Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi PDF Oku indir
Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi kitabını araştırdık. Ayrıca Neil Faulkner tarafından kaleme alınan Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi kitap özetinin yanı sıra, Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi pdf oku, Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi yandex, Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi e-kitap pdf, Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi PDF Drive, Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.
Neil Faulkner – Marksist Dünya Tarihi PDF indir Oku
Taksim Meydanı, küresel direnişin simgelerinden biri olarak Atina’nın Syntagma, Kahire’nin Tahrir ve Sefalete dair istatistikler iç karartıcıdır. Türkiye, OECD’nin 34 üyesi içinde (Meksika’dan sonra) toplumsal eşitsizliğin en fazla olduğu ikinci ülkedir. Her altı kişiden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu oran, tarım kesiminde çalışanlar içinde %40’a çıkıyor. Ayrımcılık yüzünden kadınların fakat üçte birinden azı (OECD hemen hemensının yarısı) bir işte çalışabiliyorken, hemen hemen 300-350 bin çocuk işçi olduğu tahmin ediliyor. Erdoğan’ın diğer dünyası, Türkiye burjuvazisinin, Boğaz kıyısındaki milyonlarca dolarlık konakların ve yatların dünyası; birkaç katlı yeraltı otoparkıyla, 1.000 dolarlık kadın çantalarından 10.000 dolarlık saatlere ve 100.000 dolarlık spor arabalara kadar her şeyin satıldığı 300 seçkin mağazasıyla tasarım kapitalizminin cam ve çelikten modern tapınağı İstinye Park’ın dünyası. Erdoğan’ın AKP rejimi, İslam bayrağını sallayarak ve kürtaj, zina, içki ile alakalı yasaklar gibi simgesel muhafazakâr politikaları destekleyerek, Türkiye toplumunun en geri kesimleri içinde kendisine bir seçmen tabanı oluşturmuş durumda. Lakin bu, dünyanın geri kalanında siyaset seçkinlerinin destekledikleri neoliberal programdan özünde farksız olan, katı bir programı sarıp sarmalayan yeşil renkli bir ambalaj kâğıdıdır. Erdoğan, ekonomiyi kuralsızlaştırarak, yabancı sermayeyi davet ederek ve art arda IMF kredileri alınmasını sağlayarak, görevde kaldığı zamanda Türkiye ekonomisinin büyüme hızını korumuştur. Sıradan halk, bu refahın fakat çok ufak bir bölümünden faydalanabilmiştir. Sendikaların darbe döneminin yasalarıyla boyunduruk altına alınması, çalışma yaşamında kadınların rutin olarak ayrımcılığa maruz kalması, sürekli olaraklik arz eden yüksek işsizliğin genç nüfusun yaşamını karartması ve şehirlerde konut fiyat aralıklarının hızla artması yüzünden seneler içinde büyük bir hoşnutsuzluk birikmiştir. Sokaktaki radikaller, 76 milyonluk Türkiye’nin bi hayli ufak bir azınlığıdır. Buna rağmen, milyonlarca emekçi içinde direnmenin olabilecek olduğu duygusunu yeniden canlandırarak ve Erdoğan’ın tüm saldırgan söylemine karşın rejimi savunma konumuna gerileterek, Türkiye toplumu üzerinde muazzam bir etki yapmışlardır.
Türkiye, Taksim öncesinin rutinine geri dönmeyecektir. Artık yeni bir protesto çağı başlamıştır. Her popüler kitle hareketi, ileriye gitmek istiyorsa üç temel görevle yüz yüze gelmelidir. Bunlar üç kelimeyle özetlenebilir: birlik, demokrasi ve berraklık. Birlik, olabilecek olan en geniş toplumsal güçlerin mücadele içine çekilmesiyle elde edilmektedir. Demokrasi, kitlelerin iradesini doğrudan ifade etmesini sağlayabilecek örgütlenme şekillerinin yaratılmasını gerektirir. Hareketi yönlendirmek, desteğini azami düzeye çıkarmak ve onu radikal değişime doğru ileri taşımak için hem amaç hem de gidilecek yön hususunda berraklık gereklidir. Solcu bir iktisatçı ve gazeteci olan Paul Mason, Taksim Meydanı hareketi ile 1871 Paris Komünü’nü karşı karşıya geldirıyordu. Komün 50 gün içinde mağlup olmuştu. Sebep tutku eksikliği değildi. Kadınlara siyasi haklar tanımamış ve devrimi şehrin dışına yaymak için oldukça önemli girişimde bulunmamıştı. Versay hükümeti, köylü askerlerden bir araya gelen bir orduyla devrimci Paris’i ezmeyi başarmıştı. Kazanmak için popüler bir kitle hareketi hareketsiz beklemeyi kaldıramaz. Büyümeli, tabanını genişletmeli ve yeni kuvvetleri mücadeleye çekmelidir. Bunu yapması için de şehirdeki demokrasi savaşını, işçi, köylü ve yoksul halk kitlesinin toplumsal reform mücadelesiyle birleştirmelidir.
1917 Rusyası’nın Bolşevik Parti deneyimi, tarihin en iyi örneği olmaya sürdürmekte. “Barış, Ekmek ve Toprak” sloganı, devrimci hareketin amaçlarını berraklaştırarak, olası en geniş kitlenin devrimci öncünün öncülüğünde birleşmesini sağlamıştı. “Tüm İktidar Sovyetlere”, büyük bir doğrudan demokrasi ağı olan işçi, asker ve köylü konseylerini, eski devlet aygıtına farklı konuma getirmişti. Ekim Devrimi, bu iki sloganın pratiğe geçirilmesiydi. Britanya’dan hadiselerin seyrini izlerken Taksim Meydanı ilham verici gözüküyordu. Uykusundan silkinen halk kitleleri işte yeniden tarih sahnesine dönüyordu. İşte “çoğunluk” bir kez daha “azınlık” karşısında ayağa kalkıyordu. Eski katılıklar yine çözülüp akışkan ve hareketli hale geliyordu; katı olan her şey buharlaşıyordu. Burada tarih yapılıyordu. Taksim Ayaklanması başlamadan önce Marksist Dünya Tarihi’nin Türkçeye çevrilmesine karar vermiştik. Sanırım zamanlaması manidar oldu. Bu kitabın, Türkiye’de giderek daha fazla sayıda insanın harekete geçmesine ufak da olsa bir katkısı bulunacağını umut ediyorum. Çünkü amacı budur. Amacım tarihin önceden belirlenmiş sonuçları olmayan, açık uçlu bir zaman olduğunu; yaptıklarımızla onu tekrar tekrar şekillendirdiğimizi; keza olumsal bir zaman olduğunu, öyle ki bir karabasan gibi üstümüze çöken neoliberal düzenin büyük krizinin, bundan önceki kapitalist krizler gibi faşizmle ve savaşla sonlanmasının gerekmeyip aksine toplumsal dönüşümle sonuçlanabileceğini göstermekti. Kısa olaraksı, tarihten çıkarılacak en mühim ders, yaptıklarımızın mühim olduğudur.
Eğer önümüzdeki senelerda ve on senelerda aramızdan yeterli sayıda insan birlikte hareket ederse, finans kapitalin iktidarına son vermek, yoksullukla şiddeti dünya üzerinden silmek, polis iktidarının yerine demokrasiyi geçirmek ve gezegenimizi çevresel bir felaketten kurtarmak için ihtiyacımız olan devrimi yapabiliriz. Eğer istersek geleceğimizi şekillendirmek bizim elimizdedir.