bunun yanı sıra yazar adayının elindeki en etkili ve asıl silahın dil olduğunu anlamasıysa, yaratıcı yazarlık çalışmasının kolektif kazanımlarının belki en mühimsidir. Dilin, yazınsal bir metni varsa var, yoksa yok edecek kertede mühim olduğunu anlamak; bundan dolayı Türkçenin yazınsal dil olarak olanaklarının neler olduğunu öğrenmek, depoyu temiz yakıtla doldurmak gibidir. Yazınsal dilin ne olduğu, olanaklarının nasıl kullanılabileceği de bunun bir basamak üzerinde bekler. Diyebiliriz ki, yazınsal dilin anahtarını eline almak, poblemlerin üçte birini çözer; ondan sonra ne yazdığınıza değil, nasıl yazdığınıza bakılır artık ve siz bu sınavdan geçer not almaya çok yaklaşmışsınız demektir. Peki bu arada ne okuyorsunuz? Hemen verilecek yanıtlarınız mevcuttur tabi ki, ama okuduklarınızın okumanız gerekenlerin çok azı olduğunu ve okunmazsa olmaz sayılabilecek birden fazla yazarı daha okumadığınızı biliyorsunuzdur.

Bütün yaratıcı yazarlık çalışmalarında karşı karşıya geldiğım, kendini hemen gösteren en mühim eksiklerden biridir bu. Değil geçen kuşakların usta yazarları, günümüzün birden fazla vazgeçilmez yazarı okunmadan yazılmaya başlandığını açıkyüreklilikle belirtebiliriz. Bu niçin mühim? Yazar adayının içinden çıktığı edebiyatı tanıması için mi? Bunun için değil de, daha somut ve uygulamaya dönük nedenler yüzünden. Yazar adayının, tamamıyla kendi başına, kendi beğenisine ve amacına yakın bulduğu yazarları ve kitapları seçmesi, onun bütün yazarlık yaşamını etkileyecek kertede mühimdir. Yaptığımız seçimle başucumuza çektiğimiz kitapları, kendi yazdıklarımızı sınamak için kullanmaya başlayabiliriz. Değil mi ki usta bir yazarı kılavuzumuz olarak seçtik, onun neyi-nasıl yazdığına bakarak, kendi yazdıklarımızı onunkilerle karşı karşıya geldirarak bir yaratım sürecine girmeye başlamışızdır ki, burada başucu yazarı artık bizim yazdıklarımız için kaldıraç işlevi görmeye başlar. Bu ilişki o yazarın etkisi altına girmeme, sonra onun ayrıntı kısmına öykünmeme de yol açar mı, diye sorulur çoğu kez. Böyle bir gölge altından çıkmak zor olabilir belki, ama bunun çaresini de kendi dışınızdan bekleyemezsiniz. Okuduklarınızdan, nasıl yazılacağını öğrenmeye başlayınca, okuduklarınız gibi değil de kendinize özgü şekillerde yazmaveya çalışacaksınız – başka türlü nasıl davranabilir bir yazar. Yaratıcı yazarlık çalışmaları, bu arada herkesin kendi başına edindiği ve olasılıkla çoğu yanlış olan alışkanlıkların yerine, daha doğru alışkanlıkların konmasını da sağlayabilir. Önemli bir kazanımdır bu. Sözgelimi en fazla görülen kötü alışkanlık, süslü yazmaya eğilim. Yaygın hastalıkların en bulaşıcılarından olan süslü yazma, her cümlede bir marifet gösterme, ağdalı bir dil kulanma, akla gelen bir çok benzetmeyi o cümlelerin taşıdığı anlamla nedensellik bağları aramadan savurma, söylenmek isteneni onu güçlendireceği sanılan benzetmelerle tamamlama gibi şekillerde kendini gösterir. Hemen yanı başında da duygu var. Yazar adayını yatağa seren hastalıklardan.

Başlangıçta duyguya ve içtenliğe nedense çok önem verilir. Oysa bunlar yalnızca yazarın kendisinde aranabilecek, yazdığı metindeyse kapıdan içeri sokulmayacak özelliklerdir. Çoğu kez tersi düşünüldüğü için, yaratıcı yazarlık çalışmalarında ilk refleksler kendini şöyle gösterir: Dili ve öteki şekilsel özellikleri öne çıkarırken, yazdığımız metnin duygusunu ve ruhunu yok etmiyor muyuz? Neyse bu duygu ve ruh, onlar sizin yazarlık tutumunuzda mevcuttur herhalde, ama bir de yazdığınız metnin diline, sözcüklerine, cümlelerine sızdırmaya kalkışmayın onları. Kaldı ki, endişe duymaya gerek yok, yazınsal metin, duygusunu ve ruhunu kendisi yaratır. Edebiyatın duyguyla değil, akılla okunup yazıldığını da bu arada unutmadan. Kendisi metnin dilini tercih ederek, öykünün veya romanın bireyleri, hikâyesi, hadiseleri, ilişkileri üzerinden içeri girerse, o başka tabi ki. Yaratıcı yazarlık çalışmalarında motoru ateşleyen bu ilk deneyler, sonunda doğru yolun önünü açmaya başlar, yeter ki yürürken kararlılık gösterilsin. Sonra? Sonra her şey kitaplardan öğrenilir. Kitaplar, yaratıcı yazarlık çalışmalarında öğrenileceklerle karşı karşıya geldirılmayacak kadar zengin bilgi depoları değil midir? Yazılanların bir bölümü gerçek hayattan alınıyorsa, öbür bölümü de gene başkalarınca gerçek hayatlardan süzülmüş kitaplardan çıkar. Demek ki kitaplardan yararlanabilmek için onları doğru okumak gerekir. Doğru bir okuma şekili edinmekse, yaratıcı yazarlık çalışmalarının başlıca iki yüzünden birini anlatır. Şuna inanıyorum: Doğru bir okuma şekili edinmiş, bundan dolayı okuduklarının anlamlarını kendi başına sökebilen ve kendi yazdıklarını bütün yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen, eleştirebilen yazar adayı, bunun yanı sıra okumayla yoğun ve sürekli olarak bir ilişki içinde yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç başarır.

Semih Gümüş – Yazar Olabilir Miyim? – Yaratıcı Yazarlık Dersleri PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu