Edebiyat Kitapları

Seyahatname Seti 8 Kitap Takım PDF indir

Seyahatname Seti 8 Kitap Takım PDF indir, e-kitap sitemizde Seyahatname Seti 8 Kitap Takım kitabı ile ilgili bilgi vereceğiz. İlber Ortaylı tarafından kaleme alınan Seyahatname Seti 8 Kitap Takım kitabı 1496 sayfadan oluşup, Ciltsiz kapak olarak yayınlanmıştır. Seyahatname Seti 8 Kitap Takım kitabını 2786057635536 numarası ile kontrolünü yapabilirsiniz. Seyahatname Seti 8 Kitap Takım kitap özeti, Seyahatname Seti 8 Kitap Takım pdf oku, Seyahatname Seti 8 Kitap Takım yandex, İlber Ortaylı e-kitap pdf, Seyahatname Seti 8 Kitap Takım PDF Drive, Seyahatname Seti 8 Kitap Takım Epub ile alakalı indirme linkleri makalemizde.

Seyahatname Seti 8 Kitap Takım PDF Oku

Seyahatname Seti 8 Kitap Takım Kısa Özet

İlber Ortaylı Seyahatnamesi – İlber Ortaylı

Çok gezen mi daha iyi bilir, yoksa çok okuyan mı? Peki ya öte yandan okurken diğer yandan da gezme imkânı bulanlar? İlber Ortaylı’ya eşlik etmek isteğe göre bu kitap tam size göre…

*Türkiye gibi mühim bir coğrafyayı ve tarih alanını öğrenmek istiyorsanız onun kuzeyindeki Güney Rusya ve Kafkasya, doğusundaki İran ve Hindistan, güneyindeki Suriye, Filistin ve Mezopotamya’nın bunun yanında Balkanları ve Akdeniz ülkelerini anlamak da kaçınılmazdır*

İlber Ortaylı

Çok gezen mi daha iyi bilir, yoksa çok okuyan mı? Peki ya öte yandan okurken diğer yandan da gezme imkânı bulanlar? İlber Ortaylı’ya eşlik etmek isteğe göre bu kitap tam size göre…
İlber Ortaylı yalnız tarihçiliğimizin büyük bir ismi değil bunun yanı sıra ufak bir bavul ve rehber kitaplarıyla Orta Asya’dan Avrupa’ya, Kafkaslar’dan Ortadoğu’ya 50 senedir gezen *seyyah*. Çıktığı sayısız yolculuktan en mühim notları aktaran İlber Ortaylı’nın anlatım gücüyle gezeceğimiz coğrafyalar şöyle: Suriye, Ürdün, İsrail, İran, Azerbaycan, Rusya, Kırım, Özbekistan, Tuna, Bosna, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Macaristan, Romanya, Eski Avusturya, Yunanistan, İtalya, Malta, İspanya, Portekiz, Litvanya, Estonya, İsveç, Hindistan, Japonya ve Singapur.
Hazırsanız, İlber Ortaylı ile yaşamınız boyunca hiç unutamayacağınız yolculuğunuz başlıyor…

Moğolistan Seyahatnamesi – Johann De Plano Carpini

13. Yüzyılda Avrupa’dan Asya’ya Yolculuk 1245-1247

*Dünyanın Moğol Çağı*Na Dair Birinci Elden Yazılmış Bir Kaynak…

Tarihin en kudretli ordusuna sahip Moğollar, yalnız Doğu dünyasını değil Batı dünyasını da her adımlarıyla sarsmışlardır. Bilhassa Moğol ordularının Macaristan’ı geçip, Adriyatik kıyılarına kadar dayanması, başta Papa olmak üzere Batı dünyası bu sel gibi büyüyen istila karşısında dehşete düşmüştür. Papa Innocentius (1243-1254) derhal Moğollara elçiler yollayıp bu elçilerin barış teşebbüsünde bulunmalarını emretmiştir.

13. yüzyılın ünlü seyyahı Johann de Plano Carpini büyük bir cesaret örneği gösterip Moğol imparatorluk sarayındaki hükümdarın ayağına kadar gitmiş, Moğol topraklarında aylarca kalmış, onları etraflıca tanımış ve tekrar Papa’nın huzuruna sağ olarak dönebilmiş bir keşiştir. Carpini, elçilik görevi ardından yazdığı seyahatnameyle yalnızca Moğol topraklarında gördüklerini anlatmamıştır. Moğolların örf ve âdetlerini, yaşantılarını, inançlarını, ibadetlerini, geleneklerini, tarihlerini, savaş usullerini ve diğer uluslarla olan ilişkilerini kayda geçirmiştir. Moğol tehlikesine karşı Batılıların nasıl önlemler alması gerektiği hususundaki somut önerileriyle de seyahatnamesini bir aşama öteye götürmüştür.

Prof. Dr. Ergin Ayan’ın tercümesi ve notlarıyla yayıma hazırlanan bu çalışmada, coğrafyasıyla ve iklimiyle Moğol yurdu, kılık kıyafetlerinden mülkiyet düşüncelerine Moğol halkı, Ritus adı verilen Moğol dinî merasimleri, yasalarından yiyeceklerine Moğol yaşayışı, kuruluşundan hükümdarlarına, harp sanatlarından ordularına Moğol İmparatorluğu, zapt ettikleri ülkelerden püskürtülüşlerine dek tarihi delip geçen *Dünyanın Moğol Çağı* ortaya konuyor.

Moğol Seyahatnamesi: 13. Yüzyılda Avrupa’dan Orta Asya’ya Yolculuk (1245-1247) adlı eser, dünya tarihi boyunca insanlığın ortak hafızasından ve bilinçaltından hiç çıkmayacak Moğolların en mühim zamanlarına dair birinci elden yazılmış bir kaynak özelliği taşımaktadır.

Cengiz Han’ın Ölümsüzlük Arayışı – Ch’ang Ch’un

Taoist Simyacı Bir Keşişin Türkistan Seyahatnamesi (1221-1224)

Cengiz Han’in Manevi Dünyasi Ve Zamanin Türkistan Coğrafyasi…

*Çin, kibirli ve müsrif bir hayat sürdüği için Ulu Tanrı buradan elini çekmiştir. Kuzeyin ıssız çöllerinde yaşadığım için ihtirasım yoktur. Lüks yaşamdan nefret ederim ve ölçülü bir hayat tarzım var. Benim için bir lokma ve bir hırka kâfidir. Basit çobanlarım ile aynı yiyeceği yer, aynı paçavraları giyerim.*

– Cengiz Han’ın Ch’ang Ch’un’u davet ettiği mektuptan

Cengiz Han, hangi siyasi atmosferde yaşandı? Moğollar dinlerini ne ölçüde yaşıyorlardı ve Budizm’le ilişkileri ne boyuttaydı? Cengiz Han’ın imtiyazlı Budist keşişi Hai-yün kimdi? Taoizm tarih boyunca nasıl bir gelişim gösterdi? Taoizm’in Ch’üan-chen mezhebinin esasları nelerdi?
Çin Simyası ile Taoizm içindeki irtibat nasıl gelişti? Cengiz Han’ın gönderdiği davete icabet eden Ch’ang Ch’un zamanında Türkistan ne durumdaydı?

Elinizdeki kitap Moğol çağına ait bir Çin kaynağıdır. Cengiz Han tarafından otağına davet edilen Taoist simyacı Ch’ang Ch’un ve müritleri 1221-1224 senelerı içinde Türkistan’ı gezmişler ve onların bu seyahatlerinin notları günümüze kadar ulaşmıştır. Pek çok Türk boyunun gelenekleri ve görenekleri ile ilgili enteresan bilgiler sunan bu kaynak bunun yanı sıra Türkistan’ın tarihî coğrafyasına ışık tutan mühim bir eserdir. Bölgenin hayvanat ve nebatatına ilişkin bilgilerin de sunulduğu seyahatnamedeki tabiat tasvirleri son derece etkileyicidir.

Ch’ang Ch’un’un 1227 senesinde ölümünü müteakip müridi Li Chih-Ch’ang (1193-1256) marifetiyle kaleme alınan seyahat notları uzun süre unutulmuş ve asırlar sonra, 1795 senesinde, Çin’deki bir manastırda keşfedilmiştir. 1848 yılına gelindiğinde Çince neşri, ardından Rusça ve İngilizce çevirileri yapılmıştır. Gülşah Hasgüçmen çevirisiyle dilimize kazandırdığımız Cengiz Han’ın Ölümsüzlük Arayışı: Taoist Simyacı Bir Keşişin Türkistan Seyahatnamesi (1221-1224), bir önderin iç dünyasını ve arayışlarını gözler önüne sermesinin bunun yanında dönemin coğrafyasını teferruatıyla anlatması sebebiyle de çok özel bir kaynak kitap…

Doğu Seyahatnamesi – Rıcoldus De Monte Crucıs

Bir Dominikan Keşişin Anadolu ve Ortadoğu Yolculuğu, 1289-1291

Yüzyılın Sonlarındaortadoğu’ya Yolculuk

Ricoldus de Monte Crucis’in dürüst ve nispeten tarafsız bir dille kaleme aldığı seyahatnamesi, Ortadoğu’daki Latin varlığının bittiği, Moğol istilası sonrası bölgenin istikrara kavuşmaya başladığı ve o coğrafyaya sonraki yüzsenelerda hâkim olacak aktörlerin meydana geldiği bir dönemin panoramasını çizmesi yönünden bi hayli kıymetli bir eser. Bunun bunun yanında, Müslüman dünyasına yönelik militarist perspektifin dışına çıkarak, sonraki 300 yıl Doğu-Batı dikotomisinin yönünü tespit eden bir kaynak ve oryantalizmin öncülü olmasıyla da Doğu Seyahatnamesi mutlaka okunmayı, anlaşılmayı bekliyor. Müslüman inancına fazla müsamahakâr bakmasa da kendisinden önce, İslam’ın reddiyesi üzerine yazan dindaşı teologların düştükleri hataya düşmeyerek, İslam’ın sapkınlık değil apayrı bir din olduğu gerçeğini ortaya koyduğı düşünülünce, Ricoldus’un bölgeye ve insanına bakışını apayrı bir yere koymak gerekiyor.

1240’larda Tiflis’te faaliyete başlayıp Ortadoğu’yu kendine faaliyet alanı olarak tespit eden Dominikan Tarikatı, zamanla görev sahasını Tebriz’e kadar genişletmiştir. Tarikatın Anadolu ve Ortadoğu toprakları ile ilgili bilgi almak ve misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak üzere görevlendirdiği keşişlerden bir diğeride Ricoldus de Monte Crucis’tir. Kutsal Topraklardan başlayan yolculuğunu Kilikya, Doğu Anadolu, Azerbaycan, İran ve Irak’ta sürdürüp Bağdat’ta sonlandıran Ricoldus, yazdığı eserle Ortadoğu halkları ve gelenekleri üzerine benzersiz bir kaynak ortaya koymuştur. 1289-1291 senelerında keşişin Bağdat’ta olduğu günlerde yazdığı ve orijinal ismi Liber Peregrinationis in Partibus Orientis olan Doğu Seyahatnamesi, Bağdat’ın Moğol işgali altındaki dönemini anlatan kısımlarıyla da modern tarih yazımını aratmayan Batılı kaynakların başında gelmekte.

Ahmet Deniz Altunbaş’ın Latince aslından çevirdiği ve notlandırdığı Doğu Seyahatnamesi, Suriye, Celile, Tiberya, Yafa, Kudüs, Ürdün, Filistin, Trablusşam, Tartus, Kilikya, Yumurtalık, Toroslar, Sivas, Erzurum, Ağrı, Tebriz, Bağdat, Musul, Tikrit gibi dünya çapında benzersizliğini hâlâ koruyan Ortadoğu ve Mezopotamya diyarlarının kendine özgü çok kültürlü atmosferini başarıyla göz önüne seriyor ve bugün de alakayla okunmayı bi hayli fazla hak ediyor.

İran Seyahatnamesi – Ebu Dülef

10. Yüzyılda Kafkasya`dan Fars Körfezi`ne Yolculuk

10. yüzyıl İran coğrafyasına masalsı bir seyahat…

Seyahatnameler bir seyyahın kişisel gözlemlerinden fazla daha ötesidir. Bir seyahatname okuru, hem o zamanın coğrafyasına yolculuk yapmış olur hem de o coğrafyanın insanını, iklimini, ticaretini, inançlarını, geleneklerini ve diğer niteliklerini keşfeder. Dolayısıyla seyahatnameler bir tarih kitabından ziyade tastamam bir rehber kitaptır.

Türk tarihçiliğinin efsane ismi Zeki Velidi Togan, Abdülkadir İnan ile birlikte 1922 senesinde Horasan topraklarına doğru yola çıkarlar. Seyahat esnasında, bir seyyah, edebiyatçı ve doğabilimci olan Ebu Dülef Mis’ar bin Mühelhil el-Hazrecî Yenbuî’nin Sâmânoğulları zamanında kaleme alınan bir eserini bulurlar: İran Seyahatnamesi (Rihle fî Vasati Asiya).

Ebu Dülef, şimdilerde İran, Afganistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye sınırlarında bulunan topraklar üzerinde seyahat etmiş, bu coğrafyaların tarihinden efsanelerine, madenlerinden şifalı bitkilerine, âdetlerinden yaşayışlarına dek notlarını eşsiz bir üslupla kaleme almış çok mühim bir seyyah. İran Seyahatnamesi ise yazıldığı dönemin coğrafyası ve insanları üzerindeki bilinmezlik bulutlarının dağıtılması ve bir süre sonra bölgede kurulacak Selçuklu hâkimiyetinin vaziyeti ile ilgili çok kritik ipuçları vermesi yönünden başvuru niteliğinde.

İran Seyahatnamesi Türkçeye ilk kez kazandırılan bu eser, genç tarihçilerimizden Serdar Gündünyaya geldi tarafından titizlikle çevrilmiş, bunun bunun yanında Ebu Dülef’in verdiği bilgilerle diğer mühim seyahatnameler karşı karşıya geldirılmış, ilave notlar eklenmiştir. Tarihin, coğrafyanın ve seyahatin buluştuğu bu kitap, objektif verilerin çok az olduğu, adeta masalsı bir dönemin bilimsel bir aydınlığa kavuşması yolunda bir nadir kaynak statüsünde.

Türkistan’ın Keşif Çağı – Murat Özkan

Rus Seyyah Burnaşev’in Gözünden Buhara

Talihiyle Kederli, Tarihiyle Efsanevî Türkistan Coğrafyası…

Türkistan coğrafyası çok eski çağlardan bu yana iktidar ve otoritenin savaş alanı, para ve hırsın ‘Erlik’ suretinde ete kemiğe büründüğü, dünyanın en talihsiz coğrafyasıdır. Burası yer altı kaynaklarının zenginliği, ticaret yollarının merkezinde olması ve el değmemiş verimli topraklarıyla daima etrafındaki devletlerin dikkatini çekmiştir.

18. yüzyıl adeta Rusların Türkistan’ı keşif çağıydı. Ülke menfaatleri ışığında bilgi ve belge toplamak için her yolu kullanan Ruslar, Türkistan gibi kritik bölgelere özel olarak yetiştirilmiş, tercihen belli bir ordu ve devlet terbiyesinden geçmiş, bi hayli zeki ve çalışkan kimseleri görevlendiriyordu. İşte bu sürede Ruslar tarafından bölgeye gönderilen görevli Timofey Stepanoviç Burnaşev’di.

Elinizdeki eser ilim ve sanatın başkenti ‘ipek şehir’ Buhara’nın ‘yabancılar tarafından keşfi’ni tüm çarpıcılığıyla anlatmakta, başta Timofey Stepanoviç Burnaşev olmak üzere Ruslar, İngilizler, Amerikalılar ve diğer milletlerin bölgeyi şahsî çıkarları için didik didik etmelerinin, Buhara’nın hükümdarlarından hastalık yayan sineklerine kadar kayıt ettiklerinin bir nevi ispatı olmaktadır.
Ruslar Türkistan’da nasıl yayıldı ve burada nasıl bir askerî politika güttü? Buhara-Rusya diplomasisinde ne tür ilişkiler yaşandı? 18. yüzyılda Buhara Hanlığı’nda siyaset ve yönetim anlamında durum nasıldı? Günlük hayattan ekonomik ve demografik hareketlere, seyyahlar Buhara’yı nasıl tasvir ediyordu?

Türkistan’a ilişkin bir çok sorunun cevabını bulacağınız Türkistan’ın Keşif Çağı: Rus Seyyah Burnaşev’in Gözünden Buhara, Türkistan tarihini yeniden keşfetmek isteyenler için her yönüyle çok sarsıcı, titiz bir emek…

Moğolların Büyük Hanı’na Seyahat – Wılhelm Von Rubruk

13. Yüzyılda İstanbul’dan Karakurum’a Yolculuk 1253-1255

13. Yüzyılın Moğol Dünyasınıyeniden Keşfetmek…

Büyük Moğol istilâsı doğudaki Müslüman dünyasını olduğu kadar, batıdaki Hıristiyan dünyasını da korku içinde bırakmıştı. Moğol orduları Macaristan’ı geçip Adriyatik kıyılarına dayandıklarında, başta Papa olmak üzere tüm Batı dünyası bu tarifsiz istilâ karşısında önlemler düşünmeye başladı. Moğollarla dostane münasebetler kurmak, yapılacak ilk iş olarak belirlendi.
Moğollarla çeşitli ilişkiler kurmak, onları teferruatıyla tanımayı da sağlayacaktı. Çeşitli tarikatlara mensup rahipler, Papa’nın ve kralların emriyle Moğol dünyasını keşfetmek için yola koyuldular. İşte misyonerlik yapmak üzere Moğol dünyasına seyahate çıkanlardan bir diğeride Fransa Kralı’nın emriyle görev alan tanınmış seyyah Rubruk’tu.

Rubruk, yazdığı seyahatnameyle Moğolların ülkelerini, tarihlerini ve sosyal hayatlarını yaşadığı tecrübelere dayanarak aktardı. Bu seyahatname, Carpini’nin seyahatnamesinden sonra ilk köklü bilgileri verdiği için birinci el kaynak niteliğinde kabul edildi. Rubruk’un seyahatnamesinde benzersiz ayrıntılara yer verdiği konulardan bazıları şöyle: Moğolların evleri, çadır yaşamları, dinî âdetler, beslenme ve süt ekonomisi, yedikleri hayvanlar, giyimleri, avcılıkları, estetik zevkleri, erkeklerle kadınlar içindeki iş bölümü, aile yapıları, yasaları, coğrafyası, iklimi, mimari yapıları, entrikalar, seyahat boyunca karşılaşılan Nasturîler, Müslümanlar ve putperestler, komşu ülkeler, Moğol Hükümdarı Möngke Han’ın huzuruna çıkış…

Moğolların Büyük Hanı’na Seyahat: İstanbul’dan Karakurum’a (1253-1255), Moğolların siyasî ve toplumsal tarihini çalışmak isteyenler ve merak edenler için bi hayli mühim bir eser…

Eınsteın Seyahatnamesi – Albert Eınsteın

Uzakdoğu, Filistin & İspanya 1922-1923

Dünyaca Ünlü Bir Dâhinindoğu’yu Ve Akdeniz’i Keşfi…

*1922’nin sonbaharında, Albert Einstein dünyanın en ünlü bireylerindan biriydi. Bilim aracılığıyla şöhret elde etmişti. Nobel Ödülü’nü almak üzereydi. Japonya, Çin, Singapur, Filistin ve İspanya’ya yaptığı seyahatlerin notlarından bir araya gelen bu muhteşem seyahatname Einstein’ın insani tarafını göstermektedir. Einstein Belgeleri editörü Ze’ev Rosenkranz verdiği açıklamalarla seyahatnamede yazanları bağlamına oturtarak hem araştırmacılar hem de Einstein’ın sevenleri için bir hazine sunmuştur.*

Walter Isaacson, Tulane Üniversitesi, Einstein: His Life and Universe kitabının yazarı
*Einstein’ın 1922-1923’de Uzakdoğu, Filistin ve İspanya’ya yapmış olduğu seyahatlerle alakalı en yoğun ve kapsamlı bilgiler sunan kitap Einstein Seyahatnamesi’dir. Einstein’ın biyografilerinden hiçbiri seyahatleri ile ilgili bu denli anlaşılır ve mühim bir katkı sunmamıştır. Titizlikle belgelendirilmiş olan bu kıymetli kitap Einstein’ın yaşamına ilişkin mühim bir boşluğu doldurmaktadır.*

Danian Hu, China and Albert Einstein kitabının yazarı

1922’nin sonbaharında Albert Einstein, eşi Elsa Einstein ile beş buçuk ay sürecek bir Uzakdoğu ve Ortadoğu seyahatine çıkmıştı. Daha önce bu bölgeleri hiç ziyaret etmeyen dünyaca ünlü fizikçinin güzergâhları içinde Hong Kong, Singapur ve Sri Lanka vardı. Çin’de de kısa süreliğine bulunan Einstein, ardından hayran olduğunu belirteceği Japonya’ya giderek burada müthiş yoğunlukta dersler vermişti. On iki gün Filistin’de kalan Einstein, seyahatinin son üç haftasını ise İspanya’da geçirmişti.

Elinizdeki kitap Albert Einstein’ın söz konusu tarihî seyahati esnasında tuttuğu tüm notları eksiksiz biçimde içinde yer alıyor. Kısa kısa tutulmuş günlük notları ve telgraf metnini hatırlatan üslubunun eşliğinde Einstein’ın bilim, felsefe, sanat ve siyaset ile ilgiliki düşüncelerini en içten biçimde okumak olabilecek. Ayrıca Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nin kurulacağı alanda verdiği açılış niteliğindeki ders, Japon İmparatoriçesi’nin ev sahipliği yaptığı bir bahçe partisi, İspanya Kralı ile tanışması ve bir çok ileri gelen bilim ve devlet adamı ile görüşmesi gibi hadiselerde hissettikleri de yine metinler içindeki en ilgi çekici konuları oluşturuyor. Einstein’ın farklı milletlere mensup insanlar ve ırk kavramı ile ilgiliki tartışmaya açık fikirleri ise günlüğün belki de en sarsıcı tarafı.

Çok sayıda fotoğraf, mektup, kartpostal, harita ve çizelge de içeren Einstein Seyahatnamesi, Doğu ve Akdeniz coğrafyasıyla karşılaşan bir dâhinin düşünce dünyasına yol alma imkânı sunuyor.

Seyahatname Seti 8 Kitap Takım PdF indirmek için Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu