PDF

Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam PDF Oku indir

Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam kitabını araştırdık. Ayrıca Jiddu Krishnamurti tarafından kaleme alınan Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam kitap özetinin yanı sıra, Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam pdf oku, Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam yandex, Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam e-kitap pdf, Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam PDF Drive, Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam PDF indir Oku

Krizlerin ve poblemlerin dağ gibi büyüdüğü dünyamızda tüm hayat sürecinin kavranmasından dünyaya gelecek tamamen farklı türde bir ahlâk anlayışına, davranış şekiline ve eylem tarzına acilen ihtiyacımız var. Bu meseleleri siyasi ve örgütsel metotlarla, ekonomik düzenlemeler ve değişik reformlarla çözmeye çalışıyoruz, fakat farklı zamanlarda geçici bir rahatlık sağlamalarına rağmen bunların hiçbiri insan varoluşunun karmaşık poblemlerinı şimdiye değin çözebilmiş değil. Ne kadar kapsamlı olursa olsun ve ne kadar kalıcı görünürse görünsün, bütün bu reformlar daha fazla kargaşa çıkarmaktan ve bundan dolayı daha fazla reform yapma ihtiyacı doğurmaktan öteye geçemiyor. İnsanın karmaşık varlığını bütün yönleriyle anlamadan salt reform yapmak daha fazla reform yapmaya yönelik yeni ve karmaşık istekleri canlandırmaktan öteye geçmeyecek. Reformun sonu yok ve bu doğrultuda kalıcı bir çözüm bulma olanağı da yok. Keza siyasi, ekonomik ve sosyal devrimler de çözüm değildir, çünkü bunlar ürkütücü zorbalıkların yaşanmasına yol açmış ve iktidar ile otoriteyi değişik bir grubun eline vermekten öteye geçmemiştir. Bu tür devrimler hiçbir zaman kargaşa ve çatışmadan çıkış yolu olmamıştır. Bunun yanı sıra tamamen farklı türde bir devrim söz konusu. Saplanıp kaldığımız bitmek tükenmek bilmeyen endişelerden, çatışmalardan ve yılgınlıklardan başımızı kaldıracaksak sözünü ettiğim devrimin gerçekleşmesi gerek. Bu devrim sonunda değersiz olduğu anlaşılan teori ve idealle değil bizzat zihinde yaşanacak radikal bir dönüşümle başlamak zorunda. Böylesi bir dönüşüm fakat doğru eğitim ve insan varlığının bütünüyle gelişip serpilmesi aracılığıyla gerçekleşebilir. Sadece düşüncede değil, bunun yanı sıra zihnin tamamında gerçekleşmesi gereken bir devrim bu. Ne de olsa düşünce kaynak değil bir sonuçtur. Kaynağı kökten dönüştürmeden sonucu değiştirmek yetmez. Günümüzde bizler sonuçlar ve belirtilerle uğraşıyoruz.

Eski düşünce tarzlarını kökünden kazıyıp, zihni geleneklerden ve alışkanlıklardan özgür kılarak hayati bir değişim meydana getirmiyoruz. Bizim burada ilgilendiğimiz şey işte bu hayati değişimdir ve fakat doğru eğitim söz konusu değişimi hayata geçirebilir. Araştırmak ve öğrenmek zihnin işlevidir. Öğrenmekten kastım hafızanın geliştirilmesi yahut bilgi birikimi değil, yanılsamaya düşmeden berrak ve sağlıklı düşünme, inançlardan ve ideallerden değil de olgulardan yola çıkma kapasitesidir. Düşünce çıkarımlardan doğuyorsa öğrenme gerçekleşmez. Salt bilgi yahut malumat edinmek öğrenmek değildir. Öğrenmek için, anlamayı sevmek ve bir şeyi sırf o şey hatırına yapma hevesi duymak gerekir. Hangi türde olursa olsun zorlamanın olduğu yerde öğrenme gerçekleşmez. Zorlama ise değişik kılıflara bürünebilir, değil mi? Zorlama etkileme, bağlama ve tehdit yollarıyla gerçekleşebildiği gibi, ikna edici teşvik ve üstü örtülü ödül şekilleriyle de gerçekleşebilir. Çoğu insan karşı karşıya geldirmanın öğrenmeyi desteklediğine inanır; oysa gerçek bunun tam tersidir. Karşılaştırmak yılgınlığa yol açarak rekabet adım verdiğimiz kıskançlığı teşvik etmekten başka bir şey yapmaz. Diğer ikna türleri gibi karşı karşıya geldirma da öğrenmeyi önler ve korkuyu körükler. Keza hırs da korkuyu körükler. İster kişisel olsun ister kolektif olanla özdeşleşsin, hırs her zaman topluma zıt bir şeydir. İnsani ilişkilerde görülen sözde soylu hırs temelde yıkıcıdır.

İyi bir zihnin gelişmesini teşvik etmek gerekiyor, iyi bir zihin yaşamın birden fazla meselesini bir bütün olarak ele alan ve onlardan kaçarak kendisiyle çelişmeyen, yılgınlığa düşmeyen, kinik yahut sert olmayan zihindir. Ayrıca zihnin kendi şartlanmasının, güdülerinin ve çabalarının farkına varması da gereklidir. İyi bir zihin geliştirmek bizim başlıca amaçlarımızdan biri olduğundan, öğretmek oldukça önem kazanıyor. Sadece bilgi vermekle yetinmeyip, zihnin tamamını geliştirmek kaçınılmazdır. Eğitimci bilgi verirken fikir alışverişine başvurmalı ve öğrencileri bağımsız sorgulama ve düşünmeye teşvik etmelidir. “Bilen kişi” olarak otoritenin öğrenmede yeri yoktur. Hem eğitimci hem de öğrenci birbirleriyle kurdukları özel ilişki içinde öğrenme etkinliğinde bulunur; ama bu, eğitimcinin düşüncenin düzenliliğini göz ardı ettiği manasına gelmez. Düşüncenin düzenliliği dayatıcı bilgi sunumları şeklindeki bir disiplinle sağlanamaz; fakat eğitimci zekâyı geliştirmede özgürlük duygusunun rol oynadığını anladığında düşüncenin düzenliliği kendiliğinden meydana gelir. Buradaki özgürlük aklına esen her şeyi yapmak yahut salt çelişki taşıyan düşünceler üretmek değildir. Öğrencinin gün içindeki düşünceleri ve eylemleri yoluyla haberdar olduğu güdülerinin ve yönelimlerin farkına varmasına yardım etmektir özgürlük.

Jiddu Krishnamurti – Yeni Bir Yaşam PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu