PDF

Uygulama Zenginleri – Chris Stevens PDF Oku indir

Uygulama Zenginleri – Chris Stevens PDF Oku indir, e-kitap sitemizde Uygulama Zenginleri – Chris Stevens kitabını araştırdık. Ayrıca Chris Stevens tarafından kaleme alınan Uygulama Zenginleri – Chris Stevens kitap özetinin yanı sıra, Uygulama Zenginleri – Chris Stevens pdf oku, Uygulama Zenginleri – Chris Stevens yandex, Uygulama Zenginleri – Chris Stevens e-kitap pdf, Uygulama Zenginleri – Chris Stevens PDF Drive, Uygulama Zenginleri – Chris Stevens Epub gibi indirme linklerini de bulacaksınızdır.

Uygulama Zenginleri – Chris Stevens PDF indir Oku

App Store’dan Servet Kazanan Uygulama Geliştiricilerinin Sırları, Onlar Uygulama Zenginleri. Dünyanın dört bir yanında yaşayan, yatak odalarından ve garajlarından mobil uygulama dünyasının geleceğine yön veren akıllı ve tutkulu hayalperestler. Kullandıkları araçlar pahalı: MacBook Pro ve iPhone. Lakin iTunes App Store’da yazılım satarak tek gecede servet kazanıyorlar. Onlar amatör programcıların yeniden dirilişine önderlik ediyorlar. Onlar aracılığıyla amatör programcılardan bir araya gelen ufak çaplı ekipler, Commodore 64 ve Atari 2600 zamanından bu yana ilk defa bu kadar çok tüketiciye bağımsız yazılım satabiliyor. Uygulama Zenginlerinin cebine uyurken bile para giriyor. Onlar uykularında Angry Birds ile alakalı rüyalar görürken, dünyanın 80’i aşkın ülkesinde kullanılan App Store’lardan görünmez elektronik havalelerle banka hesaplarına para yağmaya sürdürmekte. App Store’da bir ay içinde 250 milyon dolardan fazla para harcanıyor. Bugüne dek App Store’da 10 milyarın üzerinde uygulama satıldı ve Apple’ın iOS (iPhone ve iPad işletim sistemi) kulübüne şimdiye dek en az 79.000 yazılım yayıncısını kattığı tahmin ediliyor. Burada dikkat çeken nokta şu: Apple’ın iPod ve iPhone’un başarısı yüzünden saygınlığı öylesine arttı ki, iPhone uygulamalarının yükselişi zaten beklenen bir durumdu. 2008 senesinde, App Store halen kullanıcıların hizmetine sunulmamışken, Wired dergisinde şu ifade yer almıştı: “iPhone yazılım geliştirme çalışmaları, PC platformunun en göz alıcı dönemini yaşadığı 1990’lardan bu yana ilk kez bir altına hücum hareketini tetikleyebilir.” Bu işte çok para var “Altına hücum” belki de App Store’un başına gelen durumu en iyi özetleyen tabir. Burada başarı ihtimali ile başarısızlık riski o kadar dengeli ki, App Store’un uygulama geliştiricileri içinde bir çok açıdan bir altına hücum hareketini başlattığını söylemek olabilecek.

App Store’da müthiş başarılar elde edilse de, facia derecesinde başarısızlık emsallari de mevcut. Ana akım medya çoğunlukla başarılara odaklanıyor, App Store’da kaybedilen paralara ise çok az ilgi gösteriyor. Bu sorun, işlerini kâra dönüştürmekle boğuşan girişimcilerin suskunluğuyla birleşince olay daha da vahim bir hale geliyor. Her gün hemen hemen 540 uygulamanın değerlendirilmek üzere gönderildiği bir ortamda, Uygulama Zenginlerinin neden bu kadar özel ve nadide insanlar olduğunu anlamak aslında hiç de zor değil. Seksenlerde yazılım satışında yaşanan fiyaskolar çok daha belirgin ve ufak düşürücüydü. Misal verilecek olursa Atari şifrketinın geliştirdiği E.T. the Extra-Terrestrial (1982) adlı oyun o denli başarısız olmuştu ki firmayı 100 milyon doların üzerinde zarara uğratmış ve elde kalan 3,5 milyon oyun kasetini ne yapacağı gibi can sıkıcı bir soruyla baş başa bırakmıştı. Firma da çözümü bu kasetleri New Mexico’daki bir çöp sahasında yakmakta bulmuştu. Gelgelelim, şimdilerde bu tür başarısızlıkların çıplak gözle görülmesi artık daha zor. Her bir Uygulama Zengini’nin arkasında, fark edilmeyen binlerce başarısız uygulama geliştiricisi yer alıyor. Bu bireylerin bir numaraya oturacak bir uygulama geliştirme hayali, her seferinde milyonlarca ufak piksele ayrılıp un ufak oluyor. Daha moral bozucu olan ise, App Store’da şu ana kadar atılan her adımın yazılım geliştirme çalışmalarını demokratik hale getirme amacı gütmesine rağmen, başarıyı çoğu zaman sıkı çalışmanın değil, kestirilemeyen etkenlerin getirmesi. Çoğu bağımsız uygulama geliştiricisi uygulamalarına biraz olsun dikkat çekmek için adeta çırpınıyor. Lakin dev şirketlerin pazarlama gücüne sahip olmadıkları için, tek güvenebildikleri şey App Store’daki varlıkları oluyor.

Birçoğu için tek başarı şansı, Apple’ın en göz önündeki iTunes banner reklamlarından birinde uygulamalarına yer vermesinden geçiyor. iPhone’un geliştiricilerinden Sean Maher’a göre “iş planınıza ‘Apple tarafından öne çıkanlar listesinde gösterilme’ maddesini eklemek, kişisel bütçenizi hesaplarken ‘lotodan kazanılacak para’ maddesini eklemekle hemen hemen aynı şeydir.” Uygulama Zenginleri hem birbirleriyle hem de Amerika pazarının ileri gelen geleneksel yayıncı şirketleriyle sürekli olarak harp halinde. Uygulama geliştirme endüstrisi, sayıları giderek git gide artan bir avuç bağımsız oyun tasarımcısının her ay hemen hemen beşer uygulama satın alan 180 milyonun üzerinde iPhone ve iPad kullanıcısının ilgisini çekmek için kıran kırana savaş verdiği bir ortama dönüşmüş durumda. Burada rekabet o kadar yoğun ki App Store bile Uygulama Zenginleri içinde yaşanan savaştan çekiniyor. Firmalara ait sahte kullanıcıların, iTunes’ta kötü yorumlar yaparak rakip firmaların uygulamalarını baltaladığı ve kendi uygulamalarını öven yorumlarda olduğu bilinen bir gerçek. Apple yöneticilerinden Phil Schiller, kendi uygulamalarına yüksek not verip değerlendirme sisteminde hile yaptığı gerekçesiyle Molinker adlı bir uygulama geliştiricisini App Store’dan ihraç etme kararı aldı. Sonuç olarak Molinker, toplamda 1.100 uygulamasını App Store’dan kaldırmak zorunda kaldı ve yaptığı bu sahtekârlık yüzünden dünya çapında binlerce blogda ayıplandı. Uygulamaları için yapılan yorumlarda sahte kullanıcılar olduğunu fark eden bazı uygulama geliştiricileri ise bu kullanıcıların izini sürerek rakip firmalara ulaştı ve bu firmaların genel müdürlerine telefon ederek mobil pazarlama müdürlerinin neden rakip firma uygulamaları aleyhinde yorum yazdığını sordu. Rakipler içinde gerginlik yaşanması kaçınılmaz bir durum, çünkü Uygulama Zenginleri 160.000’in üzerinde uygulamanın var olduğu kalabalık bir platformda mücadele etmek zorundalar. App Store çok kısa sürelerde milyon dolarlar kazanıp kaybetmenin olabilecek olduğu, ilk on listesinden gerilemenin satışlarda çok büyük düşüş yaşama, karanlığa gömülme ve hatta yok olma manasına geldiği bir yer. Burası, girişimci sermayedarların yeri geldiğinde bir uygulama için milyon dolarlar harcadıkları halde Mac’inden ve sayfa uçları kıvrılmış Objective-C For Dummies kopyasından başka bir şeyi olmayan on beş yaşındaki çocuklara çok satanlar listesinde boyun eğdiği enteresan, karmakarışık bir dünya. Şirketinizin çapı ve yatırımınızın boyutu, yatağından çalışan rakibinizin zihinsel becerisi karşısında bir anda değersiz kalabiliyor.

App Store ruleti Peki böylesi bir belirsizlik söz konusuyken, App Store’u bu kadar popüler hale getiren şey nedir? Teorilerden biri, belirsizliğin psikolojik cazibesinden enteresan biçimde hoşlandığımız yönünde. Araştırmalara göre, ilgi duyduğumuz nesne gizemli ve belirsiz olduğunda o nesneyle olan ilişkimizi daha çekici buluyoruz. Çimenlerin üzerine oturup elinde tuttuğu papatyanın yapraklarını kopararak “seviyor, sevmiyor” diye mırıldanan kız imajı, uygulama geliştiricilerinin Apple’la olan ilişkisini çok iyi tasvir ediyor. Kız, çiçeğin yapraklarını kopararak öte yandan hoşlandığı erkeğin onu “sevdiğini” umut ediyor, diğer yandan ise bunu bilmemek onu içten içe eğlendiriyor. Talihin ne zaman güleceğini hiçbir zaman bilmememizin yarattığı heyecan, tabiatımız gereği bizi daima kendine çekiyor. Lakin yalnızca birkaç firma, bu hevesi iOS’a uygulama geliştirme sürecinde başarılı biçimde gerçeğe dönüştürebiliyor. Çünkü uygulama geliştirme süreciyle alakalı her husus, tek başına bir belirsizlikten ibaret. Uygulama geliştiricisi Daniel Markham, iPhone için uygulama geliştirme çalışmalarını “App Store Ruleti” olarak tanımlarken, Fortuna Bear yazılım stüdyosundan Andy Finnell ikaz niteliğindeki şu ifadeyi kullanıyor: “Bu iş, tıpkı kumar gibi çok fazla şans gerektiriyor ve favori görülen taraf asla siz olmuyorsunuz. Kumarhanedeki slot makinelerinde bile kazanma ihtimaliniz daha yüksek.” Uygulama geliştirme genelde altına hücum olarak tanımlansa da, bu sektörün bir kumarhane gibi işlediğini öne süren değişik bir görüş de sıklıkla kabul ediliyor. AppCubby’den David Barnard bununla alakalı şöyle diyor: “iPhone uygulamalarını pazarlamada şimdiye dek gördüğüm en işe yarar ‘iş modeli’, en popüler 50 listesine çıkana dek deli gibi reklam vermek. Oraya bir kez çıktığınızda, en iyi 50 listesi işin geri kalanını çözüyor… Lakin bu bir iş modeline değil, daha çok kumarhanede zar atmaya benziyor. Karşıt bir argüman ise yaşamın kendisinin de zor olduğu ve farklı zamanlarda tıpkı kumar gibi zar atmayı gerektirdiği yönünde. Belki de App Store, uygulama geliştiricilerini popüler uygulamalar listesi ve satış takibi gibi özelliklerle burasının düzenli bir sistem olduğu yanılgısına düşürüyor. Oysaki bir uygulamanın başarısını tespit eden, eninde sonuna insan doğası ve kalabalıkların önceden kestirilemeyen hevesleri.

App Store düzenli bir sistem gibi görünebilir; fakat gerçekte burası yaşamayan şeyleri satmanın karmaşık gerçekliği üzerine kurulmuş bir yapıdan fazlası değil. App Store’la alakalı yaşanan zorluklar App Store, olağanüstü birtakım poblemleri da bununla birlikte getiriyor. Bu sorunlardan biri, mevcut uygulamaların rakamının çığırından çıkmış olması.

Uygulama Zenginleri – Chris Stevens PDF indir Tıklayın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu